ANKARA FARKI

Prof. Dr. Ünal: ABD’ye en net yanıt Erdoğan, Putin, Esad ve Reisi'nin bir araya gelmesi olur

Prof. Dr. Hasan Ünal, ABD Genelkurmay Başkanı ve CENTCOM komutanının Suriye’nin kuzeyine yaptığı ziyareti, Türkiye’ye karşı bir ‘tehdit’ olarak niteledi. Ünal, söz konusu ziyarete en etkili yanıtın; Erdoğan, Putin, Esad ve Reisi’nin bir araya geldiği liderler zirvesini gerçekleştirmek olduğunu savundu.
Sitede oku
Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına konuk olarak katılan Maltepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hasan Ünal, ABD Genelkurmay Başkanı ve CENTCOM komutanının Suriye'nin kuzeyindeki YPG/PKK kontrolündeki bölgeleri ziyaretini değerlendirdi.

‘ABD Genelkurmay Başkanı’nın Suriye’ye gidişi tehdit’

ABD’nin Türkiye ile Suriye’nin normalleşme sürecini baltalamak amaçlı hareket ettiğini dile getiren Ünal, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye Devlet Başkanı Esad ve İran Devlet Başkanı Reisi’nin bir araya gelerek liderler zirvesini gerçekleştirmelerinin bu duruma bir yanıt olacağı yönünde görüş belirtti. Ünal, şunları kaydetti:

“Amerikalılar Türkiye ile Suriye’nin normalleşme sürecini baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Önce Amerikan Genelkurmay Başkanı, ardından CENTCOM komutanı bölgede ziyaretlerde bulundular. Hiç kabul edilebilir bir tarafı olmayan şeyler yapıyorlar. Bu bir gözdağı mıdır? Yoksa Türkiye ile Suriye arasında normalleşme sürecinin bir parçası olarak Moskova’da yapılacak dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki toplantıyı sabote etmeyi mi amaçlamaktadır? Bunların hepsinin üstünde durmak lazım. Çünkü hakikaten Amerika Türkiye’nin Suriye ile uzlaşmasına mani olmak için adeta her şeyi yapmaya hazırmış gibi bir görüntü veriyor. Türkiye Amerikan Genelkurmay Başkanının ve CENTCOM komutanının yaptığı ziyarete karşı en etkili bir şekilde karşılık vermesi gerekiyorsa en kısa zamanda liderler zirvesini gerçekleştirmek olur. Yani cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye devlet başkanı Esad’ın el sıkışması; aynı toplantıda Rusya devlet başkanı Putin ile İran devlet başkanı Reisi’nin bulunması en etkili cevap olur.”

‘Suriye devletiyle teröre karşı iş birliği sonuç alır’

Türkiye’nin Şam yönetimini güçlendirmesi ve Suriye devleti ile teröre karşı iş birliği yapılmasını savunan Ünal, şu açıklamaları yaptı:

“Bu Suriye’nin Kuzeyindeki PKK/PYD ile mücadele tabii ki bizim askeri yöntemlerle, istihbarat yöntemleriyle sürekli olarak üzerinde durmamız gereken ve hiç yavaşlatmamamız gereken bir mücadele. Bizim bu mücadeleyi yaparken yapacağımız askeri harekatı en etkili sonuçlarla taçlandırabilmek için Suriye devletiyle de uzlaşmamız, teröre karşı ortak bir cephe oluşturmamız lazım. Bu mücadeleyi birlikte yaptığınızda ve Rusya’yı da yanınıza aldığınızda orada PKK/PYD’nin tutunabilmesi hemen hemen mümkün değil. Nitekim kaç tane askeri harekat yaptık. Sonuç aldık. Amerika’nın bizim sınırlarımızı yalayarak geçmesini planladığı o iğrenç koridoru parçalamış olduk yaptığımız operasyonlarla. Şam’da kim iktidar ise, orayı kim yönetiyorsa bizim onunla iş birliği yapmamız lazım. Bu kadar. Bütün Orta Doğu’da bunu yapmamız lazım.”

‘Neoliberal politikalar iflasın eşiğinde’

ABD başta olmak üzere gelişmiş ülkelerde Neoliberal ekonomi politikalarının çöküşe geçtiğini ifade eden Ünal, Neoliberal ekonomi politikaları başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerde de iflasın eşiğinde. Yeni politikalara ihtiyaç var. Tabii bu Amerika’daki krizin bir başka ayağı da şu; Amerika tek kutuplu dünya düzeninde o kadar çok yaptırıma başvurdu ve başka ülkelerin rezervlerine el koydu ki bunun sonucunda aslında kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. Çünkü Amerikan dolarının dünyada rezerv para olarak kalması için güven ortamına ihtiyaç var. Fakat şimdi bu güven ortamını Amerika bizzat kendisi zedeledi ve neredeyse yıkmak üzere. Çok sayıda ülke yaptırımla karşılaşınca bütün bunlar bizi bir yere getirdi. Siz bu kadar çok yaptırım uygularsanız o zaman bu yaptırımların önce kenarından dolaşmak, sonra buna alternatif bir finans dünyası, ödeme dünyası oluşturmak için devletler harekete geçer. Şu anda da bunu görüyoruz” dedi.
Yorum yaz