EKSEN

‘Üretken yapay zeka ve ChatGPT için BM gibi bir kuruma ve birlikte hareket etmeye ihtiyaç var’

Ümit Alan’a göre üretken yapay zeka ve ChatGPT’nin yetenekleri ürpertici. Elon Musk dahil girişimcilerin bile bu alanda çalışmalara altı ay ara verilmesi ve yasal çerçeve çağrısı yapmasına atıfta bulunan Alan, yaratabileceği işsizlik ve dezenformasyonun yanında ciddi elektrik tüketimiyle bu olgu üzerinde daha çok tartışma gerektiğini vurguladı.
Sitede oku
Batı’nın siyasi ve ekonomik hegemonyası için başlattığı çatışmalarla sarsılan dünyada şimdi de insanlığın ne kadar hayrına olacağı tartışılan Artificial Intelligence-AI (yapay zeka) ve bunun yeni geliştirilen dil modelini ChatGPT’yi tartışılıyor.
İnternetteki bütün metinleri okuyabilen ve mantıklı biçimde bir araya getirebilen ‘büyük dil modelinin’ piyasaya sunulmasıyla birlikte mesele yapay zeka geliştirilmesini destekleyenlerin bile tedirginliğini ifade ettiği bir aşamaya geldi. Sürücüsüz araçlardan ırkçı içerik oluşturan sohbet odalarına uzanan hayatın her alanını ilgilendiren bir boyut kazandı.
Batı ülkelerinde Tıp ve Baro sınavlarını verebilecek düzeye geldiği saptanan bu modelle ilgili kimi oluşumlar tüketicilere sunulmasını durdurmak üzere harekete geçildi. Tüm dünya çapında çalışmalara altı aylık bir ara verilmesi ve küresel çapta regülasyon gereği vurgulanıyor. Ancak bu konuda yeterince tartışma yürütülmüyor. Dolayısıyla mesele distopik bilim-kurgu filmlerinde ‘insanlığın sonunun gelmesini’ andıran kaygılara da yol açmış durumda.
Gelişmeleri Birgün gazetesi teknoloji ve sosyal medya yazarı Ümit Alan ile konuştuk.

‘Bana Van Gogh tarzında yeni bir resim çiz deyince çizebiliyor’

Ümit Alan’a göre, yapay zeka insan hayatında uzun süredir var ancak bugün geliştirilen yeni versiyonu beyaz yakalıların işlerinin çoğunu yapabilir hale getirilen bir dil modeli olarak ‘üretken yapay zeka’. Alan, bir süredir kapalı devre çalıştırılan ChatGPT’nin 3.5’uncu versiyonunun halkın kullanımına açılmasıyla neler yapabileceğinin de görüldüğü ve ürperti yarattığını belirtti:
“Bu tartışmalar genelde yapay zeka diye ortak paranteze alınıyor. Aslında yapay zeka hayatımızda çok eskiden beri var. Kullandığımız navigasyon cihazlarımızdan cep telefonundaki programlara, Google’a kadar hepsi yapay zeka. Bu yeni yapay zeka türü ise ‘generator AI’ dedikleri üretken yapay zeka. Yani artık insanların yerine iş yapabilir hale gelmiş, özellikle beyaz yakalıların işlerinin çoğunu yapabilir hale gelmiş, ‘Open AI’ tarafından geliştirilen bir dil modeli. Open AI zamanında kurulan bir kar amacı gütmeyen yapay zeka çalışmalarını daha insani şartlarda ilerletme projesiydi. Hatta ilk yatırımcılarından biri Elon Musk’tır. Open AI’ın ChatGPT’si uzun zamandır aslında kapalı devre çalışıyordu. Ancak 3.5’cu versiyonu ile birlikte halkın kullanımına da açılınca bir anda onun neler yapabildiği görünür hale geldi. Aslında epeydir süren bir proje. Ama yaptığı şeyler dehşet yaratacak düzeye geldiği görüldü. Her işi yapabilir. Mesela, ‘Ben birazdan Radyo Sputnik’te programa çıkacağım. Yapay zeka ChatGPT üzerine konuşacağım, neler söylememi tavsiye edersin’ deseydim, bana konuşabileceğim her şeyi yazılı olarak söyleyecekti. Bana Van Gogh tarzında yeni bir resim çiz deyince çizebiliyor. Bu da insanlarda inanılmaz bir ürperti yarattı.”

‘Uluslararası mutabakat gerektiriyor’

Alan, bu alanla uğraşan içinde Elon Musk’ın da yer aldığı isimlerin en azından çalışmalara altı ay ara verilerek yasal çerçeve oluşturulması çağrısına atıf yaparken, bu konuda uluslararası mutabakat gereğini vurguladı:
“Yaklaşık 1 ay öncesine kadar Elon Musk’ın da içinde olduğu Apple Kurucu Ortağı Steve Wozniak, Yuval Noah Harari gibi ünlü yazarların bulunduğu bir topluluk açık mektup yayınlayarak imzaya açtı; ‘İnsanlığın geleceği ve güvenliği için lütfen yapay zeka sistemlerinin eğitimine en az altı ay ara verelim’ diye... Bunu nükleer kadar tehlikeli bir teknoloji olarak tanımlayarak ve ‘Ara verelim, yasal çerçeve oluşturulsun sonra devam edilsin’ dediler. Bu henüz karşılık bulmadı. Amerika’da yapay zeka çalışmaları durdurulursa dünyanın diğer kalanında ne olacak? Çin ve Rusya’da durdurulsa geri kalanında ne olacak? O yüzden uluslararası bir mutabakat gerekiyor. Çünkü herkes harıl harıl bu konu üzerinde çalışıyor.”

‘Önceden eğitimsiz insanların yanıltılabildiği olaylara şimdi herkes kanabilir’

Alan üretken yapay zekanın iki tehlikesine dikkat çekti. Beyaz yakalı çalışanları işsiz bırakabilecek bu teknolojinin sahte video, ses ve metin üretebileceğini vurgulayan Alan, Trump’ı hakkındaki davada tutuklanmış gibi gösteren görüntülere atıfta bulundu. Alan otonom silahların mükemmelleştirilmesinden nükleer ve kimyasal teknolojiye uzanan alanlardaki tehlikelere de dikkat çekti:
“İki tehlikesi var. Birincisi, birçok insanı aynı anda işsiz bırakabilir ve kaos yaratır. Sanayi devrimi sırasında makinelerin çıkmasıyla bilek gücüne dayalı işlerin çoğu yok olmuştu. Bu bir sürece yayılmıştı, o zaman bir kaos oluşmuştu. Şu anda da özellikle yaratıcılıkla ilgili olmasa da beyaz yakalı işlerin çoğunu yok edecek teknolojiye aday. İkincisi, bu teknoloji çok gerçekçi, sahte görüntü, video, ses üretebiliyor. Trump tutuklanırken yaka paça halde görüntüleri çıktı, çoğu kişi gerçek zannetti. Papa’nın üzerine şişme beyaz bir mont giydirmişlerdi, çoğu inandı. Bu artık o kadar inandırıcı hale gelmeye başladı ki bir arkadaşımın profesör olan babası, ‘Trump’ı nasıl yaka paça gözaltına aldılar’ demiş. Önceden daha eğitimsiz insanların bazı konularda yanılacağını öngörüyorduk. Şu an çok eğitimli insanları da yanıltabilecek kadar mükemmelleşti. Özellikle seçimler gibi kritik dönemlerde çok ciddi sorunlara yol açabilir. İşsizlik tehlikesi. Otonom silahlar, yapay zeka ile mükemmelleştirilebiliyor. Silah teknolojisi de savaşların şeklini değiştirebilir. Kimyasal silahların şeklini değiştirebilir. Bu yüzden şu an nükleer kadar hassas bir konu.”

‘AB yasa çıkaracak, Türkiye yapay zeka gelişmelerini ıskalıyor’

Alan, genel seçime odaklanmış Türkiye’de tartışılmayan bu mesele hakkında AB’nin yasa çıkarma hazırlığına atıfta bulunurken, hakikatlerle yalanın bir arada bulunduğu yeni ortamın risklerine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti:
“Türkiye’de gündeme geldi diyelim. Seçimden başka hiçbir şey konuşulmadığı için Türkiye yapay zeka gelişmelerini ıskalıyor gibi görünüyor. Her şey bittiğinde matbaaya 200 yıl geç kalmış olmak gibi yapay zeka teknolojisine de epey geç kalmış olabiliriz. Avrupa Birliği bir yasa hazırlığı içinde. Yasal sınırlamalarla ilgili yasa çıkartacak, o tartışılıyor. Amerika’da endişelerin olduğu açık mektup yayınlandı. Elon Musk pek çok konuda serbestliği, özgürlüğü savunan bir adam, biraz da çılgın. O bile o metne imza atıp ‘Lütfen 6 ay durdurun, önümüzü görelim’ endişesine sahip. İtalya gibi bazı ülkelerde kullanımı yasaklandı. Çünkü çok uyduruyor. Çok gerçekmiş gibi görünen şeylerle çok sahte şeyleri bir araya getirebiliyor. Ümit Alan kimdir diye sorduğumda ‘Bir köşe yazarıdır, genellikle yeni medya-teknoloji konularında yazar’ diyor. Sonra benim romanlarım olduğunu iddia ediyor. Bana gerçeklerle yalanların bir arada olduğu bir biyografi icat ediyor.”

‘İnternetin icadı gibi bir şey’

Alan ChatGPT’nin Eylül 2021’e kadar internet kaynaklarından her şeyin yüklendiği bir dil modeli olarak çok güçlü bir bilgisayar olduğunu söylerken, durumu 1990’ların ikinci yarısında hayatımıza giren internet ile kıyasladı. İletişimden siyasete etkilerinin de geri dönülmez olacağının altını çizdi:
“Nasıl internet 1990’lı yılların ikinci yarısında hayatımıza girdi ve artık her şey geri dönülemez şekilde değişti, iletişim, siyaset değiştiyse, bu da dünyada en az internet kadar büyük yeni bir dönemi başlatacak. Şu anda ayak seslerini işitiyoruz. Bu bir dil modeli. İnternetteki veriyle beslenmiş ve şu an ChatGPT diye konuştuğumuz modelin beslendiği veriler, Eylül 2021’de sonlanıyor. O zamana kadar Wikipedia’nın hepsi var. Twitter’ın açık kaynakları var. İnternette ne bulduysa almış. Her dilde Wikipedia’yı almış. Bunlar üzerinden varsayımlar üretiyor. Dil modeli dediğimiz şey şu; istatistiki olarak hangi kelimelerin hangi durumlarda hangi şekilde yan yana gelebileceklerini hesaplayan çok güçlü bir bilgisayar. Bu durumda bir istatistik modelleme yaparak ‘bana böyle sorulduğunda şu kelimeler yan yana gelirse şöyle olur’ diye bir denklem kuruyor. Zaten başta uyarıyor, ‘Yanlış bilgiler verebilir’. Google gibi kendiniz açıp ayıklama yapmadığınız için istatistik olarak aldığı için hazır bir metin veriyor. Bu hafta köşeme yazacak konu bulamadım diyelim, benim birkaç yazımı yüklüyorum, ‘Bana Ümit Alan tarzı bir yazı yazar mısın?’ diyorum, yazıyor.”

‘Ciddi bir elektrik tüketimi demek’

Alan, işsizlik ve yanlış bilgiyle kaosa yol açmanın dışında çok güçlü bilgisayarlar gerektirdiği için ChatGPT’nin çok ciddi elektrik üretimine yol açma riskine de atıfta bulundu:
“Endişe verici yanlarından birisi de şu; çok güçlü bilgisayarlar gerektirdiği için bu ciddi bir elektrik tüketimi demek. Bu da dünyanın kaynaklarını tüketme konusunda yeni bir savaş meselesi yaratabilir. Çünkü o kadar büyük enerji gerektiriyor. ‘Yapay zeka dünyanın sonu getirecek mi’ diye sorarken, birkaç boyutu var. Bir, işsizlik nedeniyle getirebilir, ikincisi yanlış bilgiyle kaos yaratabilir. Bir de enerji krizi yaratabilir. Aklımıza bilim kurgu filmleri geliyor. Terminatör’de olduğu gibi bir şey olmayacak. Ama yapay zeka kötü niyetle kullanılırsa birçok şeyi insanların emriyle mükemmel bir şekilde yaparız. ‘Bana dünya üretebileceğin maksimum sayıda ataç üret’ dediniz o kadar mükemmelleşmiş bir olay ki dünyanın her yerini yıkarak ataç üretmeye başlayabilir. Dünyanın sonunu böyle getirebilir. O sadece görevini mükemmel şekilde yapmaya çalışır.”

‘Bütün dünyanın birliğini gerektiriyor’

Alan AB ve ABD’de endişelerin tartışıldığını ve yasal regülasyonların ele alındığını belirtirken, dünyanın bu konuda birlikte hareket etmesi ve BM gibi uluslarüstü bir kuruma duyulan ihtiyacına dikkat çekti:
“İnternet icat oldu, hukukun peşinden geldi. Şu anda bile tam gelemedi. Sosyal medyada bir sürü karışıklık var. Teknoloji koşuyor, arkasından yasal regülasyonlar emekleyerek geliyor. Bunda öyle olursa dünya çok kötü bir yere gidebilir endişesi var. Çünkü çok ciddi bir teknoloji. AB’nin yasa hazırlığı olduğunu okudum. Biden’ın bazı açıklamaları var, yapay zeka filigranı üretilmesi gerektiğini söylüyor. Paraya baktığınızda gizli Atatürk görürüz, onun gibi yapay zekayla üretilen tüm içeriklere ‘bu bir yapay zeka üretimidir’ diye filigran zorunluluğu gibi yasal regülasyonlar konuşuluyor. ABD ve AB’nin bu konuda endişe ettiğini biliyorum ama çok yavaşlar. Çünkü bu bütün dünyanın birliğini gerektiriyor. Dünyanın bir kısmı durdurur, bir kısmı çalışmaya devam ederse bu olmaz. Belki bir yapay zeka üzerine çalışan BM gibi uluslarüstü bir kuruma ihtiyaç var. Bütün dünya ülkelerinin bir araya geldiği bağımsız bir kurum olmalı ama teknoloji beklemiyor. Bu altı ay durdurma çağrıları o yüzden yapılıyor. Nükleer silahsızlanma karşılıklı anlaşmalarla güvenceye alınıyor. Herkes üretmeme ya da yok etme yoluna gidiyor. Yapay zeka da aynı hassasiyetle ele alınmalı.”
Yorum yaz