Kremlin'e yönelik saldırı, Moskova tarafından bir terör eylemi ve Vladimir Putin'e yönelik bir suikast girişimi olarak değerlendirildi.
3 Mayıs'ın erken saatlerinde, iki Ukrayna drone'u, Rusya başkanının resmi konutu olarak hizmet veren, Moskova şehrinin ikonik simgelerinden Kremlin'e yaklaştı. Yaklaşan insansız hava araçları, elektronik harp ekipmanı kullanarak tehdidi durdurmak ve etkisiz hale getirmek için hemen harekete geçen Rus güvenlik personeli tarafından tespit edildi.
Sonuç olarak, her iki İHA da düşürüldü ve enkazı Kremlin'in arazisine dağıldı. Kremlin basın servisi, bu saldırıda herhangi bir yaralanma veya 'maddi hasar' meydana gelmediğini bildirdi.
Ancak, sosyal medyada yayılan ve drone saldırısını gösterdiği iddia edilen görüntülerde, Kremlin'in arazisinde bulunan binalardan biri olan Senato Sarayı'nın üzerinde dumanların yükseldiği görüldü.
Putin'e ne oldu?
Kremlin basın servisi, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in saldırı sırasında Kremlin'de bulunmadığını ve görevlerini normal şekilde yerine getirmeye devam ettiğini açıkladı.
Kremlin nasıl tepki verdi?
Kremlin, 3 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, bu olayı 'planlı bir terör eylemi ve Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik bir suikast girişimi' olarak nitelendirdi.
Moskova şehri nasıl tepki verdi?
Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, tek istisnanın 'devlet makamlarının kararlarıyla kullanılan' insansız hava araçları olduğunu söyleyerek kent genelinde İHA kullanımının yasaklandığını duyurdu.
Ancak bu duyuruda, Kremlin'e yönelik saldırıya herhangi bir atıfta bulunulmadı. Bunun yanında, drone saldırısının Moskova'daki normal hayatı pek etkilemediği görülüyor, Rus gazetecilerin olay yerinden 3 Mayıs öğleden sonra aktardığı bilgilere göre, şehir sakinleri ve yabancı turistlerin bölgede gezmeye devam etti ve bölgede herhangi bir ek güvenlik önlemi tespit edilmedi.
Rus yetkililer nasıl tepki verdi?
Rusya Milletvekili Oleg Morozov, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in resmi olarak terörist ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Morozov'a göre Kremlin'e yapılan saldırı, Rusya'nın Ukrayna'da devam eden askeri operasyonunda yeni bir aşamaya işaret ediyor ve Rusya'nın bu gibi eylemlerinin cezasız kalmayacağını göstermesi için yeterli bir askeri karşılık verilmesi gerekiyor.
Rusya Devlet Duması (parlamentonun alt meclisi) Sözcüsü Vyaçeslav Volodin de 'Kiev'deki Nazi rejimi'nin Ukrayna'nın kontrolünü ele geçiren ve şimdi Rusya, Avrupa ve tüm dünyanın güvenliğini tehdit eden bir terör örgütü olarak tanınması gerektiğinde ısrar etti. .
Volodin ayrıca, Zelenskiy rejimine silah sağlayan Batı ülkelerindeki politikacıların artık 'terörist faaliyetlerinin suç ortağı' haline geldiklerini anlamaları gerektiğini de sözlerine ekledi.
Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev de, Rusya'nın Zelenskiy'i ortadan kaldırmaktan başka seçeneği olmadığını söyledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zaharova ise, Telegram kanalından yaptığı açıklamada "Kiev rejiminin yaptığı her şey öncelikle Washington'un, Londra'nın ve genel olarak NATO idarecilerinin sorumluluğundadır. Ukrayna'daki meşru otoriteyi yok ettiler, maceracıları ve haydutları görevlendirdiler, onlara para ve silah sağladılar, mutlak müsamaha ve cezasızlık duygusu, siyasi örtü ve askeri destek sağladılar" ifadelerini kullandı.
Kiev nasıl tepki verdi?
Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Mihailo Podolyak ile Kremlin'e yapılan saldırıdan Kiev'in sorumlu olmadığını iddia etti ve saldırının 'yerel direniş güçleri' tarafından düzenlenmiş olabileceğini iddia etti.
Podolyak ayrıca, Ukrayna kuvvetlerinin son birkaç ay içinde Rusya'daki sivil altyapıya defalarca saldırmasına rağmen, Ukrayna'nın 'yalnızca savunma amaçlı bir savaş yürüttüğünü ve Rusya Federasyonu topraklarındaki hedeflere saldırmadığını' da iddia etti. Kiev rejimi, daha önce, örneğin Ukraynalı teröristler tarafından Kerç Boğazı'ndaki köprüde meydana gelen patlama gibi, kendi güçleri tarafından gerçekleştirilen diğer terör saldırılarının sorumluluğunu kabul etme konusunda isteksizlik göstermişti.
Diğer ülkeler nasıl tepki verdi?
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, Perşembe günü yaptığı açıklamada, Ukrayna krizinin tüm taraflarının, gerilimin daha fazla tırmanmasına yol açabilecek eylemlerden kaçınması gerektiğini söyledi.
Mao gazetecilere verdiği demeçte, "Çin'in Ukrayna krizi konusundaki tutumu tutarlı ve nettir, tüm taraflar gerilimin daha fazla tırmanmasına yol açabilecek eylemlerden kaçınmalıdır" ifadelerini kullandı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı da, saldırıyı şiddetle kınadığını ve bunu bir terör saldırısı olarak değerlendirdiğini söyledi.
Bakanlık, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Suriye, ABD ve müttefikleri tarafından yönetilen Ukrayna rejiminin Kremlin'e düzenlediği insansız hava aracı saldırılarını şiddetle kınıyor ve bunu terör eylemi olarak değerlendiriyor" ifadelerine yer verildi.
Bakanlık ayrıca, Şam'ın bu tür terör saldırıları durumunda Rusya'nın nefsi müdafaa hakkını desteklediğini de sözlerine ekledi.
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna da, Kremlin'e drone saldırısının garip ve gizemli bir olay olduğunu söyledi.