Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programında Kürt siyasi hareketinin seçime giderken oynayacağı rol gündemdeydi. SES Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen ve tele1 Haber Müdürü Fırat Yeşilçınar seçim sürecini değerlendirdi.
Ayhan Bilgen: ‘Kamucu, planlamacı ekonomiyi önde tutmak da demokratikleşme kadar önemli, ortaklaşırsak herkesle konuşabiliriz’
Bilgen, herkesle konuşmaya açık olduklarını ifade ederek üç noktaya vurgu yaptı. Demokratikleşme, ekonomi ve dış politikayı önemsediklerini söyleyen Bilgen, bu üç noktada ortaklaşabildikleri ittifaka dahil olabileceklerini ifade etti. Bağımsızlığın da en az demokratikleşme kadar önemli görülmesi gerektiğini söyleyen Bilgen, ‘Kendi ayakları üzerinde durup kamucu, planlamacı ekonomiyi önde tutmak da aynı derecede önemli’ diye konuştu:
‘Biz aslında baştan beri hep şunu söyledik; herkesle konuşmaya açığız. Türkiye’de temel siyasi parametrelerle ilgili tezlerimiz var. Aktörlerle ilgili yapılacak bir tercih kalmadı. Bu sistem ortaya öyle ittifaklar çıktı ki hiçbir grubu bir ideolojik noktaya oturtamazsınız. Öncelikler önemli hâle geldi. Bu nedenle bütün ittifakların aynı olduğunu ve herkesle konuşulabileceğini söylüyoruz. Ortaklaşabilirsek birlikte hareket ederiz. İç politika ağırlıklı bir tercih yapacaksak tasnifi böyle yapmak mümkün. Millet İttifakı Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem diye bir sistemde anlaşıp mevcut sistemin önüne koyuyorlar. Bence bunu yalnızca sistem olarak görmemliyiz; bağımsızlığı da en az demokratikleşme olarak önemli görmeliyiz. Kendi ayakları üzerinde durup kamucu, planlamacı ekonomiyi önde tutmak da aynı derecede önemli. Sistem tartışmasını önemli görüyorum ama bağımsızlık da bir o kadar önemli.’
‘NATO’nun genişleme konseptinin koçbaşı olunmamalı’
Bilgen seçimlere katılma hakkını bir ayla kaçırdıklarını söyleyerek yeni kurulmuş bir parti adına sözlerinin dikkate alınması uzun vadede kalıcı olabilmek için önemli bir adım olduğunu ifade etti. Savaş politikalarının nesnesi olunmaması gerektiğini söyleyen Bilgen, Birinci Dünya Savaşı’nda düşürülen pozisyona düşülmemesinin önemine vurgu yaptı. NATO’nun genişleme politikasında koçbaşı olunmaması gerektiğini söyleyen Bilgen, ‘Türkiye gibi ülkeler ne yazık ki iç politikasını inşa edip dış politika kurgulamıyor. Ekonomi köklü bir rol oynuyor ama dış politika da ekonomi üzerinden iç politikayı etkiliyor’ ifadelerini kullandı:
‘Seçimlere girme hakkını 1 ayla kaçırdık. Haziranda olsa kurtarıyorduk ama kurtaramadık. Vekillik alma gibi bir yaklaşımımız yok ama hiç olmazsa yeni kurulmuş bir parti için sözlerinin dikkate alınması uzun vadede kalıcı olabilmek için önemli bir kazanımdır. Otoriterleşme-demokratikleşme, yeni anayasa, özgürlükçü-eşitlikçi politikalar konusu, üç sac ayağından birisi. İkincisi ekonomi, üçüncüsü ise dış politika. En azından, savaş politikalarının nesnesi olunmamalı. Birinci Dünya Savaşı’nda düşürüldüğümüz pozisyona düşmemek gerekiyor. Güney Asya’da nükleer denizaltılar, öbür tarafta gaz politikalarının patlatılıp korsanca işler yapılması, NATO’nun genişlemesi gibi gündemleri değerlendirince Türkiye gibi ülkeler ne yazık ki iç politikasını inşa edip dış politika kurgulamıyor. Ekonomi köklü bir rol oynuyor ama dış politika da ekonomi üzerinden iç politikayı etkiliyor. Dolayısıyla dış politika konusunda da en az ekonomi ve demokratikleşme kadar dikkat etmeliyiz. NATO’nun genişleme konseptinin koçbaşı olunmamalı, Suriye politikası başta olmak üzere orta doğuda her yer patlayabilir durumda. Türkiye’nin dış politikada mümkün olduğu kadar bağımsızlığına önem vermesi hayati derecede önemli. İki ittifak da lafzen hassasiyet konusunda ortaklaşabilir ama maceracılık riskinin büyük olduğu kanaatindeyim. Tıpkı düyun-u umumiye ve sonrasında savaşa çekilmek gibi ağır diyetler ödetilmesinden bahsediyorum. Millet İttifakı bu noktaya gelirse, bize özel hiçbir jest yapılmasına gerek yok yanlarında dururuz.’
‘HDP’nin net şekilde Kılıçdaroğlu’na işaret etmemesi dikkat çekici’
Tele1 Haber Müdürü Fırat Yeşilçınar da HDP’nin aday çıkarmama kararını değerlendirdi. Yeşilçınar, Kürt illerinde yapılan anketlerin çoğunda, Kılıçdaroğlu’na, henüz adaylığını ilan etmemişken bile vatandaşların destek verdiğine işaret etti. HDP’nin buna rağmen aday çıkarmama kararına karşılık Kılıçdaroğlu’na destek açıklaması yapmadığına dikkat çeken Yeşilçınar, şöyle devam etti:
‘HDP, burada dikkat ettiysen seçmenini serbest bırakma eğiliminde. Ben bunu şöyle okudum; her yıl Nevruzlarda bir slogan olur. Bu slogan Kürt siyasal hareketinin verdiği mesaj olur o yıl için. O yılı nasıl görmek istiyorsa o Nevruz’u bir başlangıç olarak kabul edip onunla birlikte yürüyorlar. Bu seneki Nevruzları tek tek izledim, bazı yerlerde provokasyonlar vardı. HDP’nin de bugün net şekilde Kılıçdaroğlu’na işaret etmemesi dikkat çekici.’