A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz, UEFA EURO 2024 elemelerinde 25 Mart’ta Ermenistan, 28 Mart’ta Hırvatistan ile oynayacağımız maçlar öncesi yoğun bir görüşme trafiğinde. Ay yıldızlı ekibe futbolcu gönderen takımlarla ve teknik adamlarla görüşen, futbolcularla da bir araya gelen deneyimli teknik adam kritik maçlar öncesinde Hürriyet’e röportaj verdi. Kuntz, oyuncu tercihleri ve eleştiriler başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.
‘Arda’nın yeteneğinin ancak yüzde 10’u bende vardı’
- Arda Güler’in az süre alması çok eleştiriliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“Arda Güler bizim için bir cevher! Türkiye’nin, Türk futbolunun bir değeri. Arda Güler ile alakalı sorduğunuz için mutluyum. Sizler Türk basını olarak şunu benden çok daha iyi biliyorsunuz. Geçmişte de Arda’ya gösterilen ilgi başka futbolculara da verildi. Ve bu ilgi sonucunda bazı oyuncularımız erken transferler yaptılar, yanlış kararlar verdiler. Ya da bunun altında ezilip futbol hayatlarını zor sürdürdüler. Futbol içinde fazla rol almadılar. Beklenen başarıyı gösteremediler.
Almanya ile kıyaslarsak yine sabır konusuna geleceğiz. Kai Havertz, U21 oyuncusu olmadan U19’dan A takıma çıkan tek oyuncu. Ama A Milli Takım için oynamadan önce 60 tane Bundesliga maçına çıktı Havertz. Avrupa Ligleri de dahil olan bir atmosferde. Bizim şu anda bahsettiğimiz genç oyuncumuzun Fenerbahçe’de daha 90 dakika oynamadığı süreler hakkında konuşuyoruz. Arda bizim değerimiz. Türkiye’nin, Türk futbolunun değeri... Bizim ona kendini geliştirebilecek, en güzel ortamı sağlamamız gerekli.
Arda’nın Türk futboluna vuracağı damga, sağlayacağı katkı, verecekleri yarın ya da 6 ay sonra deği! Doğru geliştirilirse 2-3 yıl sonra asıl aşamasını kaydedip Türk futboluna değer katabilecek. Kulüplerin, yetkililerin daha dikkatli, uzun vadeli, sabırlı kararlar vermesi ve kamuoyunun da bunun bilincinde olması önemli. Biraz daha gönül isterdi ama fiziksel yapısı daha güçlü olsun. (Gülerek) Onun yeteneğinin ancak yüzde 10’u bende vardı.
‘Jesus ile Arda için tabii ki konuştuk’
Tabii ki sayın Jesus ile Arda üzerine de konuştuk. Arda ile birlikte diğer potansiyel A Milli Takım oyucularımız hakkında da bilgi aldık. Kulüpler içinde verilen kararlar, yapılanma, kulübün içindedir.
'Euro 2024'te olacağız, hedef Dünya Kupası'na da gitmek'
Bırakmak, vazgeçmek ya da pes etmek... Öyle bir kelime benim lügatımda yok. Evet Faroe Adaları ve Lüksemburg maçları zor geçti. Fakat totalde Dünya Kupası elemelerini geçip play off’a ulaştık. Uluslar Ligi’nde grubumuzda 1. olduk. Totalde ne kazandığımızı göz önünde tutmaktansa, sıkıntılı maçı daima ön planda tutuyoruz. Bu sonuçlar ne kadar üzücü de olsa ders çıkarmak için çok önemliydi.
Şu an mevcut oyuncularımızı göz önünde tutarsak kesinlikle, çok net Avrupa Şampiyonası’na gidecek kalitede olduklarını söyleyebilirim. EURO 2024’de olacağız. Diyelim ki elemelerde yüzde 2 motivasyon eksikliğim oldu ise, emin olun Dünya Kupası’nı izlerken o yüzde 2’yi misli misli doldurdum. Ve ben kesinlikle Türkiye ile bir Dünya Kupası’na gitmek istiyorum.
‘Kadroda son kararı ben veriyorum’
Türk futbol camiasında, kültüründe bir yere gönül verdiyseniz onların kendi oyuncularını Milli Takım’da görmek istemeleri, desteklemeleri doğal bir şey... Bu Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe ve tüm kulüpler için geçerli. Taraftarlık da camiaya olan sevgi de olan şeyler bunlar. Burada da çok kesin ve net konuşacağım. Biz teknik ekibimizle kadroyu belirliyoruz. Ve son kararı ben veriyorum. Sorumluluk benim.” ‘Milli forma için 4 büyükte mi oynamak gerekir?’ eleştirisini hak etmiyoruz. Aslında seçtiğimiz oyuncuları takip ederlerse sorunun yanıtı orada!"
‘Tüm kornalara bastıracağız’
- Alman Milli Takımı’nın potansiyel adaylarındandınız. Türkiye’nin riskli bir tercih olduğunu düşünüyor musunuz?
“Ben kesinlikle öyle düşünmüyorum. Bu kararı hem mantığım hem de duygularımla aldım. Ve yüzde 100 emindim. Benim amacım ego ile yaşamak değil. Cesur bir karar, katılıyorum ve sevgi üzerine verilmiş bir karar. Şimdi kasım ayında eğer ki hedefimize ulaştığımızı düşünürsek, ben kapalı odalarda en çok sevinenlerden olabilirim. Asıl sevindiğim ekibim ve oyuncularımın mutluluğu, bir sonraki sahneye çıkabilmeleri, taraftarımızı mutlu etmiş olmak. Bunlar benim için kariyerimde ‘Avrupa Kupası’na katıldı’ yazmasından çok daha önemli bir şey.
Almanya'da kasiyerlik yaparken gurbetçi bir taraftarımız ‘Hocam kornaya basma imkanımız olsun’ dedi. Sonuçta bizi o kadar galibiyetler, başarılar mutlu ediyor ki! Biz konvoylar yapacağız. Şehirlerimizde kutlamalar da yapacağız. O kornaya basmak istiyoruz. Hedefler ile alakalı düşündüğümde kafamda hep korna sesi yükseliyor. O kornayı taraftarımız aklıma kazıdı. Kornalara basacağız.”
‘Klopp bana 'Türkiye'de sabır var mı?' diye sordu’
- Babel ve Rijkaard ‘Türk futbolunda her şey var, hiçbir şey tam değil’ dedi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
“Çok zor bir soru! Bu süreçte şunu öğrendim. Her doğruyu her yerde direkt söylememek lazım. O yüzden doğruyu en güzel şekilde ifade etmeye çalışacağım. Benim yaptığım ve yapmak istediğim istatistiksel bilgilerle bu durumu göstermek! Bu şekilde daha net belli oluyor. Türkiye ile Avrupa’nın 5 büyük liginde yaş ortalamalarını, topun oyunda kaldığı süreleri, U21 takımımızın piyasa değerini ve U21 oyuncularımızın Süper Lig’de aldıkları süreleri kıyasladığınızda çoğu konuda Türkiye’nin son sıralarda olduğunu göreceksiniz. Klopp ‘Türkiye’de çalışmam, beni kovarlar. Çünkü sabır yok’ demişti.
‘Klopp'un başlangıçları sıkıntılı’
Bana gerçekten ‘Türkiye’de gerçekten sabır diye bir şey var mı?’ diye sordu Klopp. Jurgen Klopp’un bir kulüpte göreve geldikten sonraki başlangıç süreleri sıkıntılı ya da düzenleme içinde geçer. Kendisi Türkiye’de günlük sonuçların, mağlubiyetlerin, başarısızlıkların neden insan kaynaklı görüldüğünü, gelişim adına neden beklemediklerini merak etti. Örneğin Dortmund... Klopp’un takıma gelişinden belirli süre sonra başarı elde edilmeye başladı. Ama normalde Türkiye’de o süre zarfında inanılmaz eleştiriler olur. Türkiye’de, Klopp’u şaşırtan konu bu.”
‘Ben yaptığımız işten kesinlikle memnunum’
- Şu ana kadar performansınız ve sonrası için başarı kriteriniz nedir?
Göreve geldiğimde önceki yönetimin belirlediği iki hedef vardı. Birincisi mümkünatı varsa Dünya Kupası play off turuna kalabilmek ve Uluslar Ligi’nde ise bir üst lige çıkmaktı. Bu iki hedef de başarıldı. Bu konuda 10 puan aldık diyebilirim.
Hakan Çalhanoğlu’nun en iyi performansını gösterdiği milli takım dönemini yaşıyor olması... Bu beni çok mutlu ediyor. Ferdi Kadıoğlu ve Salih Özcan gibi iki genç futbolcuyu Türkiye Milli Takımı’na kazandırdığım için mutlu, gururluyum. Genel olarak baktığımda ben kesinlikle yaptığımız işten çok memnunum. Tabii ki, işin görevin doğalında olduğu gibi bazı verilen kararlar, oyuna sunduğunuz 11, taktiksel düşünceler maçtan sonra daha farklı düşünmenize neden olabiliyor. Ama benim üzerinde durduğum konu da şu... Bizler eğer ki bu yaptığımız hatalardan ders çıkarmazsak kötü! Eğer çıkardığımız dersler varsa bu zorluklarda avantaja dönüyor.
'Ligin sırf yerli olması milli başarı getirmez'
Şu an mevcut Türk oyuncularının ne kadar süre aldığına faydası oluyor benim için aktüel olarak. Ama sonuçta TFF ve kulüpler arasında alınan bir karar olduğu için onlar en doğrusunu yapıp, kararı ona göre veriyorlardır. Milli Takım’ın başarısına katkısı var mıdır? Sırf yerli oyuncu ile oynansa lig Milli Takım daha mı başarılı olur? Tabii ki hayır. Belirli kural ve kriterleri olmasını olumlu buluyorum. Ancak sahadaki, takım içindeki rekabet oyuncuyu geliştirir.”