YENİ ŞEYLER REHBERİ

'Çocukları dört duvar arasında tutmak yerine bedensel hareketlere teşvik etmek daha doğru'

Geleneksel eğitim modelinin kenara atılmaması gerektiğini savunan eğitimci Pandır, “Çocuklarımızı günün 8 saatinde dört duvar arasında tutmaktan ziyade onları sosyalleştirmek ve bedensel hareketlere teşvik etmek daha doğru olacaktır” diyerek köy enstitüleri mantığı ile sürdürülebilir eğitim modelini anlattı.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te Serhat Ayan’la Yeni Şeyler Rehberi programına Deva Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın ve eğitimci Begüm Özdoğularlı Pandır konuk oldular.

Eğitimci Pandır: Geleneksel eğitim modeli kesinlikle kenara atılmamalıdır

26 yıldan fazladır eğitimcilik yapan Doğru Odak Okulları Kurucusu Begüm Özdoğularlı Pandır, köy enstitüleri mantığından yola çıkarak sürdürülebilir eğitim modeli anlayışını şöyle anlattı:
“Senelerdir farklı eğitim modelleri üzerine araştırma yapıyorum ve önerim şudur, geleneksel eğitim modeli kesinlikle kenara atılmamalıdır. Çocuklarımızı günün 8 saatinde dört duvar arasında tutmaktan ziyade onları sosyalleştirmek, bedensel hareketlere teşvik etmek ve proje bazlı eğitmek daha doğru olacaktır. Eskinin köy enstitüleri mantığından yola çıktığımız okulumuzda, çocuklar kağıt havlu yerine kendi el havlularını kullanıyor, okulun yemekleri tarlada üretilen sebzelerden yapılıyor ve çocuklar örgü örüyor, matematiği daha iyi öğrenmek için semt pazarında satış yapıyor. Çocuklara kurallar içerisinde özgürlük tanıyarak dengeli bir otorite kurmak gereklidir. Çocuklar kalabalık okullardan ve sınıflardan uzaklaşarak sade bir çevrede eğitim görmelidir. Okulumuzu kurmadan önce Finlandiya, Tayland ve Avrupa’daki pek çok eğitim sistemini deneyimleyen birisi olarak söyleyebilirim ki Avrupa’nın en gelişmiş mahallelerinde dahil okullar sade ve az kapasitelidir.”

‘Türkiye’de girişimci olmak bir Survivor setinde olmaktan farksız’

Deva Partisi Dijital Dönüşüm ve Teknoloji Politikaları Başkanı Burak Dalgın bilişimde başarının sağlanabilmesi için üç önemli maddeye dikkat çekerek şunları söyledi:

“Türkiye’de girişimci olmak bir ‘Survivor’ setinde olmaktan farksız çünkü sürekli engellerle karşılaşıyorsunuz. Girişimcinin teşvik edilmesi, teknolojinin geliştirilmesi ve yaygınlaşması için üç önemli maddeyi ele almak gereklidir. İlk olarak bilişimde ‘pazar’ çok önemlidir. Türkiye’de şirketlerin ve girişimcilerin pazara girmesini kolaylaştırmak gereklidir. Bunu internet ağını geliştirerek ya da dijital cihazlardan alınan vergileri düşürerek yapabilirsiniz. İkinci olarak ‘finansman’ sağlanmalıdır. Türkiye’de uzun vadede girişimlere destek olabilmek için finansman gereklidir. Bu finansmanın sağlanabilmesi için de Türkiye’nin genel risk oranının düşmesi gereklidir. Son olarak da ‘Kurumsal Kapasite’ maddesi gelmektedir. Kurumsal kapasitenizi geliştirebilmeniz için algoritmik düşünen insanlar yetiştirmeli, liseyi bitiren herkesin bir yabancı dil ve kodlama öğrenmesini sağlayabilmeniz gereklidir. Bu üç maddeyi gerçekleştirdiğiniz zaman Türkiye çoşar.”

Yorum yaz