İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nce, 31 Mart-1 Nisan'ı kapsayan Dezenformasyon Bülteni yayımlandı.
Bültende, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, New York kentinde lüks bir markanın mağazasından alışveriş yaparken görüntülendi' iddiasının doğru olmadığı belirtildi.
Emine Erdoğan'ın, BM'nin özel davetlisi olarak 30 Mart Dünya Sıfır Atık Günü için kızı Sümeyye Erdoğan ve torunuyla New York'a gittiği, Sıfır Atık Projesiyle ilgili BM Genel Kurulu'nda küresel düzeyde işbirliği çağrısında bulunduğu konuşmasını gerçekleştirdiği belirtildi.
Emine Erdoğan'ın, BM Genel Kurulu öncesi, 29 Mart Çarşamba günü kızı ve torunu ile Central Park'a yürüyüşe gittiği aktarılan bültende, iddiaya konu görüntüler incelendiğinde, Emine Erdoğan'ın, lüks bir mağazaya değil, Central Park'a giriş yaptığının açıkça görüldüğü vurgulandı.
Bültende, bir televizyon programında geçen 'AK Parti iktidara geldiği günden bu yana devraldığı borcu 35'e katladı' iddiasının manipülasyon içerdiği, borç stokuna ilişkin değerlendirmelerde, stokun mutlak büyüklüğü değil, geri ödeyebilme gücüne işaret eden 'borç yükü' kavramının kullanıldığı aktarıldı.
Borç yükünün temel ve uluslararası göstergesinin borç stokunun milli gelire oranı olduğu vurgulanan bültende, "AB Tanımlı Genel Yönetim Borç Stokunun GSYH'ye oranı 2002 yılında yüzde 71.5 seviyesindeyken, bu oran 2022 yılında yüzde 31.7'ye kadar gerilemiştir. Söz konusu oran, AB ülkelerinde ise 2022 yılı itibarıyla ortalama yüzde 85 seviyelerinde seyretmektedir" ifadelerine yer verildi.
Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medyada paylaşılan, "RTÜK, bir ay boyunca dizilerde yeme içme sahnelerini yasakladı" iddiasının da doğru olmadığı, RTÜK'ün bu yönde bir bildiriminin bulunmadığı, yapımcılara "Ramazan boyunca yemek sahnesi çekilmeyecek" gibi bir yazı göndermesinin söz konusu olmadığı belirtildi.
Bültende, bazı sosyal medya hesaplarından paylaşılan, "Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle imam hatipli Suriyeli öğrencilerin ücretleri, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığınca (YTB) ödenecek" iddiasıyla ilgili de şunlar kaydedildi:
"27 Temmuz 2022 tarihli ve 34905 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5874 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın 3. maddesinde belirtilen Suriye uyruklu öğrencilere ilişkin düzenlemeye göre, Suriye uyruklu olup burslandırması yurt dışı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen öğrencilerin, öğrenim ücretleri burslandırmayı yapan yurt dışı kuruluş tarafından YTB hesabına aktarılır ve YTB tarafından bu öğrenciler adına ilgili yükseköğretim kurumuna aktarılır. Aynı Kararın Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrasına göre, burslandırmaları yurt dışı kuruluşlar tarafından yapılanlar hariç, 2021-2022 eğitim-öğretim yılından sonra kayıt yaptıran Suriye uyruklu öğrencilerin öğrenim ücretleri ise YTB tarafından değil, ilgili öğrenciler tarafından ödenmektedir.
Diğer taraftan, adı geçen kararın 3. maddesinin dördüncü fıkrası, yalnızca imam hatip okullarını değil, yurt dışında lise düzeyinde eğitim veren ve Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Diyanet Vakfı ve Türkiye Maarif Vakfına bağlı olarak faaliyet gösteren eğitim kurumlarından mezun olan öğrencileri ve faaliyetleri uluslararası anlaşmalarla (1923 Lozan Barış Antlaşması) düzenlenen yurt dışındaki Türk azınlık okullarından mezun olan öğrencileri ile Müslüman dini idarelere bağlı imam hatip lisesi mezunu öğrencilerin öğrenim ücretlerini düzenlemektedir. Kararnameye göre, adı geçen okullardan mezun olan ve yurt dışı kabul kontenjanları dahilinde ön lisans ve lisans programlarına kayıt yaptıran öğrencilerin öğrenim ücretleri bu öğrenciler adına YTB tarafından karşılanmaktadır."