EKSEN

‘Arap ülkeleriyle normalleşen Suriye, artık sahada Amerika üzerinde baskı kurabilecek’

Kassargian’a göre Suriye’nin en büyük sorunlarından birisi Suudi-İran rekabetiydi. Çin’in bu denklemi çözme hamlesine Rusya’nın BAE eşliğinde Suudilerin Şam’da büyükelçilik açarak ilişkileri normalleştirmeye teşvikinin eklendiğini söyledi. Kassargian, koşulların Suriye’nin özellikle ABD karşısında elini rahatlattığı görüşünde.
Sitede oku
ABD öncülüğündeki Batı dünyasında Ortadoğu’daki Çin ve Rusya diplomasisinin etkilerine dair kaşları kaldıran gelişmeler yaşanıyor. Çin Halk Cumhuriyeti arabuluculuğunda 10 Mart’ta Suudi Arabistan ile İran arasında ilişkilerin normalleşmesini içeren anlaşmanın duyurulmasını müteakip Suudi yönetiminin Suriye’yle diplomatik ilişkilerini yeniden tesis edeceği haberleri geldi. Suudi Arabistan’ın Şam’daki büyükelçiliğini yeniden açmaya hazırlandığı belirtiliyor.
Gelişmeleri Suriye’den gazeteci Sarkis Kassargian ile konuştuk.

‘Suriye’nin en büyük sorunlarından birisi de Suudi Arabistan-İran rekabetiydi’

Sarkis Kassargian’a göre İran-Suudi ilişkilerinin tesisi Suriye’yi ‘rahatlatacak’ bir gelişme. Suriye’deki savaşta Tahran-Riyad rekabetinin etkilerine dikkat çeken Kassargian, Suriye halkının yeniden inşa sürecinde de özellikle Suudilerden mali beklentilerine atıf yaptı:
“Suriye’de İran-Suudi yakınlaşması rahatlama atmosferinde karşılandı. Suriyeliler zaten her zaman söylüyorlar. Aslında Suriye’nin en büyük sorunlarından birisi de Suudi Arabistan-İran rekabeti. Bu rekabetin savaşta çok büyük bir etkisi oldu. Suudi Arabistan ekseninin bu savaşa doğrudan dahil olma sebebi aslında o rekabet sebebiyle. Dolayısıyla bu yakınlaşma Suriyelileri çok rahatlattı. Bir de Suriye’de Suudi Arabistan ile ilişkileri geliştirmenin Suriye’yi rahatlatacağına dair bir düşünce var. Ben de bununla aynı fikirdeyim. Çin ve Rusya, Suriye’yi destekledi, İran somut olarak destekleyerek Suriye’nin arkasında durdu. Ancak nihayetinde Suriyeliler İran ne Rusya’tan çok yeniden inşada Suudi Arabistan’ın maddi yardım yapabileceğini düşünüyor. Onun için Suudi Arabistan ya da Körfez ülkelerinden çok şey bekleniyor. Körfez’deki her ülkenin tabi ki kendi siyaseti var ama normalde onların temsilcisi siyaseten Suudi Arabistan.

‘Rahatlama Moskova’dayken Esad’ın yüzüne de yansıdı’

Kassargian, İran-Suudi anlaşmasının Suriye Devlet Başkanı Esad’daki etkisine dikkat çekerken, “Bu gelişme bölgenin yüzünü değiştiren bir siyasi gelişme desem abartmış olmam” vurgusu yaptı:
“Bu yakınlaşmanın etkisini rahatlık olarak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın yüzünde de gördüm. Moskova ziyareti sırasında Russia Today Arapça’ya demecinde bu soruyu sormuşlardı; ‘Zaten Suudi Arabistan senelerdir Suriye iç siyasetine müdahil olmuyordu. Silahlı gruplara desteğini de durdurmuştu. Artık Suriye, İran-Suudi Arabistan rekabet sahası değil’ dedi. Rahatlamışlığı fark ettim. Bu gelişme bölgenin yüzünü değiştiren bir siyasi gelişme dersem abartmış olmam.”

‘Amerika’nın Körfez’deki etkisi tam olarak bitmedi ama Washington söyler, Körfez yapar durumu değişmiş’

Ancak Kassargian, Esad’ın Moskova ziyaretinin hemen akabinde ABD, Britanya, Almanya ve Fransa’nın ‘Şam ile normalleşmeye itiraz eden' ortak bildirisine dikkat çekerken, Suriye liderinin BAE ziyaretinin bunun hemen ardından gelmesinin işaret ettiği değişimi vurguladı:
“Esad’ın Moskova ziyaretinden hemen sonra Batılı ülkelerden dörtlü bir bildiri çıktı; Amerika, İngiltere, Almanya ve Fransa. ‘Esad ile normalleşme yok’ mesajı içeren bildiri, buna yönelen ülkelere de sopa gösteriyordu. Bildiriden bir gün sonra Esad’ın BAE ziyareti oldu. Resmi törenle karşılandı. Bu bildirinin hemen ardından bu çok manidardı. İki yıl önce BAE ilk adımı attıktan sonra ABD’nin sopa göstermesi sonrasında geri adım atmıştı, bu sefer bu yok. Ve Esad’ın BAE ziyareti sonrası Suudi Arabistan’ın büyükelçiliği yeniden açacağı haberi geldi. Bence bu genç kralların kendi siyasetlerini takip etme çabasının bir sonucu. Ben bu çabayı şurada gördüm, Muhammet bin Salman’ın Biden’ın telefonuna çıkmamasından başlayarak, Batı’nın Rusya ve Çin’e karşı yaptırım ve siyasi tecrit çabalarında petrol konusunda Rusya ile beraber hareket edilmesi, şimdi Çin ekseniyle görüşmeler yapılması bu anlama geliyor. Kesinlikle Amerika’nın etkisi bitmedi ya da irtibatlarını kesmedi, kesemezler. Ama önceki gibi Washington söyler, Körfez yapar durumu değişmiş.”

‘Çin ve Rusya, yeni siyasette yer almaları için içinizdeki sorunları halletmelisiniz diyor’

Kassargian, Ortadoğu ülkelerinin tutumunda Rusya ve Çin liderlerinin verdiği mesajları etkili olduğu görüşünde:
“Pekin ve Moskova artık yüzyıl siyasetinden bahsediyor. Putin ile Şi arasındaki kapı önündeki konuşma bir mesajdı. Rusya ve Çin böyle bir mesaj ilettiler, ister Körfez ister İran’a... ‘Biz yeni bir siyaset çiziyoruz. Bu planda yer almak istiyorsanız kendi içinizdeki sorunları halletmelisiniz’ diye. Birisi tuşa basmış gibi, herkes bir anda birbiriyle normalleşmeye başladı. Suudi Arabistan, Suriye, BAE İranlı yetkilileri karşılayıp beraber çalışmadan söz ediyor. 2 sene önceki siyasi tavırlarının tersi hareketleri gösteriyor. Burada bir Çin, Rusya mesajı var. ‘Biz çalışacağız, projelerimiz var. Artık bu bölgenin planları, haritalarını sadece Amerika çizmeyecek. Bizim de planımız var. bizim planımızda yer almak en azından ters düşmemek istiyorsanız iç sorunlarınızı halletmelisiniz.”

‘Kulis bilgilerime göre Suudi-Suriye normalleşmesi Rusya ile BAE’nin çabalarıyla’

Kassargian Suudi Arabistan’ın Şam ile normalleşme girişiminin arkasında Rusya ve BAE diplomasisinin etkili olduğunu vurguladı:
“Kulis bilgilerime göre aslında Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki normalleşme Rusya ile BAE’nin çabaları. Bana ulaşan bilgilere göre Çin’in dolaylı etkisi var. Çin Avrupa’ya uzanan coğrafyada etkili bir ülke. Ama burada Rusya’nın doğrudan BAE ile hareket edip normalleşmeyi taşıma çabası var. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bundan önce birçok Körfez lideriyle bir araya geldi. Mısır ile çalışma yürüttüler. Suudi Arabistan’ın açıklamasının Esad’ın Moskova ziyaretinden sonra gelmesi de böyle okunabilir. Gelen bilgiler de o yönde.”

‘Bu rahatlamadan sonra Amerika’nın değil artık Suriye’nin Amerika üzerinde baskı kuracağını bekliyorum’

Suriye’nin Arap ülkeleriyle normalleşmesinin başladığını belirten Kassargian, Devlet Başkanı Esad’ın önceliği ikili ilişkilere veren açıklamalarına atıf yaptı. Kassargian’a göre Türkiye ile ilişkilerde ise seçim sonrası yeni iktidarın önemi büyük olacak. Kassargian Arapların ilişkilerinin normalleşmesinin ABD politikalarını zorlayacağı değerlendirmesinde bulundu:
“Suriye-Arap ülkeleri normalleşmesi Katar haricinde başladı. Onun için de Arap Birliği’ne dönüşü ertelenebilir. Esad da o konuda ‘Önceliğimiz ikili ilişkiler’ dedi. Ondan sonra Arap Birliği’ne dönülebilir. Türkiye ile ilişkilerde iki faktör önemli. Bir seçimlerin sonucunda iktidar olacak yönetim durumu çok değiştirir. Suriye’den bakılınca artık bölgede ne Türkiye ne de başka ülkenin savaşçı siyasetler üretme şansı yok gibi görünüyor. Bölgenin atmosferi daha barışçıl, normalleşme yolunda. Burada bir savaş olursa, faturasını kim ödeyecek? Amerika, bir şeyler yapabilir mi? Bence artık aksi düşünülmeli. Artık Rusya, Suriye sahasında Amerika’yı bence daha çok sıkıştıracak. Şam Arap ülkeleriyle ilişkilerinde kendini ne kadar rahat hissederse Amerika’yı daha da sıkıştıracak. İran, bu işi yapmaya hazır. Suriye ve Rusya’nın bekleyişi söz konusuydu. Siyaseten anlaşılır bir durum. Çünkü birçok cephede aynı zamanda savaşamaz. Hele ki Suriye gibi bir savaştan bu kadar yorulmuş bir ülkeyse. Bu rahatlamadan sonra Amerika’nın değil artık Suriye’nin baskı kuracağını şahsen bekliyorum. Suudi Arabistan’ın desteğiyle bu iş Şam için daha da kolay olur. Daha da zor şartlarda bu işi yapmaya çalıştı. Amerika, bir meydan okumalar yaptı. Dün bile Amerikan üssüne füze saldırısı oldu. Sahada bunlar oluyor.”
Yorum yaz