SEYİR HALİ

Prof. Dr. Yılmaz: Kemal Derviş'in vefatı çok büyük bir kayıp

Uyguladığı ekonomik reformlar ile Türkiye’nin iktisadi geçmişinde önemli bir isim olan Kemal Derviş’in hayatını kaybetmesinin ardından Radyo Sputnik’e bağlanan Prof. Yılmaz, “Kemal Derviş’in vefatı çok büyük bir kayıp” diyerek Kemal Derviş reformlarını ve Türkiye’nin iktisadi geleceğini değerlendirdi.
Sitede oku
Koç Üniversitesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında, dün hayatını kaybeden eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ekonomi politikalarının Türkiye için önemini anlattı.
Prof. Dr. Yılmaz, “Kemal Derviş’in vefatı çok büyük bir kayıp. Ben bir iktisatçı olarak, kendisini uzun yıllar takip ettim. Dünya Bankası’ndan gelen kariyeri ve dünya çapındaki bağlantılarıyla çok iyi bir teknokrattı. Bir ekonomist olmasının yanı sıra gerektiğinde siyasetteki engelleri de aşabilecek bir kişiliğe sahipti. O anlamda 2001 yılında uygulanan Kemal Derviş reformlarının ana metni kendisi ve ekibi tarafından yazılmıştı. Türkiye’de uygulanan 17 tane ekonomik programın başarısız olmasından sonra gelen Kemal Derviş reformları bu anlamda çok başarılı olmuştur. Bu programın AK Parti öncesinde koalisyon içerisindeki Milliyetçi Hareket Partisi’nin muhalefetlerine rağmen başarıyla uygulanmasında, Kemal Derviş’in çok önemli bir rolü vardır" ifadelerini kullandı.

‘Ülkemizin Kemal Derviş gibi siyasetçilere ‘Dur’ diyebilecek bir kişiliğe ihtiyacı var’

Türkiye’nin 2007 yılına kadar uyguladığı Kemal Derviş reformlarını anlatan Yılmaz, bu reformların yürütülmesinde Ali Babacan’ın önemli bir etkisi olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi:
“Güçlü ekonomiye geçiş programının üç önemli ayağı vardır. Bunlar, bütçe açıklarının kontrol altına alınması, Merkez Bankası’nın bağımsızlığı ve bankacılık sektörüdür. AK Parti iktidara geldiğinde hazır Kemal Derviş reformlarını bulmuş oldu. Sayın Erdoğan IMF programı olarak baktığı bu reformlardan kurtulmak için yollar aradı fakat bulamayınca bu politikaları devam ettirmek zorunda kaldı. Özellikle bu politikaların sürdürülmesinde Sayın Ali Babacan’ın da çok önemli bir rolü var. Bu programı kuran, ekibi yöneten Kemal Derviş’tir fakat programın 2007’lere kadar yürütülmesindeki başarı Ali Babacan’a verilmelidir. Kemal Derviş politikalarının 2007’den itibaren yürütülmemesi ve ayaklar altına alınması ile Merkez Bankası’nın bağımsızlığı gitmiş oldu. Şu anda da düşük faiz ve Kur Korumalı Mevduat ile kamu borçlandırılıyor ve bankalar ciddi risklerin altına giriyorlar. Ülkemizin Kemal Derviş gibi uluslararası kaynakları iyi gören ve gerektiğinde siyasetçilere ‘Dur’ diyebilecek bir kişiliğe ihtiyacı var.”

‘Ekonomi, Erdoğan’ın ‘Ben usta oldum’ tavrından dolayı bozulmaya başladı’

14 Mayıs seçimlerini Cumhur İttifakı’nın kazanması halinde Türkiye’nin uzun yıllar yüksek enflasyona ve istikrarsızlığa maruz kalacağını iddia eden Kamil Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ekonomi bir anda raydan çıkmaz. Ben ekonominin 2010 referandumu ve ardından gelen 2011 Haziran seçimleri ile Sayın Erdoğan’ın ‘ben usta oldum’ tavrından dolayı bozulmaya başladığını düşünüyorum. Eğer 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri de AK Parti kazanırsa, Türkiye uzun yıllar yüksek enflasyon ve istikrarsızlık ile baş başa kalacaktır.”

‘Millet İttifakı’nın kadrosundaki kişiler 2001 krizini iyi bilen isimler’

‘Millet İttifakı’nın kadrosu ile diğer ittifakın kadrosu arasında dev bir fark var’ diyerek Millet İttifakı’nın kadrosuna dikkat çeken Prof. Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Eğer seçimleri Millet İttifakı kazanırsa ilk birkaç hafta belirsizlik olacaktır ama zamanla işler rayına oturacaktır. Kimler nasıl görevler alacaklar orada da bir belirsizlik var ama iki ittifakı kıyasladığımızda, Millet İttifakı’nın kadrosu ile diğer ittifakın kadrosu arasında dev bir fark var. Millet İttifakı’nın kadrosundaki kişiler Türkiye’nin 2001 krizinden sonra uyguladığı reformları uygulamış ve iyi bilen isimler.”
Yorum yaz