YOLCU YOLUNDA GEREK

TKP Genel Sekreteri Okuyan: NATO’ya ‘şartlı hayır’ diyerek solculuk olmaz

Sol hareket içinde hem ittifak hem NATO tartışmaları yaşanıyor. Sosyalist Güç Birliği’nden TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan ‘NATO’ya ‘şartlı hayır’ diyerek solculuk olmaz’ derken, Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan EMEP Kurucu Başkanı Levent Tüzel ise ittifak içindeki partilerin farklı görüşlerde olabileceği ancak EMEP’in NATO karşıtı olduğunu söyledi.
Sitede oku
Türkiye, 14 Mayıs seçimlerine doğru giderken sol partiler dikkat çekiyor. Sosyalistler, Emek ve Özgürlük İttifakı ile Sosyalist Güç Birliği'nde birleşti. Yaklaşık 7 yıldır cezaevinde bulunan HDP'li eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gülten Kışanak, Türkiye İşçi Partisi'nin 'liste' tercihine tepki gösterdi. Kışanak'a destek, yine 7 yıldır cezaevinde bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'tan geldi.
14 Mayıs seçimlerine giderken Türkiye'deki sol hareketin içinde bulunduğu tartışmaları; Türkiye Komünist Partisi (TKP) Genel Sekreteri Kemal Okuyan, Emek Partisi (EMEP) Kurucu Başkanı Levent Tüzel ve SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programında değerlendirdi.

Kemal Okuyan: ‘NATO’ya ‘şartlı hayır’ diyerek solculuk olmaz’

Kemal Okuyan, Emek ve Özgürlük İttifakı içindeki seçim modeline dair tartışmalara müdahil olmak istemediklerinin söyledi ancak NATO oylaması konusunda tepkiliydi. Okuyan, Meclis’te HDP ve TİP’li vekillerin, Finlandiya’nın NATO’ya katılmasına ilişkin oylamaya katılmamasına tepki göstererek “‘Ya NATO bizim gündemimizde değil şu an’ diyerek solculuk olmaz, NATO’ya ‘şartlı hayır’ diyerek solculuk olmaz. NATO, emperyalist, kanlı bir örgüttür. Türkiye’nin başını çok belaya sokmuştur, halkımızın güvenliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla NATO’ya karşı olmak, mücadele etmek gerekir” diye konuştu:
‘Türkiye’de uzun bir süredir sol, ya CHP ya da HDP ile ilişkilendiriliyor. Bunun sağlıklı olmadığını düşünüyoruz. Bu doğrultudaki girişimler, davetler ve inisiyatifleri kibarca reddettik şimdiye kadar. Türkiye solunun kendi bağımsız çizgisiyle, kendi ideolojik değerleri ve ilkeleriyle güçlenmesinin önünde engel olduğunu düşünüyoruz. Bize hep bunun karşısında ‘Herkes solcu, güçleri birleştirmek gerekir’ deniyor. Bize göre solun tartışılamayacak bazı değerleri var. Bunlardan biri laiklik. Çok net söylüyorum; tarikat ve cemaatlere itiraz etmeden, şeyhlerin şıhların ayaklanmalarına sahip çıkarak solculuk yapılamaz. Cumhuriyet fikrine itiraz edilerek solculuk yapılamaz. Böyle bir sorun var. Solcuyuz diyeceksiniz ama öte yandan laikliği açıkça, ilkeleriyle savunmayacaksınız. Emperyalizme karşı olmak da benzer bir şey. ‘Ya NATO bizim gündemimizde değil şu an’ diyerek solculuk olmaz, NATO’ya ‘şartlı hayır’ diyerek solculuk olmaz. NATO, emperyalist, kanlı bir örgüttür. Türkiye’nin başını çok belaya sokmuştur, halkımızın güvenliğini tehdit etmektedir. Dolayısıyla NATO’ya karşı olmak, mücadele etmek gerekir. ‘Ya o kadar önemli değil NATO’ diyemezsiniz.

İlknur Başer: ‘Şeriat bir gecede gelmiyor, çok tehlikeli bir ülke ortamındayız’

SOL Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer ise önceliklere vurgu yaptı. HÜDAPAR ve Yeniden Refah Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmasına ilişkin konuşan Başer, ‘Şeriat bir gecede gelmiyor. Bunu çok konuştuk. Çok tehlikeli bir ülke ortamındayız. HÜDAPAR gibi Hizbullah uzantısı olan, Yeniden Refah Partisi gibi bir karanlık şer odağıyla ittifak yapan Cumhur İttifakı, seçimi kazanırsa, Türkiye’nin geleceğinin nasıl olacağının göstergesidir’ ifadelerini kullandı.

Levent Tüzel: Bırakın sosyalistleri, savaş karşıtı, anti-emperyalist güçlerin, HDP’nin sözünün olması gerekirdi

EMEP Kurucu Başkanı Levent Tüzel ise Emek ve Özgürlük İttifakı gibi geniş bir hareketi bir arada tutmanın ve sürdürmenin kolay bir iş olmadığını hatırlatarak, ittifak mutabakatında ‘eylemde birlik, söylemde serbestlik’ kaydının olduğunu söyledi. NATO’nun bir saldırı örgütü olduğunu söyleyen Tüzel, ‘NATO meselesinde HDP, bir sosyalist güçse açıktan tepki göstermiyor gibi bir eleştiri var. Burada Kürt hareketinin kendince gözettiği birtakım dengeler olabilir. Bu da bir mücadele sürecidir. Biz bunu yıllar önce AB meselesinde de gördük’ diye konuştu:
‘NATO bir saldırı örgütü, bir emperyalist kuruluş. Dediğiniz gibi parlamentoda sosyalist güçlerin, bırakın sosyalistleri savaş karşıtı, anti-emperyalist güçlerin, HDP’nin sözünün olması gerekirdi. Bizim vekil olduğumuz dönemde de, söz söylenmesi gereken zamanda kürsüyü yeterince kullanmamak gibi eleştiriler oldu. Tercihlere, önceliklere göre bazen böyle ihmal edilebiliyor. Orada en güçlü şekilde, işçi sınıfının, ezilen halkların temsilcisi olan, hayatı boyunca barış mücadelesi safında yer almış olan vekil arkadaşlarımızın iki çift laf etmesi önemliydi. Yığınları uyarması ve burada egemen sınıfın nasıl ikiyüzlü bir tutum aldığını, yerlilik, millilik söylemler içinde böyle sahtekarca davrandığı teşhir etmelilerdi. Zaten işçi sınıfı ve sosyalistler için parlamento kürsüsün esas itibarıyla anlamı budur; sahtekarlıkları teşhir etmektir, halklara hazırlanan tuzakları açığa çıkarmaktır. Hakkın, emeğin, barışın savunusunda bulunmaktır. NATO meselesinde HDP, bir sosyalist güçse açıktan tepki göstermiyor gibi bir eleştiri var. Burada Kürt hareketinin kendince gözettiği birtakım dengeler olabilir. Bu da bir mücadele sürecidir. Biz bunu yıllar önce AB meselesinde de gördük. Geçmişte kurduğumuz ittifaklarda ya da benzer nitelikli bir araya gelişlerde ‘aman AB’ye laf etmeyin’ türde şeyler oldu. Kürtlerin programına AB’ye katılmaları vardı, biz ise bunun emperyalist bir kuruluş olduğu gerekçesiyle karşıydık. Bu dün engel olmadığı gibi bugün de bir araya gelmekte engel olmamalı. Bugün ülkenin önceliklerine, ihtiyaçlarına, politik atmosferine bakıldığında; eylemde birlik ama ajitasyonda serbestlik kaydı Emek ve Özgürlük İttifakı’nda kabul edildi. Biz EMEP adaylarını Yeşil Sol Parti listelerinden gösteriyoruz ama bu adaylar aynı zamanda Emek Partisi’nin programı ve bugünkü halkın öncelikle talepleri doğrultusunda çalışma yürütmek üzere oralara katılıyorlar. Böyle bir mutabakat var.’
Yorum yaz