İçişleri Bakanlığı’nın bu ay başında yayımladığı veriler, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerden etkilenen 11 ili kapsayan bölgede kurulması planlanan 132 bin 447 konteynerden 49 bin 202'sinin kurulumunun tamamlandığını gösterdi.
Radyo Sputnik’te yayınlanan Meliha Okur’la Anlat Bana programına konuk olan Treysan Prefabrik Genel Müdürü Özgür Hamdi Onat, konteyner üretimi yapan iş adamlarından biri.
‘Deprem bölgesine bugüne kadar 3 bini aşkın konteyneri gönderdik’
Onat, “Günlük 80-100 adet konteyner üretim kapasitemiz var. Fabrikamızda 500 kişi çalışıyor. 45 mühendisimiz var. Deprem günlerinde kollarımızı sıvadık. Bugüne kadar 3 bini aşkın konteyneri Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Diyarbakır’a insanlarımızın acısını bir nebze durdurabilmek ve onların başını sokabilecekleri bir yerleşim alanı kurabilmek için sevk ettik. Şu sıralarda farklı ürünler de üretiyoruz. İskenderun’da çelik hastane imalatı ve montajını yapıyoruz. Mayıs ayında teslimatını yapacağız. Bunun dışında ticareti de ayağa kaldırmak gerekiyor. Bankalar Birliği ile iş birliğine gittik, onların mobil şube kurulumlarını yapıyoruz. Hayatı etkileyen her türlü unsurda yer almak için çaba gösteriyoruz, elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.
‘Uluslararası yardım kuruluşlarını sahada göremedim’
Van depreminde bir ay içinde 10 bine yakın yoğun bir konteyner sevkiyatı ve imalatının olduğu bilgisini paylaşan Onat şöyle devam etti:
“Türkiye’nin aylık kapasitesi 20-30 bin arasında diye tahmin ediyorum. Depremin olduğu 11 ildeki konteyner ihtiyacının karşılanmasının 5-6 ayı bulabileceğini düşünüyorum. Ağustos ayının sonunda anca konteyner ihtiyacı karşılanabilir. Bir konteynerin maliyeti, içindeki teçhizata bağlı olarak 80-120 bin lira arasındadır. Bazı kurumlar konteyner kentleri kurarken, içine yerleştirilecek klimayı da katarak düşünüyor. Ama bu kadar yüksek kapasitede ihtiyaç olunan konteynerlerde ilave klima maliyeti geldiği zaman ek bütçeye bakıyor olacağız. Daha önceki yaşadığımız depremlerde uluslararası yardım kuruluşları hibelerde bulunuyordu fakat bu zamanda sahada göremedim onları.”