Türkiye depremin yaralarını sarmaya çalışıyor. Hatay Arsuz’da, Füsun Sayek Sağlık ve Eğitim Geliştirme Derneği çatısı altında faaliyet yürüten Arsuz Kadınları Dayanışma Platformu’ndan Gamze Bensaci ve Talin Azar, geliştirdikleri projelerle depremzede kadınların hayatına nasıl dokunduklarını, Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek'te anlattı.
Gamze Bensaci: ‘İşimiz zor ve yolumuz uzun’
Gamze Bensaci, Arsuzlu kadınların dayanışmasını, “Oralı olmayan bir sürü insanın desteğini aldık. Hep birlikte kendi topraklarımızda dokunabilmek için elimizden geleni yapmaya çalıştık” sözleriyle anlattı. Bensaci, “İşimiz zor ve uzun bir yol. İlk başta önceliğimiz gıda ve kıyafet tedarikiydi. Bundan sonra gelen uzun soluklu eğitim programı oldu. Bölge çok büyük travma yaşadı. Hem anne babalar ama özellikle çocuklar ve gençler için özel eğitimler verilmesi lazım. Şimdi bunun altyapısını oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Geliştirdikleri projeler
“Füsun Sayek benim de ailemden birisi. 17 yıl önce vefatından sonra onun hayallerini geliştirmek üzere eşinin kurduğu bir dernek” diyerek sözlerine başlayan Talin Azar, derneğin faaliyetlerini şöyle anlattı:
“Daha çok toplum sağlığı ve eğitim üzerine projeleri olan bir dernek. Füsun Sayek bizim için bir kahraman, bir idol. Ben dahil, Arsuz’da yaşayan tüm kadınlara idealleri ve değerleriyle örnek olmuş biri. Bu derneğin kurulma amacı da onun değerlerini devam ettirme amaçlıydı. Nitekim 1999’da Gölcük depreminde büyük etkileri ve faydaları olmuş birisi. Onu örnek alarak fakat Arsuzlu kimliğimizi de elimizden bırakmayarak, deprem olur olmaz herkes bir şekilde harekete geçmek istedi. Annelik içgüdüsü olarak görüyorum bu kadınların davranışını. Nereden, neye ihtiyaç duyduksak ona çabuk şekilde çözüm üretmek, kaynak yaratmak ve ulaştırmak için kollarımızı sıvadık. Füsun Sayek de iki projemize çok güzel kol kanat gerdi. Bunlardan biri kadın bakkalıydı. Kadının hem bir birey, hem de bir aile kurucusu olarak bütün ailesi adına ihtiyaçlarını karşılaması için çeşitli kalemlerden oluşan gezici bir bakkaldı bu. Nilüfer Belediyesi, Arsuz Kent Konseyi ile el ele yaptık. Daha sonra Samandağ’da böyle bir yardım organize ettik. Çeşitli etnik grupların yaşadığı mahalleleri, kültür olarak ve mesafe olarak birbirinden uzak olan yerlere gitmeye çalıştık. Bölgeye dair cilt hastalıkları, bit, uyuz, mantar gibi hastalıklar duyuldukça bir köy çamaşırhanesi kuruldu iki noktada. Bunu sekiz noktaya yaymaya çalışıyoruz. Buna da Arçelik sponsor oldu.”