"Yaptığımız çalışmalara göre sadece İstanbul’da 450 bin ile 750 bin marjında boş konut var. Boş konutların bir kısmı kamu arazilerinin imara açılması sonucunda orta ve üst gelir gruplarına yönelik olarak üretilen konutlardan oluşmaktadır. Bu konutlar yüksek ranta sahip yatırım amacıyla alınmış ikinci, üçüncü konut hüviyetindedir ve yine bu amaçla boş tutulmaktadır. Güvenli boş konutların halka arz edilmesi halinde bu konutlar kısa, orta ve uzun vadeli konut politikalarının şekillendirilmesinde rol oynar. Kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilebilir. Potansiyel konut rezervi ve sosyal konut olarak işlevlendirilebilir. Riskli olmayan güvenli boş konutların, riskli yapılarda yaşayanlara kiralanmasının teşvik edilmesi de önemli bir konu. Bu konuda farklı vergi ve teşvik düzenlemeleri getirilerek konutların riskli yapıda yaşayanlara arzı mümkün hale getirilebilir. Türkiye’de barınma hakkını korumak, yapı stokumuzu deprem dirençli hale getirmek, halkımıza sosyal konut arz etmek için merkezi hükümet ile yerel yönetimlerin eşgüdüm halinde atması gereken önemli adımlar var. Önümüzdeki dönemin bu adımların atıldığı bir dönem olmasını umuyoruz."