YAŞAM

Araştırma: Yeni bulunan Alzheimer ilacı hastalığın ilerlemesini üçte bir yavaşlatıyor

Yeni bulunan bir ilacın Alzheimer tedavisinde kısmi başarı sağladığı ve hastalığın ilerlemesini yavaşlattığı açıklandı.
Sitede oku
ABD'nin Eli Lilly firmasının bulduğu 'donameab' adlı ilaçın Alzheimer'in ilerlemesini üçte bir yavaşlattığı belirlendi.
Donameab, hastalığı yavaşlattığı kanıtlanan 'lecanemab' ile aynı prensiple çalışıyor ve her iki ilaç da vücudun virüslere karşı korumasını sağlayan antikorlardan oluşuyor. Bu ilaçlar beyinden beta amiloid adı verilen ve Alzheimer'e yol açan bir proteini temizlemek için tasarlandı.
Anadolu Ajansı'nın haberine göre, Amiloid, beyin hücreleri arasında birikerek Alzheimer'in belirtisi olan iletkenliği engelleyen plakları oluşturuyor.
Birleşik Krallık Ulusal Nöroloji ve Nöroşirürji Hastanesi Bilişsel Hastalıklar Kliniği direktörü Dr. Cath Mummery, "Alzheimer hastalığının tedavisini bulmak için onlarca yıldır devam eden savaş değişiyor. Artık Alzheimer hastalığı olan birini palyatif ve destekleyici bakım yerine uzun vadeli hastalık yönetimi ile tedavi etmeyi ve bu tedaviyi sürdürmeyi gerçekçi bir şekilde umabileceğimiz hastalık modifikasyonu dönemine giriyoruz" dedi.

İlacı kullanan kişilerin bir bölümü araç kullanma ve hobiler gibi günlük yaşam aktivitelerine geri döndü

Eli Lilly'nin bulduğu ilaç denemelerinin tüm detayları henüz yayınlanmadı ancak önemli bulgular elde edildi.
İlaç denemelerine Alzheimer başlangıç düzeyinde 1734 hasta katıldı, deneklere beyindeki ayırt edici plaklar kaybolana kadar aylık dozlar halinde 'Donameab' verildi.
Hastaların genelinde hastalığın ilerlemesi yüzde 29 azalırken, doktorların tedaviye cevap verebileceğini düşündüğü deneklerde ise ilerleme yüzde 35 azaldı.
İlacın verildiği kişiler güncel olayları tartışabilme, araba kullanabilme veya hobilerini sürdürebilme gibi günlük yaşam aktivitelerine geri döndü.
Öte yandan deneklerin üçte birinde ilacın yan etkisi olarak beyinde ödem görüldüğü kaydedildi.
Bu ödem hastaların büyük bir bölümünde sadece beyin taramalarında tespit edilebilecek kadar düşükken hastaların yüzde 1,6'sında ödemin tehlikeli seviyelere ulaştığı, iki hastanın bu nedenle öldüğü, bir hastanın ise ödem nedeniyle ölmüş olabileceği vurgulandı.
Yorum yaz