Menzil cemaati, yaklaşan 14 Mayıs seçimleri öncesi Cumhur İttifakı’na desteğini açıkladı. 2019’daki yerel seçimlerde de İsmailağa, Menzil, İskenderpaşa gibi tarikatlar, Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım’a açıktan desteklerini bildirmişlerdi. Bu cemaatlerin geçmişini anlatarak sözlerine başlayan Fethi Yılmaz şu ifadeleri kullandı:
‘1925’te Tekke ve Zaviyelerin kaldırılmasıyla ilgili Meclis tutanaklarına baktığımda milletvekilleri genellikle cemaatler için toplumdaki birçok olayda ve cinayette doğrudan rollerinin olduğunu söylüyor. Cumhuriyeti kuran kadro aslında cemaat meselesinin nereye evrileceğini bildiği için bunları kaldırarak son veriyor.’
Fethi Yılmaz: ‘Buhara’daki Menzil Cemaatinin lideri, ölüm korkusundan SGK hastanelerine gidemiyor’
Menzil Cemaati’nin özellikle sağlık alanında örgütlendiğini anlatan Yılmaz, ikiye bölünen cemaatin diğer kolunun liderinin dahi SGK hastanelerine gidemediğini söyledi. Yılmaz ayrıca, eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın da artan bebek ölümleriyle ilgili Menzil şeyhini arayarak ‘istiareye yatmasını istediğini’ de hatırlattı:
‘Menzil nasıl bir cemaat? Adıyaman’ın Menzil köyünde örgütlenmiş ama ikiye bölünmüş bir cemaat. Önceki lider ölünce kardeşi başına geçiyor ama oğlu Eskişehir Buhara’da bir arsa alarak yeni bir cemaat örgütlenmesine gidiyor. Öyle bir bölünme ki bu Eskişehir’deki cemaat liderine gidildiğinde, SGK hastanelerine gidemiyorum ölüm korkusundan dolayı diyor. Cemaat 5-6 yıl öncesine göre genellikle Sağlık Bakanlığında örgütlendiği için oranın merkez olduğu söyleniyor. Dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ bebek ölümleriyle ilgili Menzil şeyhini arayıp ‘İstiareye yatar mısınız’ diye talepte bulunmuştu. Düşünün şu an Sağlık Bakanlığının ambulanslarında GVS plakaları var.’
‘Kapital ekonomilerde, cemaat-ABD örneği bunun ağababası’
ABD üzerinden cemaatlerin önünün açılarak kamucu anlayışı yok etmek üzere hareket edilmesinin ideolojik bir zemin olduğunu söyleyen Aysever’e yanıt veren Yılmaz, Fethullahçılara daha önce ‘sivil toplum örgütü’ benzetmesi yapıldığını hatırlattı:
‘Kapital ekonomilerde, cemaat-ABD örneği bunun ağababasıdır. Hatırlarsın önceden Cemaat denilen Fethullahçılar için STK benzetmesi yapılıyordu. Liberaller tarafından ‘Bunlar sivil toplum örgütleridir, tabii ki çalışma yapabilir ve örgütlenebilirler’ diye lanse edilip meşrulaştırılıyordu. Bir sivil toplum örgütü lideri herhangi biri hakkında fetva verdiğinde, bir üye gidip onu öldürür mü? Cemaatlerde bu var. Biz 15 Temmuz’da da bunu gördük. Bu tez çürüdü.’
Prof. Aziz Konukman: ‘Liberal bir çorba’
İzmir’de, büyükşehir belediyesinin misafirliğinde İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi düzenlendi. Bu kapsamda Francis Fukuyama gibi neoliberal ideolojinin teorisyenlerinin konuşmacı olarak davet edilmesi tartışma yarattı. Kongrenin ne anlama geldiğini değerlendiren Prof. Aziz Konukman, kongreyi ‘liberal bir çorba’ olarak nitelendirdi. Konukman ‘CHP’nin vizyonu bu maalesef’ dedi:
‘Burada şöyle bir problem var, bunu düzenleyen büyükşehir belediye başkanı, düzenleme komitesinde çok değerli bir arkadaşımız var Serdar Şahinkaya diye. En son kitabı İzmir İktisat Kongresi üzerine Telgraf Yayınlarından çıktı. Bu arkadaşımız Korkut Boratav’ın, benim, Oğuz Oyan’ın bulunduğu WhatsApp grubunun da üyesi. Hem organizasyonda hem de ilk gün çok değerli bir tebliğ sundu. Ama kongrenin kendisiyle ilgili sorunlar var, bunu görmek lazım. Liberal bir çorba. Açılışı Vandana Şiva, kapanışı Fukuyama’yla yapıyor. Olmaz, eşyanın tabiatına aykırı. CHP buna ne der diyorsun ya sen, sevgili Enver katılanlara bir bak Allah aşkına. CHP’nin vizyon toplantısında olanlar orada da var. Hatta ittifak nedeniyle eklemeler de var. CHP zaten o noktada. CHP’nin vizyonu bu maalesef. CHP’nin vizyonuyla mutabakatın vizyonu çok farklı değil, iktisadi programla ilgili söylüyorum.’
‘Kemal Bey sistemi çökmüş bir devleti düzeltebilir ama ekonomi programı için aynı tespiti yapamam’
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu için ‘Sistemi çökmüş bir devleti düzelteceğine inanıyoruz ama ekonomi programıyla ilgili aynı tespitleri yapamam’ diyen Konukman, CHP’nin bugünkü yönetiminin neoliberal bir çizgide olduğuna da vurgu yaptı:
‘Biz kimler davet edilmiş diye bakarız, değil mi? Orada Selin Sayek kamu yararı diyor ama yani işin özüyle çelişiyor. Bunları bunları yapacağım dedikten sonra orada kamu yararıyla ilgili bir sürü laf söylesen onlar eklektik olur. Biz Kemal Bey’in sistemi çökmüş olan devleti düzelteceğine inanıyoruz. Ama ekonomi programıyla ilgili aynı tespitleri yapamam. Sosyalist Güç Birliği üyesiyim, sistemi ıslah etmeye çalışan bir sistemin içinde ben zaten olmam. Işık Kansu da köşesine yazdı, ben de yazdım neoliberal ideolojiden uzak olmak nedir diye. Mesele sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı’nın aldığı tutum değil, CHP’nin tutumu da bunun bir parçası. Kaldı ki CHP yönetiminden bağımsız yapılmadı. Dikkat ettiysen Millet İttifakı’nın üyeleri de var. Burada bir sorun olacaksa sadece Soyer’le sınırlı değil, CHP’nin bugünkü yönetimiyle de ilişkisi var.’
‘Kongreye katılan sınıfların temsilcilerinin önerileri yayımlanacak’
Kongrenin organizasyonunda yer alan Serdar Şahinkaya’ya dikkat çeken Prof. Dr. Konukman, Şahinkaya’nın yaptığı konuşmayla kongreyi kurtardığını söyledi ve kongre sonrası ortaya tüm sınıfların sorunlara bakış açısının ortaya çıkacağını da sözlerine ekledi:
‘Serdar Şahinkaya müthiş bir konuşma yapıyor ve kongreyi kurtarıyor. Şahinkaya diyor ki; biz, geleceğe bakacağız. Aynı ilk kongrede olduğu gibi nasıl Mustafa Kemal geçmişi bırakıp ileriye baktıysa aynısını yapacağız diyor. Mustafa Kemal ve arkadaşları sınıfsal ayrımları biliyor ama geri bırakılmışlığı el birliğiyle aşma olarak görüyor. Bu kongrede Tunç Soyer’in yaptığı da bu; işçileri, sanayicilerin, kadınların, çiftçilerin görüşlerini almak. 21 mart salı akşamını bekleyin diyor. Tüm bu kongreye katılan sınıfların temsilcilerinin önerileri yayımlanacak.’