Üsküdar Üniversitesi Nöropsikofarmakoloji Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Tayfun Uzbay, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na konuk oldu.
Uzbay, "Seçim arifesindeyiz ve Z kuşağı çok konuşuyor. Gençlerin neye göre ve kime oy vereceği merak konusu. Bizim kuşak aza kanaat edebilen, mutlu olan, geleceğe yönelik hayal kurabilen ve belli geçim koşulları olan, belirli süre çalıştıktan sonra araba alabilen hatta eşi de çalışıyorsa ev alabilen bir kuşaktık. Bizim okuduğumuz dönemde üniversite azdı ve girebilmek zordu ama üniversiteyi bitirdiğinde elde ettiğin şey önemliydi. Şu an üniversite sayısı çok fazla ve her yıl üniversiteye girmek kolaylaşıyor ama aldıkları ne var?" dedi.
Gençlerin hayal kuramadıklarını ve gelecekten umutlu olmadıklarını gözlemlediğini kaydeden Uzbay, şöyle devam etti: "Öğrencilerimi gözlemliyorum. Geniş bir öğrenci popülasyonuyla karşı karşıyayım. Gençler hayal kuramıyorlar ve gelecekten umutlu değiller. İçlerinde tuzu kuru olanlar olabilir bu durum aynı eskiden gelir dağılımında baktığımız zaman orta direk vardı ve etkiliydi ama bugün ya çok zenginsin ya da yoksulsun hatta bazıları yoksullaştığının farkında bile değil. Gençler her şey çok çabuk olsun istiyorlar. Bizler biraz daha kanaat ederek ve yokluk içinde büyüdük ama bizden sonraki iki kuşak el bebek gül bebek büyüdü mü? 2000 bin yılından sonra doğan gençler çok sert bir ekonomik krizin ortasındalar ve bizim kurduğumuz hayalleri o gençler kuramıyorlar. Gençler, geleceğe güvenle bakamıyorlar. Gelecek dediğimiz zaman ortadaki temel problem, belirsiz. Belirsizlik, inanılmaz tehlikeli bir şeydir. Hayattaki streslerin en büyüklerinden birisi strestir. Bu stres içerinde bu gençler bir yol arayışındalar ve Türkiye’de çok konuşulmuyor. Gençler aynı zamanda bağımlılık yapıcı maddelere risk bakımından en riskli grubu oluşturuyorlar."
Doğal muhalif üç unsur
Uzbay, "Büyük bir deprem yaşadık. Erdoğan, ‘800 bin kişi uzvunu kaybetti’ dedi. Bu rakam çok büyük. Bir uzuv kaybı ya da yetmezlik önemli stres yaşatır. 15 Temmuz Kalkışması, ekonomik kriz, pandemi, göç dalgası ve terör. Darbeler var ve darbelerin getirdiği otoriter rejimler var. Pandemi döneminde hepimiz kısıtlandık, sosyal ilişkilerimiz kısıtlandı. Her ülke pandemi döneminde sendeledi. Dünyada şu an küresel ölçekte yaşanmakta olan ekonomik krize yol açan asıl etken Kovid-19" ifadelerini kullandı.
Bilim, hukuk ve medyanın doğal muhalif olması gerektiğini belirten Uzbay, "Hukuk, yanlış giden şeylere, adaletsizliklere muhalif olacak. Bilim insanı doğal muhaliftir. Bunların çimentosu da etiktir. Medyanın sadece gerçekleri yazabilmesi için de etik zemininde çalışması gerekir. Gençler bilimin, hukukun, gazeteciliğin etik zeminde yapılmasını talep etmeli" diye ekledi.