Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programına CHP’nin eski grup başkanvekillerinden İktisatçı Prof. Oğuz Oyan ve Siyaset Bilimci Doç. Cangül Örnek konuk oldu.
Prof. Oğuz Oyan: ‘Cumhurbaşkanı adaylığı İnce’nin erişebileceği en büyük mertebeydi, oradan inmesini bilemedi’
Muharrem İnce’nin erişebileceği en büyük mertebenin 2018’deki cumhurbaşkanlığı adaylığı olduğunu söyleyen Oyan’a göre, İnce oradan inmesini bilemedi. İnce’nin son dönemki tavırlarının ‘parti içinde bir yere gelememenin etkileri’ olduğunu düşünen Oyan, ‘Bana göre yanlış yapıyor’ diye konuştu:
‘Muharrem İnce bu siyasetten istediği tatmini alamadı, bunu almak için uğraşıyor. Aslında 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde aday gösterilmesi bence onun erişebileceği en büyük mertebeydi. Fakat oradan inmesini bilemedi. Bunun tekrar edeceğini düşündü. Bir partinin genel başkanı olmalı demişti İnce, ilkesel olarak Kılıçdaroğlu’nu desteklemeli öyleyse. Parti içinde bir yere gelememenin etkileri olduğunu düşünüyorum. CHP de çok ilkelerine sahip çıkmıyor ama Muharrem İnce de ilkelerle hareket eden biri değil pek. Bana göre yanlış yapıyor. Bu yanlışı ne kadar sürdürecek bilmiyorum ama bugün de biraz daha sürdüreceği sonucu çıkmış oluyor.’
‘CHP cumhuriyet değerlerinden koptu, en azından kendi ilkelerini savunmasını bekliyoruz’
CHP içindeki siyasetçilerin bir kısmının kendini siyasetten alacaklı olarak gördüğüne işaret eden Oyan, ilkesizliği eleştirdi. CHP’nin cumhuriyet değerlerinden koptuğunu, kopmayanların ise partide yükselemediğini söyleyen Oyan, ‘CHP tabanında sosyalizme sıcak bakan önemli bir kitle var. CHP’nin sosyalist bir partiye dönüşmesini beklemiyoruz ama en azından kendi ilkelerini savunmasını bekliyoruz’ dedi:
‘Kendilerini siyasetten ve partiden alacaklı hissedip öyle davranıyorlar. Aday gösterilmeyince gidip başka partiden, daha da kötüsü iktidardaki partinin desteklerini alarak aday olanlar var. CHP açısından erdem meselesi önemli bir ilke. Tüzüğünde var. Bu erdemi bazen zor buluyorsunuz. Bu sadece milletvekilliği veya belediye başkanlığıyla sınırlı değil. Meclis üyeleri de öyle. Parti cumhuriyet değerlerinden kopmuş durumda. Kopmayanlar da var ama çok yükselemiyorlar partide. CHP’nin tabanında sosyalist bir damar da var. Kılıçdaroğlu ilk birkaç grup toplantısında ‘yoldaşlar’ deyince ciddi bir alkış kopmuştu. Sosyalizme de çok sıcak bakan önemli bir kitle var. Partide yönetici konumuna gelenlerin herhalde bir eğitimden ve elekten geçmesi gerekiyor. Yarın Muharrem İnce’yi CHP tekrar saflarına katarsa ben şaşırmam, böyle bir parti hâline geldi. Bugünkü piyasa ilişkilerinde, sağ-sol ittifakları arasındaki dengelemede biraz kendini kaybeder duruma geldi. CHP’nin bir sosyalist partiye dönüşmesini beklemiyoruz tabii ama kendi ilkelerini en azından savunmasını bekliyoruz.’
İBB ile akademisyenler 'Deprem Sonrası Yurttaşlık Seminerleri' düzenliyor
Bir grup akademisyen, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) işbirliğiyle Deprem Sonrası Yurttaşlık Seminerleri’ne başlıyor. 30 Mart Perşembe günü başlayacak 10 seminerin kapanışı da 8 Haziran Perşembe günü yapılacak. Koordinasyonda görevli Siyaset Bilimci Doç. Cangül Örnek, hem etkinliğin çerçevesini anlattı hem de içeriğine dair önemli bilgiler verdi. Seminerlere katılımda bir ön kayıt olmayacak. Daha çok üniversite öğrencileri hedefleniyor ancak Örnek, lise öğrencilerinin de katılabileceğinin altını çizdi. Seminerlerin sonunda bir de sertifika verilecek. Amacın daha çok yüz yüze eğitimden mahrum kalan öğrencileri bir araya getirerek bir eğitim verebilmek olduğunu söyleyen Örnek, etkinliği şöyle anlattı:
‘Bu çağrı bir deprem sonrası bir grup akademisyenin yan yana gelerek tasarladığı seminerler dizisiyle ilgiliydi. Yarın ilk seminerimize başlıyoruz. Bunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenliyoruz. Yüz yüze eğitime iktidarın son vermesinin ardından biz öğrencileri yeniden nasıl kazanırız, nasıl yüz yüze gelebiliriz, onu amaçladık. Gönül isterdi ki daha fazla merkezde daha fazla akademisyenle yapalım ama elimizden gelen bu oldu ve İBB’ye başvurduk. Amaç bir yandan yüz yüze eğitimden uzak kaldığı süreçte onları bir araya getirmek, ama diğer yandan da depremden sonra sorduğumuz bazı soruları daha kuramsal ve tarihsel boyutuyla yeniden tartışmaktı. Bunlardan biri de ‘devlet nerede’ sorusuydu. Bu soru kriminalize de edildi, soranlar devlet düşmanlığına varan suçlamalarla karşılaştı. Halbuki biz devleti tam da bu kriz anlarında daha çok karıyoruz ve işlevini daha çok tartışıyoruz. Herkes devleti tartışmayacak tabii, bu siyaset biliminin konusu. Geçmişte nasıl görüyorduk devleti, şimdi nereye geldiyi tartışacağız. Ama farklı disiplinlerden de akademisyenler var. Esas olarak üniversite öğrencilerine yönelik hazırladık ama lise öğrencileri de katılabilir. Ön kayıt yok zaten, sadece Gazhane’ye gelmeleri yeterli olacak. Gazhane’de T Atölye’de yapılacak. Orada önceden kayıt almayacağız. Öğrenci arkadaşlarımızı çağırıyoruz. Sertifika da vereceğiz çünkü teşvik edici olsun istiyoruz.’