ANKARA'DAN HABER VAR

Mimarlar Odası Başkanı Muhcu: Depremde ölü sayısının 100 bin olduğunu tahmin ediyorum

Mimarlar Odası Başkanı Muhcu, Kahramanmaraş merkezli depremde hayatını kaybedenlerin sayısı konusunda resmi rakamların gerçeği yansıtmadığını iddia etti. Yıkılan binaların yüzde 50’sinden fazlasının yeni bina olduğunu bildiren Muhcu, “100 bine yakın yurttaşımızı kaybettik. Belki 10 bin yurttaşımızın hayatını kurtarabilecektik” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan Aysel Alp'le Ankara'dan Haber Var programında, Kahramanmaraş merkezli ve 11 ili etkisi altına alan deprem sonrası kentsel dönüşüm ve riskli yapılaşmanın önüne geçmek için alınması gereken önlemler Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu ile; 14 Mayıs seçimlerine giderken sandık güvenliği konusu ise İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk ile konuşuldu.

’50 bin 500 kişinin hayatını kaybettiği bilgisi gerçeği yansıtmıyor’

Depremde hayatını kaybedenlerin sayısı bakımından çelişkiler olduğunu öne süren Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, hazırladıkları deprem raporunda bilgi kirliliğinin önüne geçmeyi amaçladıklarını söyledi. Muhcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Burada tabii birçok çelişkiler var. Bizim bölgede yaptığımız çalışmalarda kamu yönetimi 50 bin 500 kişinin hayatını kaybettiğini söylemektedir. En son bakanlığın yaptığı açıklama bu yöndedir. Fakat bunun gerçekle bağdaşmadığı konusunu sadece biz söylemiyoruz. Birçok kurum, kuruluş, uzman söylüyor. Çünkü kimi kayıpların kimliklerinin tespit edilememesi ve hala bölgede kaldırılmamış enkazların bulunması nedenleri dikkate alındığında bütün o yıkılan yapı stokları, hasarlar göz önüne alındığında kayıpların çok daha fazla olduğunu tahmin edebiliyoruz. Deprem sonrasında bilgi kirliliği, gerçeklerin açıklanmaması ya da yurttaşlardan saklanması gibi sorunlarla karşı karşıyayız. Biz Mimarlar Odası ve bu ülkenin aydın, yurttaşı olarak raporu hazırlamaktaki öncelikli amacımız bu bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması, kamuoyunun yanıltılmasının engellenmesi.”

‘Bölgede yıkılan binaların yüzde 50’sinden fazlası yeni binalar’

Resmi söylemin aksine son 20 yıl içerisinde yapılan binaların depremde yıkılan binaların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturduğunu bildiren Muhcu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hasarlı, az hasarlı, orta hasarlı ya da ağır hasarlı gibi yapılarla ilgili verilen bilgilerde ciddi sıkıntılar var. Bölgede 2000 öncesi yapılan binaların yıkıldığı, 2000 sonrası yapılan binaların sağlam olduğu şeklinde yanıltıcı ifadeler var. Bunlar ne yazık ki devlet raporlarına geçmiş. Oysa hem bakanlığın verilerine hem de bizim çalışmalarımıza, diğer kurumların çalışmalarına baktığımızda görüyoruz ki yüzde 50’den fazla yeni bina yıkılmış. Yani 2000 yılından sonra yapılan binalar daha çoğunlukta. Bugün uygulanmakta olan kentsel dönüşüm politikalarını savunmak, aynı politikaları sürdürmek için ya da daha doğrusu bir dönemin sorumluluğundan kurtulmak için bunların söylendiğini biliyoruz. Aynı yanlışlar kalıcı konutlar üzerinde de yapılıyor. Son 20 yılda yapılan yapılar yıkılan yapıların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturmaktadır.”

‘Deprem sırasında kamu binalarının ayakta kalması hayati önemde’

Depremde yıkılan kamu binalarına dikkat çeken Muhcu, kamu binalarının yıkılmaması halinde çok daha fazla can kurtartılabileceğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

“6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden önce özellikle Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illerini kapsayan bölge 18 Mart 2018 tarihinde yayınlanan jeolojik raporlarda bölgenin yüksek riskli bölge olduğu konusu belirtilmiş. Ancak bu raporlar doğrultusunda kamu yönetimlerinin, ilgili kuruluşların ilgili adımları atmadığını görüyoruz. En azından kamu binaları, hastane, yönetim binaları yerle bir oldu. Bu binalar en azından güçlendirilmiş ya da yenilenmiş olsaydı depremde yaralılara müdahale edilebilecekti, pek çok canımız kurtarılabilecekti. Kamu binalarının depremde ayakta kalmaları ve kamu hizmetlerinin kesintisiz, aksamadan sürdürülmesi afetlere hazırlık açısından temel bir kriterdir. Bu dahi sağlanmamış. Bugün 100 bine yakın yurttaşımızı kaybettik. Bunların belki 10 bin yurttaşımızın hayatını kurtarabilecektik.”

‘Uygun olmayan yer seçimi yıkımın birinci nedeni’

Muhcu, yıkımın büyük olmasının birinci nedeni olarak yer seçimini belirtti. İmar affından yararlanan binaların neredeyse yerle bir olduğunu sözlerine ekleyen Muhcu, “Yer seçimi başlangıçta problemli. Tarım alanlarında, sıvılaşmaya uygun, yapı açısından güvenli olmayan zeminlerin yer seçimi yıkımın birinci derecede nedeni. Kağıt üzerinde her şey kurallara uygun yapılıyormuş gibi gözüküyor ama burada görüyoruz ki yapı-denetim kuruluşları büyük ölçüde denetim görevlerini yerine getirmemiş. Yükleniciler yeterli deneyimli kadrolarla bu inşaat üretim sistemini gerçekleştirmemiş ya da beton firmalarının sattığı betonlar C-35 standında olması gerekirken bölgede C-15, C-20 hatta sınıflandırılamayacak nitelikte betonların kullanıldığı anlaşılıyor. Burada imar affından yararlanan binaların büyük oran teşkil ettiğini de söylememiz gerekiyor. Kaçak katlar atılan, sonra imar affı ile yasalaşan bütün binalar neredeyse yerle bir oldu” dedi.

‘5 milyon genç seçmenin tercihi Millet İttifakı’ndan yana olacak’

14 Mayıs 2023 seçimlerinde 24 Haziran 2018 seçimlerine kıyasla 5 milyon yeni seçmenin oy kullanacağını bildiren İYİ Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Mustafa Tolga Öztürk ise, seçim anketlerine atıfta bulunarak söz konusu genç seçmenin oy verirken Millet İttifakı’nı tercih edeceğini ileri sürdü. Öztürk, genç seçmene oy kullanmaları çağrısında bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“2018 – 2023 yılları arasında 5 milyon seçmen eklendi. Özellikle genç arkadaşlarımızdan oylarını kullanmalarını sizin aracılığınızla rica edeyim. Katılım ne kadar yüksek olursa sonucun bizim lehimize değişme olasılığının çok daha fazla artacağı kanaatindeyim ben. Hem Kemal Bey hem Millet İttifakı açısından konuşuyorum. Çünkü 5 milyon genç arkadaşımız oy kullanacak ve anketlerden bu genç arkadaşlarımızın Millet İttifakı’na daha yakın olduğu anlaşılıyor.”

‘Yurt dışında oy kullanma oranı rekora koşuyor’

Yurt dışında bu zamana kadar görülmemiş bir oy kullanma oranı olduğunu kaydeden ve seçmene nerelerde oy kullanabilecekleri ile ilgili bilgi veren Öztürk, “Rekora koşuyor. 1 milyonu geçti. 2 milyon civarında bir oy kullanmayı bekliyorum ben. 3 milyonun üzerinde de bir seçmenimiz var. Gümrük kapılarında rahatlıkla oy kullanabilirler 14 Mayıs’a kadar. Yurt dışına kayıtlı bir seçmenimiz dilediği, kendisine en yakın gümrük kapısı, geçici ilçe seçim kurulu tarafından oluşturulan yerlerde oylarını kullanabilir” diye konuştu.
Yorum yaz