Ödüllü Şef Ebru Baybara Demir, Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na Gönül Mutfağı’nın öyküsünü anlattı. Demir, “Herkes bu harekete katılabilir, kapıdan girip ben geldim demeniz yeterli. İnternet üzerinden de gıda desteği sanabiliyor” diyerek bağış yapılabilecek web sitesini ve telefon numarasını paylaştı.
İşte Şef Ebru Baybara Demir’in anlatımıyla ‘Gönül Mutfağı’nın hikayesi:
“Türkiye’nin ilk gönüllülük esasıyla çalışan sosyal kooperatifiyiz. Deprem bölgesine Adana, Kayseri, Diyarbakır ve Gaziantep’te dört gıda tedarikçisi bulduk. Mutfak listemizi yazdık ve listemizdeki malzemeler için ortak bir fiyat aldık. Bağışçısınız ve mesela bize 25 kilo pirinç göndermek istiyorsunuz, oradan satın aldığınızda kooperatif size faturayı kesiyor ve havuz sistemine atmış oluyor. Siteye ürünleri koyuyoruz ve tedarikçilerimiz bize ulaştırmış oluyor. Tedarikçilerle birlikte onların getirdiği ürünlere göre yemeğe çevirmeye başladık. Deprem bölgesinde gıda güvenliği kapsamında su kullanımıyla ilgili sıkıntı vardı ve Gıda Mühendisleri Odası’ndan gelen beş gönüllü gıda mühendisi bizlere yardımcı olmaya başladılar ve biz de artık stok sistemi yapmaya başladık çünkü içeride biriken ürünlerimiz oluyordu. Bir adım daha ileri gittik ve yemekleri paketlemeyebilmek için paketleme ünitesi kurduk.
Para ile satılmayacağı ve üzerinde STK tarihlerinin olduğu herkese adil şekilde dağıtılabilmesi için kutulama sistemi kurduk. Tüm bu aşamalardan sonra koordinasyon merkezi açtık. Gün içerisinde 3 bin- 5 bin arası çağrı alıyoruz. Hijyen ve yemek paketleri sıralanıyor talebe göre akşamları ekipler tarafından sahaya yönlendiriliyor. Bir firma bize 12 araç ve 3 moto kurye sağladı, sahada onlar çalışıyor. Burada yaklaşık 150’e yakın gönüllü çalışıyor. Herkes aklını, emeğini ortaya koydu. Günde 130 bin yemeği sadece Hatay geneline dağıtıyoruz. Ramazan ayı için hazırlık yapıyoruz. Sahur ile birlikte günde dört öğün yemek dağıtıyoruz.
‘Günde 4 saat uyuyoruz’
Az bir kesim de olsa eleştiriler aldık ama biz günde sadece 4 saat uyuyoruz. 28 depremzedemizi işe aldık. İşi biraz eğlenceli hale getirmek zorundayız yoksa 200 bin kişinin patatesini soymak sadece 3-5 kişinin eline kalacak. Son zamanlarda acıyla beslenen bir ülke haline geldik. Biz bundan sonra umudu yeşertmek zorundayız. Buradaki şehirler boşaldı, şehirleri ayakta tutmamız gerekiyor. 46 yaşındayım ve milletin ne demek olduğunu ben bu acıda öğrendim. İsmini bilmediğim, ne iş yaptığını bilmediğim birçok insan ben nasıl faydalı olurum diye kapımıza gelmeye başladı. Buradaki vatandaşların normalleşme süresi çok uzun zaman alacak o yüzden bizim herkese ihtiyacımız var ve daha çok gönüllüye ihtiyacımız var.”
Gönüllü olmak isteyenler için adres: İskenderun Muhyiddin İbn-i Arabi Erkek Öğrenci Yurdu
Bağış yapmak isteyenler için telefon: 0 (482) 212 20 20