"Bize gelen her türlü bilgiyi ihbar kabul ediyoruz ve gerekli incelemeyi yapıyoruz. Depremden önce Kur'an kursuna devam eden, depremden sonra da bu bölgelere alınmış olabilir. Çaresiz kaldığı için annelerin çocuklarını Kur'an kursuna verdiklerine dair bilgi gelmedi. Tek tek çadır kenti dolaşıyoruz. İhtiyacı olanları bakıma alıyoruz. Ebeveynin kendi çocuğunun kendi bakımını tayin etme hakkı vardır. Bakanlık olarak vatandaşlarımıza her türlü katkıyı sağlıyoruz. "
'Bize kadınlarla ilgili ya da organ mafyasına ilişkin gelen ihbar yok'
"Yoğun bakımda olup kimliği tespit edilemeyen çocuklarımız var. Kimliği tespit edilemeyen çocuklarımızı tespit ettikten sonra ailenin ihbarlarını değerlendirdikten sonra kolluk gücü devreye girer. Kimliği tespit edilemeyen çocuklarımızın kimliğinin tespit çalışmalarına devam ediyoruz. Bu millet çocuklarına sahip çıkar. Dolayısıyla süreç devam ederken ‘çocuklar organ mafyasının eline düştü’ demek... Dün bir bilim insanı, kadınlara tecavüz diyor. Bunların gerçekliği ile alakalı tek bir ihbar yok. Bize kadınlarla ilgili ya da organ mafyasına ilişkin gelen ihbar yok. Korku pompalamanın manası yok. Bunu kasten yapanlar var, farkındayız. Kamuoyunu kışkırtma, ne ahlaki ne vicdanı. Elimizdeki verileri gün gün açıklıyoruz. Milletimizden sakladığımız bir şey yok. Arama ekranı kurduk. Bulunamayan çocuk varsa gönderin. Kimliği tespit edilemeyen 83 çocuktan bir kısmı hala hastanede tedavisi devam edenler bir kısmı da kuruluşlarımıza aldığımız çocuklar. Bu tartışmalara başta özellikle hiç girmedim. Bir takım arkadaşların kamuoyunu sabote etme çabası"