Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının bugünkü konuğu Aksoy Araştırma Başkanı Ertan Aksoy oldu. Aksoy, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Millet İttifakı’nın ortak adayı olarak açıklanmasının ardından anketlerdeki son durumu ve gözlemlerini paylaştı.
Ertan Aksoy: ‘Sayın Kılıçdaroğlu 11,2 puan farkla önde, doğru stratejiyle fark açılabilir’
Kılıçdaroğlu’nun 2021 yılında orman yangınlarının görüldüğü temmuz ayından bu yana az ya da çok farkla ama hep Erdoğan’ın önünde olduğunu söyleyen Aksoy’a göre bugünkü fark yüzde 11,2 olduğunu söyledi ve şöyle devam etti:
‘Aylar öncesinde yaptığımız başka bir yayında da söylemiştim; o günkü veriler de Kılıçdaroğlu’nun kazanacağı görülüyordu. O günle bugünü ayıran temel farklardan biri; bugün artık ölçümlere göre Kılıçdaroğlu açık farkla önde. 2021 yılında, orman yangınlarının göründüğü temmuz ayından bu yana Kılıçdaroğlu az ya da çok hep öndeydi. Bugünse daha geniş bir mutabakatla ortaya çıkılması, bizim ölçümlerimize göre Sayın Kılıçdaroğlu 11,2 puan farkla önde. Hata payı 2,5 bu çalışmada. Her ölçümün gösterdiği alt detaylar da var. Bunlardan biri de HDP ve CHP seçmenlerinin neredeyse tam mutabakatla Kılıçdaroğlu’nu desteklediği, İYİ Parti’de ise hâlâ alınacak bir miktar yol var. Bunu şu nedenle söylüyorum; bugünkü 11,2 puanlık fark doğru bir stratejiyle gidilirse bir miktar daha artabilir yakın zamanda. Önümüzdeki dönemde, Kılıçdaroğlu’nu ‘kesin kaybeden’ olarak açıklayan kurumların ‘kazanan aday’ vurgularına birlikte tanıklık edeceğiz.’
‘Muhalefetteki birlik görüntüsü devam ederse siyasi partiler oylarını bir miktar daha artırabilir’
Siyasi partilerdeki oy oranlarının değişiminin, cumhurbaşkanı adaylarındaki kadar keskin olmadığını söyleyen Aksoy’a göre; CHP yüzde 25’e kadar düşen oylarını yeniden yüzde 28’e kadar yükseltti. Aksoy, muhalefetteki birlik görüntüsünün devam etmesi hâlinde bu oranlarda pozitif yönlü değişikliklerin süreceğini söyledi:
‘Partilerde bir miktar oynama var ama uzun süredir parti bazlı hareketlilikte karşılaşmıyoruz. Döviz kurunun sıçraması, enflasyondaki ani artış, son yaşadığımız deprem gibi gelişmeler olunca az da olsa yerinden oynama görüyorsunuz. Onun dışında büyük kopuş veya eklemlenme göremiyoruz. Birer ikişer puan oynuyor. Geçen sene eylül ayına girerken AKP ve CHP neredeyse başa baş noktaydı. Kış ayının, özellikle yaşam maliyetlerinin artmasıyla birlikte CHP’nin öne geçeceğini düşünmüştük ama tam tersi oldu. İktidar kamu olanaklarını çok iyi kullandı, büyük vaatler açıkladı ve psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Bunun ardından fark iktidar lehine anlamlı oranda açıldı. CHP yüzde 25’e kadar düşmüştü, bu ay yüzde 28’e kadar yükseldi. Bu hat devam ederse, muhalefetteki birlik görüntüsü ve moral üstünlüğü, adayı destekleyenlerin sahaya inmesi, pozitif kampanya yapma tercihi görülürse muhalefetin bir miktar daha partiler bazında da oyunu artırabilme olanağı olduğunu düşünüyorum.’
‘Altılı Masa’da siyasi kriz yaşanmadı, müzakere yapıldı’
İYİ Parti’nin aday konusunda başta anlaşma sağlayamadığı için masadan kalkmasını bir siyasi kriz değil, ‘müzakere süreci’ olduğunu savunan Aksoy, müzakere kültürünün bir süredir Türkiye’de rafa kalktığı için yaşananların ‘kriz’ olarak değerlendirildiği kanaatinde:
‘Daha iktidar değişikliğine gitmeden yaşanan bu müzakere süreciyle muhalefet, ileriye dönük bir normalleşme sinyali verdi. Müzakereye dönme hâli uzun süredir alışık olunmadığı için kriz yarattı. Müzakere bir süredir Türkiye’de rafa kaldırılmıştı. Müzakere sonrasında alınan karara baktığımızda, kim hangi adayı destekliyorsa neredeyse firesiz denilebilecek durumda herkes kendini içeride görüyor. Bu da tüm bileşenlerde bir moral artışı sağladı. Bir de şimdi tamamının dahil olması kimsenin dışarıda kalmaması hâli kamuoyu araştırmalarında yansıyınca; adaya da bir desteğe dönüştü. Bugün itibarıyla popülaritesi en yüksek isim Kılıçdaroğlu.’