‘Bu dönem kenetlenme dönemi’
“Devlet olmadan, devletin kurumları olmadan bizim bu sorunu çözmemiz, bu yaralarımızı sarmamız, tekrar normal hayata dönme şansımız hiç yok. Onu net söylemek lazım. Bu kadar büyük bir felaket karşısında, bu kadar acıların bu kadar yıkımın olduğu yerde siyaset yapmak hiç kimseye yakışmaz. Biz hep bundan kaçınmaya çalıştık. Bu dönem birlik ve beraberlik dönemi, kenetlenme dönemi. Devlet kurumlarımızın burada biraz daha organize, biraz daha koordinasyonu sağlayan, bizimle sürekli diyalog kuran, çözüm noktasında bizimle talepleri ve önerileri paylaşan bir noktada olmasını bekleriz. Çünkü burayı biz biliyoruz, buranın coğrafyasını, insanının karakteristik yaşam tarzını, sosyo-ekonomik durumunu biz biliyoruz. Dolayısıyla bu ülkenin geleceğini kurarken bütün bu verileri bilen bir noktadan hareket etmek zorundayız.”
‘Okullar eğitime başlamalı’
‘Depremzedeler hayvanlarını satmak zorunda kaldı’
‘Şehri dağlık alana taşımayı planlıyoruz’
“Biz atanan valimiz ile alanları gezdik ‘Neresi olabilir, neresi olmayabilir, belediyenin arazisi var mı, yok mu?’ diye. Biz daha çok yamaçlarda, dağlık alanlarda geniş bir arazimiz var ve şehrin oraya taşınması gerektiği konusunda düşüncemizi ifade ettik. Hem burada deprem kuşağında olmamızdan kaynaklı depreme dayanıklı bir bölge, biraz tepelik ve kayalık bir alan var orada yukarıda. Şehri oraya taşısak hem merkezi rahatlatırız hem yeni, modern bir şehir yaratma fırsatı yakalamış oluruz. Ayrıca orası da güvenli bir bölge. Mesela depremden en az etkilenen bölgeler daha çok dağlık ve sert zeminin olduğu bölgeler. Biraz da oraya taşımak lazım. Maalesef zamanında o bölgeler tarım alanı ilan edilmiş, Samandağ’ın en verimli ovası da imara açılmış.”