Ülkeyi yasa boğan ve 11 ili etkileyen depremlerle ilgili konuşan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Direktörü Arvid Tuerkner, bölgede çok hızlı hareket edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Bloomberg HT yayınında değerlendirmelerde bulunan Tuerkner, işsizlik oranları ve gelir eşitsizliği yüksek olduğu için deprem bölgesinin kendileri için de önemli olduğunun altını çizerek, "Bölgede tekrar altyapıyı kurmak için belediyelerle ortak çalışacağız. Çalışmak için önceliğimiz deprem bölgesi olacak. Orada işleri yeniden hayata geçirebilmek için yardımcı olacağız, mentor desteği vereceğiz. 2 milyar dolar portföy o bölgeye aktarılmış durumda" dedi.
"Bizim çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor" diyen Tuerkner, bazı finans kurumları ile birkaç program yürüttüklerini aktardı. Bölgede finans sektörünün de çok büyük sıkıntıları olduğunu dile getiren EBRD Başkanı, "Orada borç verme sürecinin hâlâ devam etmesini istiyoruz. Biz şirketlerin ve hanehalklarının yeniden finansmanlarını sağlayabilmek istiyoruz, yeniden borçlanabilmelerini istiyoruz ve borçlarını ödeyebilir şekilde olmalarını istiyoruz. Bu zor zamanlarda işlerine ve üretimlerine devam etmelerini istiyoruz. Bu bizim ilk reaksiyonumuz olacak, şu anda geliştirmeye çalıştığımız bu" diye konuştu.
'Dünya Bankası'nın tahmininden daha maliyetli olacaktır'
Arvid Tuerkner, "Bölgedeki yıkımın maliyetini Dünya Bankası 34 milyar dolar olarak açıkladı. Fakat buraları yeniden inşa etmek çok daha maliyetli olacaktır. Yeniden inşanın 100 milyar dolara kadar yükselebileceği söyleniyor" değerlendirmesini yaptı.
Bunun büyüme üzerinde aşağı yönlü bir etkisi olacağını ancak depremin yılın başında olması, inşaatın hızlanacak olmasıyla büyümeye bir katkı yapacağını bu nedenle depremin büyümeye aşağı yönlü etkisi yüzde 1 civarında olabileceğini söyleyen Tuerkner, şu ifadeleri kullandı:
'Türkiye'nin stabiliteye ve sakinliğe ihtiyacı var'
"Doğrudan yabancı yatırımlarda da Türkiye'de bir düşüş vardı. Makroekonomik süreçte oynaklık var ve uluslararası derecelendirme kuruluşlarının da Türkiye'nin notunu düşürdüğünü gördük. Bütün bunlar yabancı yatırımcı için teşvik edici değil, ama bir taraftan da Türkiye'de uzun yıllardır bulunan yabancı yatırımcılar Türkiye ile ilgili çok mutlular. Bence uzun vadeli trend Türkiye için pozitif. Türkiye'nin daha fazla yatırım çekmesi için stabiliteye ihtiyacı var ve makroekonomik ortamda da sakinliğe ihtiyacı var diye düşünüyorum."
Türkiye ekonomisine dair de konuşan Tuerkner, büyümenin çoğunlukla iç tüketimden geldiğini ve son 20 yılın en büyük iç tüketimi yaşandığını aktaran Tuerkner, finansal sektörde çok karışık regülasyonlar yapıldığını belirtti.
'Özel sektör için ekonomik koşullar çok da iyi değil'
Türkiye ekonomisine ilişkin, "Bence özel sektör için ekonomik koşullar çok da iyi değil, enflasyondan bahsettik ve bu hiçbir zaman kolay olmuyor. Cari açık yüksek ve ithalat ihracattan çok daha fazla, yani her ne kadar ihracat yüksek olsa da ithalat her zaman daha yüksek oluyor. Enerji kalemi önemli bir kalem. Bir taraftan Türk Lirasının devalüe olma durumu var, TL'yi desteklemek için farklı önlemler alınıyor fakat bunlar ne kadar sürüdürülebilir bilmiyoruz" ifadelerini kullanan Tuerkner, seçimlerin de var olan belirsizliğin önemli ayaklarından birini oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Tuerkner, Türkiye ekonomisi için 2023 yılı büyüme beklentilerinin yüzde 3 olduğunu açıkladı.