TÜRKİYE

244 yıldır enerji birikiyor: Kahramanmaraş'ı yerle bir eden sismik boşluk İstanbul'u da vuracak mı?

Kahramanmaraş merkezli depremde de gözlemlenen sismik boşluğun İstanbul için etkilerine özellikle dikkat çeken Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pampal, "Orta Marmara fayının enerji boşaltmadığı, 244 yıldır enerji biriktirdiği belirtiliyor. Bu, beklenen depremin büyüklüğünü bir miktar artabilir demek" dedi.
Sitede oku
Kahramanmaraş'ta yaşanan deprem felaketinden sonra 'sismik boşluk' konusunun gündeme geldiğine dikkat çeken Milliyet'ten Zeynep Dilara Akyürek, Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal'ın 7.7 büyüklüğündeki depremlerin sismik boşlukta olduğunu söyleyerek özellikle İstanbul için uyarıda bulunduğunu aktardı. Fay hatları üzerinde uzun süre hareket etmemiş olan ancak büyük deprem potansiyeli oldukça fazla olan noktalara denilen 'sismik boşlukların' beraberinde ciddi riskler de barındırdığı aktarılan habere göre, her yıl milimetrik olarak hareket eden tektonik levhaların fay üzerindeki sismik boşluklarda hareket edemeyecek duruma gelmesi kilitlenmelere ve gerilimin artmasına neden oluyor. Bu kilitlenmeler sonucunda 100 ila 500 yılda oluşacak milimetrik hareketler aniden metrelerce yaşanıyor ve ortaya Kahramanmaraş depremlerindeki gibi ağır sonuçlar çıkıyor.

'Yedisu fayının kırılma ihtimali çok uzak olmayabilir'

Kırılmanın yalnızca bu bölgeyle sınırlı kalmayıp güneye doğru Türkoğlu-Hatay ve kuzeye doğru Gölbaşı-Çelikhan segmentlerini de kırdığını belirten Prof. Dr. Pampal, yaşanan kırılmalardan ötürü çok büyük, yıkıcı ve uzun süreli bir depremin meydana geldiğini söyleyerek, "Kahramanmaraş'takine benzer sismik boşluklar, Doğu Anadolu fayının kuzey kesiminde ve Kuzey Anadolu Fayı'nın doğusunda, Erzincan-Karlıova arasındaki Yedisu fayında bulunmakta. Yedisu fayının kırılma ihtimali çok uzak olmayabilir" dedi.

'Adalar fayının tekrarlanma süresi dolmadı'

Sismik boşluğun İstanbul için etkilerine özellikle dikkat çeken Pampal, Adalar'daki riske ilişkin şu sözleri söyledi:
"Prens Adaları ya da bilinen adıyla İstanbul'un Anadolu Yakası'nın güneyinde bulunan Adalar'ın yakınından geçen Adalar fayı, 1894 yılında kırılıp yıkıcı deprem üretmiş olup henüz sismik boşluk konumu kazanmamış, tekrarlanma süresi dolmamıştır."

Sismik boşluk İstanbul'u da vuracak mı?

Ayrıca en son 1766’da kırılan Silivri açıklarında bulunan Orta Marmara fayının kabaca 250 yıllık bir tekrarlama süresi olduğunun altını çizen Prof. Dr. Pampal, "Bu süre dolup üzerinden uzunca bir süre geçerse sismik boşluk olarak adlandırılabilir" ifadelerini kullandı. Olası bir büyük İstanbul depremine değinen Prof. Dr. Pampal, tam 244 yıldır biriken enerjiye dikkat çekti, "Yapılan çalışmalarla ilgili yayınlarda, Orta Marmara fayının sürtünme nedeniyle enerji boşaltmadığı, tam tersine kilitli bir şekilde yaklaşık 244 yıldır enerji biriktirdiği belirtiliyor. Bu da beklenen depremin büyüklüğünü bir miktar artırabilmesi anlamına geliyor" dedi.

Sismik boşluklar kaybolur mu?

Deprem tekrarlama süresi dolduğu halde çok uzun süre kırılmayan noktalarda sismik boşluğun kaybolduğu zannedilse de Prof. Dr. Süleyman Pampal, sismik boşlukların gerçekten kaybolup kaybolmadığını da değindi. Prof. Dr. Pampal, sismik boşlukların yüzlerce yıl dolmadan kalabileceklerini belirterek, "Bu durumu kayboldu diye adlandırmak doğru değil" dedi. Prof. Dr. Pampal, yer kabuğunu oluşturan levhaların karmaşık hareketleri nedeniyle dolma süresi uzayıp kısalabileceğini de sözlerine ekledi.
1996'da yayınlanan 'Türkiye'nin sismik boşluk haritası'na göre tam 15 adet sismik boşluk tespit edilmişti. Aradan geçen tam 27 yılda bu boşlukların 7’sinde deprem meydana geldi. İşte o depremler:
27 Haziran 1998 Adana-Ceyhan Depremi (M 6.3)
15 Aralık 2000 Akşehir Depremi (M 6.0)
3 Şubat 2002 Eber-Çay Depremi (M 6.2, 6.0)
23 Ekim 2011 Van Depremi (Mw 7.2)
21 Temmuz 2017 Gökova Depremi (M 6.6)
24 Ocak 2020 Doğanyol Depremi (M 6.8)
6 Şubat 2023 Pazarcık Depremleri (M 7.7, M 7.6)
YAŞAM
Uzman uyardı: Markette satılan süt ürünlerinde ‘taban’ ve ‘tavan’ hırsızlığı
Yorum yaz