Spectator dergisi için kaleme aldığı yazıda astrofizik profesörü Hinkley, Dünya dışı varlıkları önümüzdeki 20 yıl içerisinde keşfetmiş olma ihtimalimizin gittikçe arttığını dile getirdi.
Bu durumun uzaylıları Dünya'da ağırlayacağımız anlamına gelmediğini belirten Hinkley, şu ifadeleri kullandı:
"Evrende herhangi bir biçimde yaşam olma olasılığı oldukça yüksek. Aslında, bir ötegezegende yaşam tespit edilmesinin benim yaşadığım süre içinde gerçekleşmesinin giderek daha olası göründüğünü düşünüyorum. Ancak dürüst olmak gerekirse, başka bir gezegende yaşam keşfedilmesi, başka bir gezegende bir uzaylı medeniyetinin var olduğu veya bu tür yaşam formlarıyla bir şekilde iletişim kuracağımız anlamına gelmez."
Dünya dışı varlıkların nasıl saptanacağına ilişkin ise bilim insanı, öngörülerini şöyle kaleme aldı:
"Uzayda yaşam keşfinin kanıtı muhtemelen, bir tür biyolojik aktivite olmaksızın bulundukları yerde doğal olarak var olması mümkün olmayan (ozon ve karbondioksit gibi) kimyasalların oranlarında bir takım dengesizlikler gözlemlenmesiyle gerçekleşecek."
Hinkley'e göre galaksimiz Samanyolu'nda yaşam bulunma ihtimali en yüksek olan gezegen sistemlerinden biri, TRAPPIST-1. Dünya'dan yaklaşık 40 ışık yılı uzaklıkta olan ve aşağı yukarı Dünya büyüklüğündeki 7 gezegenden oluşan sistem, Jüpiter'den çok fazla büyük olmayan bir sönük yıldızın etrafında şekilleniyor.
Bilim insanı, TRAPPIST-1 sistemine ilişkin ise şu ifadeleri kullandı:
"TRAPPIST-1'deki gezegenlerden 3'ü etrafında döndükleri yıldızın yaşama elverişli bölgesinde yer alıyor. James Webb teleskobuyla bu 3 gezegende 'biyosinyal' elde edilebilmesi için çalışmalar devam ediyor."