Hürriyet gazetesinden Yasemin Salih'in haberinde eski bir milletvekilinin "Seçim politikacının panayırı gibidir” sözleri hatırlatılarak, milletvekili adaylarının seçmenin karşısına “Senin için çantamda bu projeler var” diye çıkarken bir yandan da büyük bir gösterinin başrol oyuncularıyla benzer hazırlıkları yaptığı belirtildi. Bu gösterinin kulisinde de makyaj ve kostümler var. Hazırlıklar daha aday adaylığı aşamasından başlıyor. İmaj çekimleri ise ilk sınavlardan biri.
'Dünya liderlerini örnek alıyorlar'
Çeşitli markalarla erkek giyimde faaliyet gösteren Orka Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, uzun yıllardır seçim dönemlerinde politikacılarla dirsek temasında olan bir isim. Müşteri gizliliği esasıyla isim vermeyen Orakçıoğlu, “Liderler dahil birçok adaya şu anda stil danışmanlığı yapıyoruz. Sadece ürün satmıyoruz. Onların fotoğraf çekimlerinden iletişimde verecekleri görsellere, seçim meydanlarındaki duruşlarına kadar her konuda birçok ünlü isimle çalışıyoruz” dedi.
Süleyman Orakçıoğlu için siyasetçi bir isme stil danışmanlığı yapmak, global marka yönetiminin bir parçası. Bunu global liderlerde çok yakından izlediklerini belirten Orakçıoğlu, “Biz siyasetçilere şöyle bakıyoruz; onlar hem yerelde hem de globalde ülkenin vizyonunu yansıtan insanlar. Bizi temsil ediyorlar. Her şeyden önce ilk izlenim çok önemli. Bunu en iyi Fransa, İtalya kullanıyor. Kendi markalarından giyiniyorlar. Bunlar önemli. Biz de liderleri iyi giydirmek zorundayız” diyor.
Damat’ta takım elbisesatışlarının seçim süreciyle birlikte yüzde 30 arttığını belirten Orakçıoğlu, ürün satışı anlamında şu anda piyasanın sakinleştiğini söyledi ve “Çünkü aday adayları daha çok sipariş verdiler” dedi. Orakçıoğlu’na göre Türkiye’de siyasetçiler 10 yıl öncesine göre stillerine daha çok önem veriyor. Özellikle Meclis deneyimi olanların bu işte daha başarı tercihler yaptığına dikkat çeken Orakçıoğlu, şöyle devam etti: “Seçimde başarılı olup Meclis’e girenlerin çoğunun stil danışmanlığı aldığını görüyoruz. Yeniler de Meclis’te onlardan gördükten sonra benzer taleple geliyor.”
Peki politikacının stilinde olmazsa olmazlar neler? Orakçıoğlu’nun yanıtı şöyle:
"Mavi doğru bir iletişim rengi. Laciverte yakıyan tonlara doğru tercihler artmalı. Kehverengiyi önermiyoruz. İletişime kapalı birrenktir. Bu bir bahar seçimi olduğu için meydanlarda, halkla buluşurken toprak, çimento tonları, uyumlu bir gömlekle iyi bir enerji yansıtır. Meclis ise daha koyu renk yeridir. Lacivert ve siyah uygun olur. Kravat ve mendili mutlaka öneririz."
"En sık hata yapılan yer pantolon paçası. Geçmişte çok gördük, pantolon paçası ayakkabının üzerine bir karış dökülmüş vaziyette. Bu hiçbir şekilde özenmemiş demektir. İyice kısa olması da iyi değil. Balık ağzı yöntemi doğru olan.Bir insanın fit görünmek için fit kalıbı tercih etmemesi gerekiyor. Önemli olan vücut yapısına uygun kalıplar seçmek."
'Kemal Derviş gibi düğme göstermek out'
Özel dikim erkek terzisi Milimetric’in patronu Kaan Gökalp, seçimle birlikte siyasetçi akınına uğrayan iş insanlarından. “Seçimle birlikte daha çok koyu renk takım elbise ve yüzde 90 beyaz gömlek siparişi var. Mavi gömlek arada sırada talep ediliyor” diyen Gökalp, özellikle gömleklerde ince detaylar olduğunu söyledi. Bazı politikacıların dünya modasını takip etme gibi bir derdi olmadığını, sipariş verirken, “kırışmasın, terletmesin yeter” dediğini söyleyen Gökalp, şöyle devam etti:
“Gömlekte kravatla da kravatsız da kullanılabilen yakalar istiyorlar. Kravat zorunlu olmadığı için son dönemde bu öne çıktı. Kemal Derviş’in dıştan düğmeli yakalar da artık istenilmiyor. Düğmeler altta, görünmüyor.”
İstanbul Beyoğlu’nda özel dikim yapan Mehmet Yılmaz, Kenan Evren’in de ölçülerini aldığını belirten politika deneyimli bir terzi. Yılmaz, “Ceket şu anda çift düğme, çift yırtmaç tercih edilmeli. Paça genişliği de ayakkabı numarasının yarısından bir eksik ölçülüyor” diyor. Yılmaz’ın müşterilerinin hepsi “Ben seçileceğim” diyormuş. O yüzden şimdiden yemin töreni için sipariş verenler de var.
Meclis'te artık döpiyes yok
Kadın takım elbiseleri diken Turan Aydoğdu, bu yıl önceki seçimlerden daha az politikacı müşteri geldiğini söyledi. Kadın politikacıların da takım elbise siparişi verdiklerinin altını çizen Aydoğdu, “Kadın politikacılar kendilerini çok fazla ortaya çıkarmıyorlar. Burada iş bitince müşteriyle fotoğraf çektirir, dükkâna asarız ama onlar bunu istemiyor” dedi.
Kadın takım elbiseleri, erkeklere göre daha uygun fiyatlı. Aydoğdu’nun verdiği bilgilere göre rakam 10 bin ila 50 bin TL arasında değişiyor. Renk olarak da yine erkeklerle benzer tercihler var: “Kadın siyasetçiler de koyu renk istiyor. Siyah ve lacivert önde. Bordo, gri de olabiliyor. Kadınlarda paçalar genişledi. Ceket yakaları kruvaze, boyları uzadı. Kısa ceket artık yok. Maskülen tarz öne çıkıyor. Kadın vekiller artık neredeyse hiç etek siparişi vermiyorlar. Döpiyes talep eden yok. Eskiden pantolon Meclis’te yasakken hep döpiyes dikerdik. Bu yasak kalktıktan sonra etek boyları da önemli, rahat etmek için pantolon istiyorlar.”
'Herkes birbirine 'nereden' diye sorar'
Eski bakanlardan Kürşad Tüzmen, Meclis’teki moda merakını yorumladı. “Seçim dönemlerinde markaların siyah-lacivert koleksiyonlarına talep çok olur” diyen Tüzmen, vekil adaylarının iyi görünmek için kesenin ağzını açmaktan çekinmediğini söyledi. Tüzmen, “Aday ayakkabıdan mendile kadar kendini yeniler. Bayramlıklarını giyer. Seçildikten sonra da Meclis’in ilk günlerinde herkes birbirine bakar, ‘takım elbiseni nereden diktirdin’ der. İlkokuldaki psikolji değişmez aslında, Meclis de bir okuldur. Herkes kendine göre birilerine sorar, uyum sağlar” diyen Tüzmen’e göre bugün iyi kalite takım elbiseye ulaşma daha kolay. Tüzmen, “Eskiden kumaşlar daha kaliteliydi, şimdi sentetik karışım çok olduğundan daha ucuz” dedi.