Rusya Füze ve Topçu Bilimler Akademisi Başkan Yardımcısı askeri uzman Dr. Konstantin Sivkov, “Bunlar, zırhı delen çekirdek olarak zayıflatılmış uranyumun, yani Uranyum-238’in bulunduğu alaşımdan yapılan zırh delici sabot mermilerdir. Bu alışımda yüksek radyoaktif güce sahip Uranyum-235 çok az var. Bu mermi çok yüksek hızla, yani saniyede 1.5 – 2 kilometre hızla, zırhı vuruyor ve zayıflatılmış uranyumlu çubuk bu zırhlı deliyor. Bu çubuk, zırhı deldikten sonra neredeyse toza dönüşüyor. Bu uranyum toz sadece tanka değil tüm o yere yayılıyor. Az miktarda Uranyum-235 bulunan Uranyum-238 parçalanarak alfa ve gama radyasyonu veriyor” dedi.
İnsanların bundan iki şekilde etkilendiğini söyleyen Sivkov, “Öncelikle bu yerde radyoaktif fon oluşuyor, bu da insanların genetik aparatını etkiler ve onkolojiye yol açıyor. İkincisi, çok ince parçacıklar halindeki uranyum tozu organizmaya işliyor. Ağır metal gibi organizmayı etkileyerek yine onkoloji ve diğer hastalıklara neden oluyor. Ayrıca hep etkin olan dahili alfa ve gama radyasyon kaynağı genetik aparatın bozulmasına, bu da fiziksel bozukluklara yol açıyor” ifadesini kullandı.
Sivkov, “Bu mermilerin kullanılacağı araziler, buna Rusya Federasyonu’nun yeni bölgeleri de dahil, etki alanı içinde olacak. Bu, Çernobil faciasından daha kötü olacak” diye ekledi.