ANKARA'DAN HABER VAR

ZMO Tekirdağ Şube Başkanı Polat: İstanbul’dan Trakya’ya sanayi istilası yaşanıyor

ZMO Tekirdağ Şube Başkanı Polat, Trakya’nın İstanbul’dan yoğun bir sanayi göçü aldığını söyledi. Polat, Avrupa Birliği’nde verimli tarım arazileri oranının yüzde 50 sınırını geçtiğinde ‘SİT alanı’ ilan edildiğini belirterek, “Trakya topraklarının yüzde 82’si tarıma elverişli. Trakya da Avrupa’da olduğu gibi SİT alanı ilan edilmeli” dedi.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan Aysel Alp’le Ankara’dan Haber Var programına konuk olan Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şube Başkanı Dr. Cemal Polat, İstanbul sanayisinin Trakya Bölgesi’ne taşınma planlarına itiraz etti. Polat, söz konusu durumun tarım alanlarına, meralara ve yeraltı sularına etkisini değerlendirdi.

‘Verimli tarım arazileri sanayi kullanımına açılmak isteniyor’

Trakya’nın büyük çoğunluğunun tarıma elverişli olduğunu, mevcut sanayi alanları boş olduğu halde tarımsal verimliliğin yüksek olduğu arazilerin sanayiye açılmak istendiğini dile getiren Polat, şöyle konuştu:

“Oysa Trakya’daki organize sanayi bölgelerinin yüzde 45’i dolu, yüzde 55’i boş. Bu bölgeler varken yeni yeni alanların sanayiye açılması neden düşünülüyor? Tarımsal verimliliğin en yüksek olduğu 1. ve 2. sınıf tarım arazileri sanayiye açılmak isteniyor. Bu topraklarda yılda birkaç ürün almak mümkün. Mera alanlarımız da var burada. Bu alanlarımız da sanayi kullanımına açılması için sürekli girişimlerde bulunuluyor. Hayvancılığın en temel girdisi yemdir. Mera alanları sanayiye gittiği zaman hayvancılık karlı olabilir mi? Olamaz. Dolayısıyla biz bindiğimiz dalı kesiyoruz. Avrupa’da tarımsal verimliliği olan topraklar yüzde 45-50’yi geçtiği zaman burası tarımsal SİT alanı ilan edilir. Bugün Trakya’nın yüzde 82’si tarıma elverişli. Yüzde 17’si bunun dışında ormanlık. Trakya’nın tümden bir SİT alanı olması gerek. Bugün Avrupa’da bir ovada bir tane yapı görebilir misiniz? Mümkün değil. Buralar koruma altında.”

‘Gıda güvenliği riski ile karşı karşıya kalabiliriz’

Verimli tarım arazilerinin sanayiye açılmasının, gıda güvenliği riskini de beraberinde getireceğini ifade eden Polat, gelecek nesillerin besin kaynaklarının yok olma tehlikesi altında olduğunu savundu. Polat, şunları söyledi:

Pandemi ve kuraklık olayında tarımsal ürünlerin ne kadar stratejik olduğunu gördük. Bugün ülkelerin çoğu artık tarımsal ürünlerin ihracatını bile kısıtladı. Biz bu verimli topraklarını tarım dışına çıkararak gelecek nesillerin besin kaynaklarını yok ederek insanlarımızı açlıkla karşı karşıya bırakmak durumunda kalırız. Burada mutlaka özellikle afet riski faktörlerini gözeterek yapılacak olan ve kalkınmayı güçlendirecek yatırımlar özellikle düşünüyoruz ama bunu yaparken de gelecek projeksiyonu, sonrasını düşünmek zorundayız. Eğer biz bu iyileştirmeyi doğru yerde, zamanda yapmazsak bu maliyet deprem sonrası çok büyük olacaktır ve ülke ekonomisinde büyük kayıplara neden olacaktır.”

‘Yeraltı sularımız kuruyor’

Sanayinin su tüketimine dikkat çeken Polat, “Bugün Tekirdağ, Edirne ve Kırklareli’nin içme sularının yüzde 90’ı kesinlikle yer altı sularından sağlanmaktadır. Burada sanayi alanlarının aşırı derecede su tüketmesi özellikle Trakya bölgesindeki su havzalarının tamamen kuruması anlamına gelir. Bizim su kullanma alanımız yok, o zaman da buradan göçler başlayacak. Su olmayınca insanlar göç edecek” diye konuştu.
Yorum yaz