Kur'an-ı Kerim’in Ukraynalı askerler tarafından yakması olayı ile ilgili değerlendirmede bulunan Dr. Dannura, “Ukrayna rejiminin yakın müttefikleri arasında liberalizm ve özgürlük bayrağı altında kutsal kitabı kirletme operasyonları yürüten gruplar görüyoruz. Bu tür olayları Danimarka ve İsveç’te daha önce gördük, peygamber ile ilgili karikatürleri de hatırlayalım, tüm bunlar İslami sembollere hakarettir” dedi ve şöyle devam etti:
“NATO ülkelerinin hükümetleri bu eylemlere göz yumuyor, bugün Ukrayna ordusunu silahlarla destekliyor, bu ordu ise İslam dinine ve onun sembollerine hakaret ediyor. Bu eylemde Ukrayna ordusu nefreti bir ideoloji olarak temsil ediyor. Bu askerlerin amansız Nazi ideolojisi, diğer dinleri hor görmekten ibaret.”
Suriyeli uzman, “Ukrayna, nefreti körüklemek gerektiğinde dini kullanıyor, her iki taraf da aynı dine ve kiliseye mensup olsa dahi dini, diğer dinlerin takipçilerini nefretle suçlama faktörü olarak kullanıyor, zira Batı nefret için bir başka bahane, Rus ve Ukrayna halklarını ayırmak için başka bir sebep bulmak için bu kiliseyi bölmeye çalışıyor” vurgusunu yaptı.
Kur'an-ı Kerim’i yakma olayına bir yorum da Afgan siyaset uzmanı Yahya Chawosh’tan geldi. Kur'an-ı Kerim'in sayfalarını ateş yakmak için kullanan Ukraynalı askerin bu eylemini kepaze ve iğrenç olarak nitelendiren Chawosh, şunları söyledi:
“Rusya'ya ve kendi halkına karşı savaşan Ukraynalı faşistler ve Bandera yanlıları hiçbir eylemden çekinmiyor, bu adım ancak aşağılayıcı, çirkin ve faşist olarak nitelendirilebilir. Bu olay şüphesiz Ukrayna'da savaşan Rus Müslümanları kızdırdı ve Ukrayna ordusuna yönelik nefretlerini daha da arttırdı. Ukraynalı askerin eylemi Afganistan'da da kızgınlığa neden oldu.”