‘Seçim başa baş gidiyor’
‘Seçmen, kimlik siyasetine yöneldi’
“Muhalefet muhalefetlik yapıyor mu acaba?' diye tartışmak lazım. Türkiye’de bir iktidar sorunu olduğu hep iddia ediliyor ama ciddi bir muhalefet sorunu da var. Burada seçmeni suçlamamak gerekiyor. Muhalefet iktidar olabilecek güveni halka tesis etmemiş gözüküyor bence. Bizde siyaset iki saik ile oy verme davranışını belirliyor; kimlik siyaseti ve hizmet siyaseti. Hizmet siyaseti ve kimlik siyasetinde Cumhur İttifakı halktan yeterince destek alamasa da bunun karşısında Millet İttifakı da bu desteği ilerletemiyor. Hizmet siyasetinde bir başarı sağlayamayıp, topluma yeterince güven veremeyince vatandaş kimlik siyasetine yöneliyor. Yani benim ailemden, benim cemaatimden, hemşerilerimden olsun düşüncesine kapılıyor. Eğer hizmet siyasetini egemen kılsaydık insanların dinleri, ırkları sorun olmazdı. Adayların kimlikleri önem taşıyacak.“
‘Muhafazakar çizgiye oturan parti iktidar oluyor’
“Yaptığım Türkiye toplumunun değerleri araştırmalarım var; muhafazakarlık değeri var bu toplumun. Sağcısı, solcusu, Alevi’si, Sünni’si ile bu toplum genel olarak muhafazakar bir toplum. Bu tabloya oturan siyasal parti iktidar oluyor. Muhafazakarlık bu toplumda yüzde 60’ın üzerinde bir ortalama değer. Bu noktada ortaya bir iktidar ve paylaşım meselesi çıkıyor. İktidar ve paylaşım meselesinde herkes ‘Benim muhafazakarım, benim bildiğim insanlar kazansın’ gibi bir kavgaya giriyor. Demokratik toplumlarda insanlar kendilerinin ve toplumun geleceğine bakarlar ve ortak paydada bir uzlaşı sağlanır. Bizde bu uzlaşı sağlanmıyor. Cumhur İttifakı bir birlik halinde varlığını sürdürürken Millet İttifakı bu varlığını sürdüremedi. Yani ortak belli değerler koyamadı. Birbirinden uzak siyasi partiler adeta bir torbanın içine atıldı, beraber olun dendi. Ama olmuyor.”