Üçüncü kez devlet başkanı seçilmesinden bu yana ilk yurtdışı gezisi olacak resmi ziyaret için bugün Rusya'ya giden Çin lideri Şi, RIA Novosti haber ajansına ve Rossiyskaya Gazeta için kaleme aldığı makalede Pekin’in Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin görüşlerine yer verdi.
“Geçen yılın başından bu yana Ukrayna krizinde total bir şiddetlenme görülüyor. Çin, olup bitenlerin özüne istinaden tutarlılıkla objektif ve tarafsız duruşunu sürdürüyor, uzlaşma ve barış müzakerelerini ilerletmek için aktif çabalar sarf ediyor” diye yazan Çin lideri, Pekin’in Ukrayna krizinin çözümüne ilişkin görüşlerini şöyle sıraladı: “Bu, özellikle BM Şartı'nın amaç ve ilkelerine uyma gerekliliğini, tüm devletlerin güvenlik alanındaki makul kaygılarına saygı duyulmasını, Ukrayna krizinin barışçıl çözümüne yönelik tüm çabaların desteklenmesini ve küresel üretim ve tedarik zincirlerinin istikrarının sağlanmasını kapsıyor.”
Bu yakınlarda tüm tarafların rasyonel kaygıları dikkate alınarak yayınlanan ‘Çin'in Ukrayna Krizinin Siyasi Çözümüne İlişkin Pozisyonunun’, dünya toplumunun Ukrayna krizinin üstesinden gelme konusundaki görüş birliğini azami ölçüde yansıttığına dikkat çeken Şi, “Belge, krizin sonuçlarının etkisiz hale getirilmesinde ve siyasi çözümün ilerletilmesinde yapıcı bir faktör görevi görüyor” ifadelerini kullandı.
'Belirleyici sözün tek bir ülkeye ait olduğu evrensel bir dünya düzeni yok'
Çin lideri, “Uluslararası toplum, dünyada hiçbir ülkenin diğerler ülkelerin tamamından üstün olmadığının farkında. Evrensel bir devlet yönetim modeli ve belirleyici sözün tek bir ülkeye ait olduğu bir dünya düzeni yoktur. Gezegende bölünmeler ve sarsıntılar olmaksızın dayanışma ve barış, tüm insanlığın ortak çıkarlarını karşılıyor” vurgusu yaptı.
Son 10 yıldır barış, kalkınma, eşitlik, adalet, demokrasi ve özgürlük gibi evrensel değerlerin insanların kalplerinde taht kurduğunu dile getiren Şi, “Giderek daha fazla ülke kalıcı barışın, evrensel çapta güvenliğin, ortak refahın, açıklığın ve hoşgörünün hüküm süreceği temiz ve güzel bir dünya inşa etme arzusu ile birleşiyor” ifadelerini kullandı.
'Hegemonya, despotizm ve zulüm eylemleri dünyaya ciddi zararlar veriyor'
“Modern dünyada köklü değişimler meydana geliyor. Barış, kalkınma, işbirliği ve karşılıklı kazanç, durdurulamaz tarihsel eğilimdir. Çok kutupluluk, ekonomik küreselleşme ve uluslararası ilişkilerin demokratikleşmesi geri döndürülemez bir eğilimdir” diye yazan Şi, aynı zamanda, ‘hem geleneksel hem de geleneksel olmayan güvenliğe ilişkin meydan okumalarının hızla arttığına dikkat çekti.
Şi, “Hegemonya, despotizm ve zulüm eylemleri dünyaya ciddi zararlar veriyor. Küresel ekonomiyi eski haline getirmek için geçilecek çok uzun bir yol var. Uluslararası toplum büyük alarm veriyor, krizden çıkış yollarına her zamankinden fazla ihtiyaç duyuyor” vurgusu yaptı.
‘Rusya-Çin ilişkileri üçüncü tarafları karşısına almayı hedeflemiyor'
Rusya ve Çin arasındaki ilişkilerin devletler arası ilişkileri için ölçüt teşkil ettiğinin altını çizen Şi, “İkili ilişkiler taraf tutmama, zıtlaşmama ve üçüncü taraflara karşı olmama ilkelerine dayanmaktadır” diye yazdı.
İki ülkenin ‘ulusal gerçeklere uygun kalkınma yolunu izlemede, kalkınma ve canlanmayı hayata geçirmede birbirini kararlılıkla desteklediklerini’ ifade eden Çin lideri, “Olgun ve istikrarlı ikili ilişkiler sürekli olarak yeni güç kazanıyor ve karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve karşılıklı yarar sağlayan işbirliği öne çıkan yeni tip devletler arası ilişkileri için ölçüt teşkil ediyor” vurgusunu yaptı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in bugün başlayan Rusya ziyareti çarşamba günü sona erecek. Rus ve Çinli uzmanlar, ziyaretin ikili ilişkiler üzerinde olumlu bir etki yaratacağı, özellikle de uluslararası ve bölgesel konularda daha fazla fikir birliğine varılacağı, karşılıklı güven ve stratejik etkileşimin derinleştirileceği konusunda hemfikir.