Rusya'nın Donbass'a yönelik 24 Şubat’ta başlatılan özel operasyon birinci yılını doldurdu. 15 Mart’ta Ankara’da düzenlenen basın toplantısında Rusya’nın özel askeri operasyonuna giden süreci anlatan bir belgesel gösterildi. Belgeselde Ukrayna’daki Maydan olayları da dahil olmak üzere Batılı ülkeler ve Ukrayna’daki neo-nazi örgütlenmesinin ülkedeki Ruslara yönelik faaliyetleri ve saldırıları tanıklarla anlatıldı.
Belgeselin ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Yerhov, “Biz aslında resmi olarak değil ama fiili olarak NATO’ya karşı savaşıyoruz. Çünkü cephenin karşı tarafındaki bazı yerlerden Ukraynaca ve Rusça değil başka diller duyuyoruz. İngilizce, Lehçe ve kısmen Almanca telsiz konuşmaları duyuluyor. Bu savaş nasıl ve ne zaman biter onu Allah bilir” dedi.
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Yerhov, Donbass’a yönelik özel operasyonun 1. yılında gazetecilerle bir araya geldi
© Sputnik / Turan Salcı
Özel askeri amaçlarından birinin Ukrayna topraklarından Rusya’ya yönelik askeri tehdidi ortadan kaldırmak olduğunu ifade eden Yerhov, bunu şöyle anlattı:
“Ukrayna topraklarına NATO’nun füze üsleri yapılırsa o yerlerden Moskova’ya füzelerin uçuş süresi 3 dakika civarındadır. Bu topraklara kimse bizi öldürmek için gelmesin istiyoruz. 8 yıldır bunu yapıyorlardı. Savaşları askerler yapar, diplomatlar ve politikacılar bitirir. O yüzden görüşmeler gerekecek. Ama şu anda bu görüşmeler mümkün görünmüyor. İstanbul Dolmabahçe’de başladığımız görüşmeler iyi gidiyordu ama Batı’dan durdurma emiri geldi. Kiev’de öyle bir kanun kabul etmişler. Rusya’yla ile görüşmelere başlayanlar suçlu ilan edildi. Şu anda Rusya tarafı görüşmeleri istiyor. Bunlar olmayınca da askeri harekat devam ediyor. Savaş her zaman ağırdır, ölümdür, korkunçtur.”
‘Ukrayna’da NATO’nun zırhlılarının ve füzelerinin bulunmasını biz kabul edemeyiz’
NATO’nun tarihsel ve geleneksel rolünü her zaman negatif değerlendirdiklerini kaydeden Büyükelçi Yerhov, “Böyle düşünmek için de sebeplerimiz var. Bu örgüt direkt ülkemiz aleyhine kuruldu. Sovyetler dağıldı, NATO halen duruyor. NATO’nun olumlu olduğuna bizi ikna etmek imkansızdır. NATO’nun Finlandiya ve İsveç’e genişlemesi konusuna gelince bana göre bu iki ülkenin tarafsızlığı ve bağımsızlığı kendileri için daha iyidir. Özel operasyonumuz, NATO’nun Ukrayna topraklarına genişlememesi ile ilgiliydi. Biz operasyondan önce hem ABD hem de NATO kurmaylarına yeni güvenlik konseptlerine ilişkin teklifleri ilettik. Bunları unutun dediler ve bu olaylar gelişti. Bir askeri uzmanın dediği gibi ‘Savaş politikanın başka araçlarla devamıdır.’ Ukrayna’da NATO’nun zırhlılarının ve füzelerinin bulunmasını biz kabul edemeyiz. Ukrayna’da şu anda Rusya’ya tam düşman kuvvetler bulunuyor.” dedi.
‘Rusya’yı durdurmaya çalışıyorlar, denesinler görelim’
Karadeniz’e düşen ABD’ye ait insansız hava aracı konusuna da değinen Yerhov, “Kırım’a 65 kilometrede bu İHA’nın bulunmasını nasıl değerlendirebiliriz? Üstelik bu İHA silah taşıyabilen bir modeldir. Donanma merkezinden çok yakın bir mesafede böyle bir şey uçuyor. Üzerinde silah var mı yok mu bilmiyoruz. Yoksa bile bu istihbarat çalışması yapıyor. Ukrayna’ya istihbarat gönderiyor. Olay olmuştur, kusura bakmasınlar. Karadeniz özel değil bunun gibi çok yer var. Bu olay çok tehlikelidir. Herhangi silahın kullanılmasına yol açabiliyor. Ama bunun provoke eden kimdir? Şu anda NATO’nun amacı nedir? Sovyetler yok Varşova paktı yok. Rusya’yı durdurmaya çalışıyorlar. Denesinler görelim” ifadelerini kullandı.
‘Tahıl aç ülkelere çok az ulaşıyor’
Tahıl koridoru anlaşmasının 60 gün süreyle yeniden uzatılmasına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Büyükelçi Yerhov, şunları söyledi:
“Tahıl koridorunun nasıl yerine getirilmesi ile ilgili çok açık bir şekilde şüphelerimizi açıkladık. Bu konuda pozisyonumuz çok açıktır. Karadeniz tahıl inisiyatifi iki parçadan oluşuyor. Bir kısmı Ukrayna tahılının ihracatıdır. Ukrayna dünyadaki büyük üreticilerden biridir. İkinci kısmı da BM ile imzalanan anlaşma gereği Rus tahılının ihracatıdır. Rusya, Ukrayna’dan daha büyük bir ihracatçıdır. Tahıl dışında gübremiz de var. Az gelişmiş ülkeler için de bu gübre önem taşıyor. Birinci kısımla ilgili sorunlarımız devam ediyor. Tahıl aç ülkelere çok az ulaşırken Batılı ülkeler çok fazla alıyor. Rusya tahıllarının ihracatıyla ilgili çok fazla problemler bulunuyor. İhracat etmek için gemiler gerekiyor. Bunların kiralanmasıyla ilgili, ödeme ile ilgili, sigorta ile ilgili sorunlar var. Gübrelerin ihracatı ile ilgili daha kötü bir durum var. Biz bu durumda şikayet ettik ve etmeye devam edeceğiz. Türkiye ve BM bu problemi çok iyi biliyor. Hem Türkiye’nin hem de BM’nin pozisyonu bellidir. Yapıcı bir şekilde bakıyorlar. Batı’da ise bir duvar var. Bu anlaşmayı 60 gün için uzattık. Bu ültimatom değil ama sinyaldir. Bu anlaşma bize uygun değilse ne gerek var? 18 Mayıs’ta sonuçlarını göreceğiz. 120 gün uzatılması konusunda ben de iyimser olmak istiyorum. Tango için iki kişi gerekiyor. Tahıl inisiyatifi için ise dört kişi gerekiyor, Rusya da dahil.”
‘Oyunu kurallarına göre oynamak gerekiyor’
Son günlerde Türkiye’den Rusya’ya transit ithalatta yaşanan sıkıntılara ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Büyükelçi Yerhov, “Türkiye ve Rusya’nın ticaret birimleri bu konuda çalışma yapıyorlar. Hem bizim ihracatçılarımız hem de Türk şirketleri bazı sertleşmeleri hissetmeye başladılar. Bu konuyu araştırıyoruz. Herhangi bir işte, ticaret de bir iştir, oyun kurallarına göre oynamak gerekiyor. Ama bütün uluslararası ilişkilerde türbülans süreçlerini yaşıyoruz. Buna uluslararası ticaret de dahildir. Bu dünyada her şey birbirine çok bağlıdır. Bazı kimseler ticareti silah olarak kullanmaya çalışıyorlar” dedi.
‘Türkiye ve Suriye’nin normalleşmesi konusunda çaba sarf etmeye devam edeceğiz’
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley’in Suriye’nin kuzeyindeki YPG bölgesini ziyaretini ve Türkiye-Suriye normalleşme sürecine dair de soruları yanıtlayan Büyükelçi Yerhov, şunları kaydetti:
“Genelkurmay Başkanı Milley’ın yaptığı bu seviyede oraya ilk ziyaret. Ama YPG ile görüştüğünü yalanladı. Amerika askerlerinin sağlık durumuna bakmış sanırım. Çok merak ediyordu. Türkiye ve Suriye’nin normalleşmesi konusunda çok çaba sarf ettik ve etmeye devam edeceğiz. Bence Suriye’de Rusya’nın rolü abartılıyor. Suriye Arap Cumhuriyeti bağımsız bir devlettir. Onun kendi iktidarı vardır. Bu hükümet ile ilişkileri kurduğumuzda eşit seviyede kuruyoruz. Bağımsızlıklarına ve egemenliklerine saygı duyuyoruz.”