Diyarbakır merkezli operasyonda 200’e yakın isim hakkında gözaltı kararı alındı. Gazeteciler, avukatlar ve sanatçıların da aralarında bulunduğu isimlerin gözaltı sürecini, Sputnik Türkiye’nin Diyarbakır muhabiri Sertaç Kayar aktardı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın Diyarbakır’a gittiğini aktaran Kayar, Sağkan’ın avukatların bürolarının ve evlerinin, baro temsilcisi olmaksızın aranmasından elde edilen delillerin hukuken değerlendirilemeyeceğinin altını çizdiğini söyledi:
“128 kişi gözaltına alınmıştı ancak 200’e yakın kişi hakkında gözaltı kararı olduğunu duymuştuk. İfade işlemleri dün akşam başladı, bugün 4 gazeteci adliyeye sevk edildi ve ‘örgüt üyeliğinden’ tutuklandılar. İki avukat da adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Dosyada gizlilik kararı mevcut. Ancak ulaştığımız bilgiler, gözaltına alınan ve tutuklanan gazetecilerin açık tanık beyanları üzerine ve kuvvetli suç şüphesiyle tutuklandıkları yönündeydi. Bunlar yaşanırken, diğer taraftan tepkiler de var. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da Diyarbakır’a geldi. Bir açıklama da yaptı. Soruşturma sürecinin hukuka uygun yürütülmesi gerektiğini söyledi. Özellikle 25 avukatın gözaltına alınması ve bazı avukatların bürolarının ve evlerinin baro temsilcisi olmadan aranmasının hukuka aykırı olduğunu, bu durumda elde edilecek delillerin değerlendirilemeyeceğini ifade etti. Diyabakır Barosu da operasyonun seçime günler kala yapılmasının seçim güvenliğine yönelik kaygıları gündeme getirdiğini ifade etti.”
‘Gözaltına alınan gazetecilerden Abdurrahman Gök, Kemal Kurkut’un öldürülme anını fotoğraflamıştı’
Bölgede gazetecilik yapmanın zorluklarına değinen Kayar, tutuklanan gazetecilerden Abdurrahman Gök’ün, 2017 yılında Diyarbakır’daki Nevruz kutlamalarında polis tarafından öldürülen Kemal Kurkut’un cinayet anını fotoğraflayan gazeteci olduğunu da hatırlattı:
“Bunun öncesinden de, seçim öncesi olduğu için, Nevruz kutlamalarında, 8 Mart’larda bu tarz operasyon normal hâle geldi. Diyarbakır’da bundan önce de 16 gazeteci tutuklanmıştı. Bu gazetecilerin iddianamesi hazırlandı, temmuz ayında duruşmaları görülecek. Bugün tutuklanan bazı gazeteciler de daha önce tutuklanan gazetecileri tanıyıp tanımadıkları soruldu. Bölgede gazetecilik yapmak her açıdan zor. Tutuklanan gazetecilerden Abdurrahman Gök, Diyarbakır’da öldürülen Kemal Kurkut’un fotoğrafını çekip yayımlamıştı. Bununla tanınan bir sima hâline gelmişti. Bir diğer ilginç taraf da birçok gazetecinin davalarına bakan avukatlar da gözaltında şu anda. Onlardan biri de Resul Temur. Gazetecilerin davalarını takip eden bir avukat. O da şu an gözaltında ve bürosunda yapılan aramalarda gazeteciler hakkında hazırlanan iddianameler de dahil el konuldu.”
‘AK Parti tabanında olduğu kadar, HÜDA PAR tabanında da ittifaka tepki var’
HÜDA PAR adaylarının, AK Parti listelerinden seçime girmesinin Diyarbakır’daki etkilerini de aktaran Kayar, “AK Parti tabanında olduğu kadar HÜDA PAR tabanında da ittifaka tepkiler var” gözlemini paylaştı:
“Diyarbakır doğunun merkezlerinden bir kent. Buradaki durumu şöyle ifade edebiliriz; bir değişim rüzgarı var ve seçime katılım da yüksek olacağa benziyor. HÜDA PAR’ın seçmeninin fazla olduğu kentlerden biri. AK Parti tabanında olduğu kadar HÜDA PAR tabanında da ittifaka tepkiler var. Hem Yeşil Sol Parti, hem de HÜDA PAR cephesinde kemikleşmiş oylar var. Burada farklı partiye kaymak anca sandığa gitmeme durumunda oluyor. AK Parti’ye oy vermeyen ve kırgınlık yaşayan seçmenler Millet İttifakı’na ve Yeşil Sol Parti’ye yöneliyor. Özellikle geniş aileler son zamanda CHP’ye katıldı. Buradan CHP’nin bir milletvekili çıkarması da söz konusu.”
Özuğurlu: Mültecilerin Suriye’ye dönüşüyle ilgili en önemli kriter, Suriye hükûmetinin yaklaşımı
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, “Suriyelilerle görüştüm” ifadelerini kullandı. Seçime iki hafta kadar bir süre kala, Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri dikkat çekti. Zira Ortadoğu’da da hareketlenmeler var. Bölgeyi yakından takip eden gazetecilerden Musa Özuğurlu, Türkiye-Suriye ilişkilerini değerlendirdi. Suriye’deki siyasal sürecin ilerlemesi konusunda Türkiye’nin atacağı adımların belirleyici olacağının altını çizen Özuğurlu, “Suriye ekonomik olarak çökmüş durumda. Mültecilerin Suriye’ye dönüşüyle ilgili en önemli kriter, Suriye hükûmetinin yaklaşımı olacak. Olumlu mesajlar veriyorlar ama süreçte göreceğiz” değerlendirmesini yaptı:
“Terör örgütleriyle mücadele konusunda mutabık kalındığı iddia ediliyordu. Tabii ülkeler arasında hangi örgütlerin terör örgütü olduğu konusunda ayrılıklar var. Fakat ne olursa olsun bu açıklama, Suriye’nin tezlerine yakınlaşıldığını gösteriyor. Suriye tarafı, sadece bu konunun masada olduğunu ve diğerlerinin tarihi konu olduğu için daha sonra görüşüleceğini söyledi. Son aldığım bilgi şu; Türkiye’nin aslında Suriye’nin çekilme isteğine olumlu baktığı yönünde. Dolayısıyla iki taraf arasında olumlu bir adım atılacak gibi görünüyor. Ancak bu adım hemen mi olur yoksa seçim sonrasına mı kalır kestirmek güç. Türkiye tarafı seçim öncesi görüşmek istiyor ama Suriye tarafı henüz net bir yanıt vermiş değil. Suriye’deki siyasal sürecin ilerlemesi konusunda Türkiye’nin atacağı adımlar çok büyük katkı sağlayacak. Daha sonra belki bu mülteci konusu çıkacak. Suriye ekonomik olarak çökmüş durumda. Mültecilerin Suriye’ye dönüşüyle ilgili en önemli kriter, Suriye hükûmetinin yaklaşımı olacak. Olumlu mesajlar veriyorlar ama süreçte göreceğiz.”