Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, 26. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde konuştu. Haleva “Ülke coğrafyamızda giderek daha fazla karşılaşır olduğumuz sel, heyelan, su baskınları, fırtınalar, orman yangınları ve ülke olarak bizim hiç yaşamadığımız yanardağ püskürtmeleri, tsunamiler, kasırgalar bu gezegenin üstünde yaşayanları tehdit eden birçok doğa olayı. Ben bir din adamıyım. Bunlardan söz ederken tabii ‘Tanrı korusun, esirgesin’ diye söze başlamak isterim. Ama bir başka açıdan baktığımda bütün bu doğa olaylarının şu ihtiyar gezegenimizin bir tür kendine çeki düzen vermesi olarak görmekten kendimi alıkoyamıyorum. Mensubu olduğum Musevi inancının temel ilkelerinden biri, yaratım eyleminin sürekliliğidir, devamlı oluş halidir. Dünya var oldukça bu türden doğa olayları olmayı sürdürecektir” ifadelerini kullandı.
“Burada asıl düşünülmesi gereken bu tür doğa olaylarının nasıl önleyebileceğimiz, önleyemiyorsak aşabileceğimiz, aşamıyorsak nasıl uzlaşabileceğimiz, uzlaşamıyorsak nasıl korunabileceğimizdir. Bu tür olayları felaket haline getiren, olaylar karşısında takındığımız tavır, sürdürdüğümüz tutumdur” diye konuşan Haleva “Savaşları önlemenin sorumluluğu nasıl adına diplomatik süreçler dediğimiz aşamalara sıkı sıkıya bağlıysa doğa olaylarının bir felaket haline gelmemesinin sorumluluğu da en genel tanımıyla doğayı iyi tanımaya ve buna uygun birlikte var olma yöntemlerini uygulamadır. İnanıyorum ki bilim ve teknolojinin günümüzde ulaştığı seviye geleceği yönelik bu konuda epeyce ümitli olmamıza el vermektedir. Bilimin gösterdiği yolda tüm önlemlerimizi alalım, sonra Tanrı’nın bizi esirgemesine, korumasına sığınalım” şeklinde sözlerini sonlandırdı.