Yazar Merve Öke, Radyo Sputnik’ye yayınlanan Serhat Sarısözen’le Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘İngiliz, Fransız ve Amerikan Devrimlerinde Demokrasi Mücadelesi Veren Kadınlar’ kitabında Merve Öke, tarihî perspektifi farklı bir noktaya çekerek kadınların asil direnişlerini ele aldı.
Öke, “Çalışmayı hazırlarken şunu düşündüm: Ya şu an sahip olduğumuz hakları kaybediyorsak ve bunun farkında değilsek… Bu sebeple yüzyıllar önce kadınların vermiş olduğu mücadelelerle bizim geri kazanmaya çalıştığımız bazı haklarımız paralel durumda. Geleceğin taşlarını dizerken sürekli aynı çukurlara düşüyoruz. Bu da bizim bir kısır döngüde dönüp dolaşmamıza neden oluyor” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar sahneden çekilseydi toplumları çok daha zorlu bir süreç beklerdi’
Tüm devrimci kadınların, ülkeleri ve milletleri uğruna verdikleri mücadelelerin her birinin kayda değer olduğunu vurgulayan Öke kitabında üç büyük devrime odaklandığını vurguladı:
“Kitapta büyük devrimler sırasında isimlerini tarihe yazan cesur kadınlar ve onların mücadelelerini anlattım. Kadınlar sahneden çekilseydi toplumları çok daha zorlu bir süreç beklerdi.”
Öke, “Fransız Devrimi bütün devrimler içersinde çok hareketli geçen bir devrim ve orada kadınlar çok taktiksel hareket ediyorlar. Kadınlar adeta gizli silah olarak kullanılıyorlar. Felsefe, edebiyat konuşulan salonlarda yöneticilik yapıyor bu kadınlar. Kadınların, stratejik noktalardaki rolleri siyasette de kendini gösteriyor” diyerek, şöyle devam etti:
“Üç devrimin de ortak noktası, kadınların devrimden sonra hiçbir hak alamamaları. Hatta bu kadınlardan evlerine geri dönmeleri isteniyor. Ailelerini, giyotinde başlarını kaybediyorlar ve maalesef 1900’lü yıllara kadar bekliyorlar.
Biz çok şanslıydık. Çünkü Atatürk gibi bir liderimiz vardı. Eğer ki bu kadar ileri görüşlü olmasaydı dediği gibi gerçekten toplumun yarısı toprağın altındaydı. Ve ben bunları muhtemelen kaleme alamıyor olurdum.”
Gelecek çalışmalarında Türk devrim tarihindeki devrimci kadınları kaleme almayı planladığını belirten Öke, Atatürk`ün ışık tutan sözlerini yayında birkez daha hatırlattı:
“Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.”