Fransa'da grev ve protestolara rağmen emeklilik reformunu dayatmakla meşgul Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 3 günlük Çin ziyareti için Pekin'e vardı. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Macron'un ardından Pekin'e gidip bazı temaslara katılacak.
Bir yandan ABD'nin dayatmasıyla Ukrayna üzerinden vekalet savaşı yürütülen Rusya'dan Çin'i uzaklaştırmaya, diğer yandan AB'nin vazgeçilmez ticaret ortağı Çin'le ilişkileri daha da geliştirmeye çalışmak, Macron'un ana gündem maddeleri arasında.
Dolayısıyla Fransa liderine eşlik eden kalabalık heyette 60 CEO da bulunuyor.
Gözler Şi ile görüşmelerde
Ancak tüm dikkatler Macron ile von der Leyen'in Rusya'nın Ukrayna özel harekatı hakkında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'le yapacakları görüşmelerde olacak.
Ayağının tozuyla Fransa'nın Pekin Büyükelçiliği'nde Fransız topluluğuyla buluşan Macron, yaptığı ilk konuşmada, 'Ukrayna'da barışa giden yol bulunmasında Çin'in önemli bir rol oynayabileceğini', 'Fransa'nın barış ve istikrar için bu ortak sorumluluğa Çin ile birlikte angaje olacağını' söyledi.
'Rusya ile yakın ilişkisi üzerinden önemli rol'
Fransa lideri, Pekin'in Ukrayna'da nükleer silah kullanımına karşı açıklamaları ve Ukrayna barışı için tutum belgesi sunmasına atıfla "Çin, Rusya ile son günlerde yeniden teyit edilen yakın ilişkisi ile önemli bir rol oynayabilir" dedi.
'Avrupa ekonomik olarak Çin'den ayrılmamalı'
Çin ile Batı arasında 'kaçınılmaz bir tırmanma sarmalı' olduğu fikrini geri püskürtmek istediğini belirten Macron, "Kendimizi Çin'den koparmamalıyız, Çin'de ayırmamalıyız...Fransa, Çin'le ticari ilişkiye sahip olmaya devam etmeyi proaktif olarak taahhüt etmektedir" vurgusunu yaptı. 'Çin ile stratejik ve küresel ortaklığı yeniden başlatmak' istediğinin altını çizdi.
'Saldırgana yardım eden suç ortağı olur'
Fransa lideri, elçilikteki konuşmasının ardından, gazetecilere açıklama yaparken şu ifadeleri kullandı:
Çatışmanın başından beri mağdura yardım etmeye karar verdik ve saldırgana yardım edenin uluslararası hukuku ihlal ederek suç ortağı olacağını da çok net bir şekilde ortaya koyduk.
Şi ile Putin'den çok kutuplu dünya düzeni adımları
Pekin, Ukrayna'da tarafsız pozisyon aldığını açıkladı, Rusya'yı kınamadı, Moskova ile her alanda ilişkileri güçlendirdi ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rusya'nın özel harekat başlatmasından beri Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile herhangi bir görüşme yapmadı.
Harekatın yıldönümü sonrası, Şi, Mao'dan beri bir ilke imza atıp üst üste üçüncü kez seçilmesinin ardından, ilk yurtdışı ziyaretini Moskova'ya düzenledi. Şi'nin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le çok kutuplu yeni dünya düzenini inşa etmeye yönelik bildiri ve anlaşmalara imza atması ve vedalaşırken “Yüzyıldır gerçekleşmeyen bir değişim geliyor. Ve bu değişimi birlikte yönlendiriyoruz" demesi, Batı'da alarma zilleri çaldırdı.
Çin'den barış adına uluslararası topluma liderlik
Çin, Ukrayna barışı için tutum belgesi açıklayarak ve İran ile Suudi Arabistan arasında ilişkilerin yeniden tesisi anlaşmasını kotararak, ABD'nin gerilim, kaos ve savaş politikalarına karşı sağduyu, istikrar ve barışın üstün gelmesi adına uluslararası topluma liderlik edeceğini de gösterdi.
'Macron, ABD'den farklı bir yol sunacak'
Fransa cumhurbaşkanlığı ofisinden yetkililer, 4 yıl sonraki ikinci Çin ziyaretiyle ilgili gazetecileri bilgilendirirken, Macron'un Şi ile görüşmelerde Ukrayna konusunda 'sağlam durmaya' çalışacağını ve Washington'dan sık sık duyulan doğrudan çatışmacı üsluptan 'başka bir yol' sunacağını söyledi.
'Çin, oyun değiştirici etki yapabilecek tek ülke'
Çin'i, 'Rusya ile bağları göz önüne alındığında, savaşta oyun değiştirici etki yapabilme potansiyeline sahip az sayıda ülkeden biri' olarak niteleyen Elysee'den bir kaynak, "Çin, şu veya bu yönde, çatışma üzerinde ani ve radikal bir etki yaratabilecek dünyadaki tek ülkedir" diye altını çizdi.
'Amacı, savaşı sona erdirecek çözümün yolunu bulmak'
Elysee, Macron'un Çin ziyaretinin temelde şunları amaçladığını söyledi:
Çin'in kırmızı çizgilerini – özellikle de Rusya'yı kınamayı reddetmeyi – sorgulamak değil, Ukrayna halkının faydasına yararlı etkiye sahip inisiyatifleri yürütebilecek bir alan bulmak ve sonra orta vadede bu savaşa çözüm bulmanın bir yolunu yaratmak.
Asya-Pasifik'teki Fransız çıkarları da masada
Macron'un hedefleri arasında Çin'in Avrupa ile ticari bağlarını koruma ve yeniden dengelemenin yanısıra Asya-Pasifik'teki Fransız çıkarlarını koruma da yer alıyor.
Gitmeden Biden'ı aradı
Beyaz Saray, Macron'un yola çıkmadan önce ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesinde Çin ziyaretini ve Ukrayna'ya desteği ele aldığını duyurdu.
'Çin'i bizimle birlikte devreye sokmak için ABD ile ortak irade'
Fransa cumhurbaşkanlığı ofisi ise Macron-Biden telefon görüşmesi için "Ukrayna'daki savaşın sona ermesini hızlandırmak ve kalıcı bir barış inşa etmek için Çin'i bizimle birlikte devreye sokma konusunda Fransa ve ABD'nin ortak iradesinin göstergesi" dedi.
Bugün Pekin'deki havaalanında Çin Dışişleri Bakanı Qin Gang tarafından karşılanan Macron, yarın Şi ve diğer Çinli liderlerle biraraya gelecek ve akşam onuruna verilecek devlet yemeğine katılacak.
Guangzhou çıkarması
Cuma günü üst düzey politikacılar, iş dünyası liderleri ve hatta müzisyen Jean-Michel Jarre dahil ünlülerden oluşan geniş bir heyetle Çin'in güneyindeki Guangzhou'ya gidecek Fransa lideri, burada Çinli öğrencilerle buluşacak.
Von der Leyen'in işi ne?
ABD'nin Brüksel'deki baş lobicisi gibi davranan ve birbiri ardına Rusya karşıtı yaptırım paketleri çıkarmaya odaklanan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Macron'la koordinasyon içinde bu hafta Pekin'i ziyaret edecek.
Ancak Ukrayna'da 'diplomatik çözümü' reddeden von der Leyen, geçen hafta 'Çin'in Ukrayna'ya karşı Rusya'ya doğrudan destek vermemesi' söylemini tırmandırdı:
Ukrayna'nın gaddarca ve yasadışı işgalinden rahatsız olmak şöyle dursun, Başkan Şi, Putin'in Rusya'sıyla 'sınırsız dostluğunu' koruyor...Çin'in Putin'in savaşıyla nasıl etkileşime girmeye devam edeceği, AB-Çin ilişkilerinin ilerlemesinde belirleyici bir etken olacaktır.
Von der Leyen'in mevcudiyeti, Macron'un ziyaretinin, Fransa'nın ötesinde 27 üye ülkeli Avrupa Birliği'nin tamamını ilgilendirdiğinin işareti.