TÜRKİYE

Erdoğan’dan seçim tarihi mesajı: Bu millet 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu. Seçim için 14 Mayıs tarihine işaret eden Erdoğan, "Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atanlara da prim vermeyecektir" dedi.
Sitede oku
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'ndaki konuşmasının başında, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden 45 bin 89 vatandaş için Fatiha okumaya davet etti. Yaşamını yitirenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına sabır, millete başsağlığı dileyen Erdoğan, tedavileri devam eden yaralılara Allah'tan acil şifalar niyaz etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat tarihli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler, sonrasında büyüklüğü 6,6'ya kadar çıkan 11 bin 400'ün üzerinde sarsıntılar yaşadıklarını anımsatarak, bölgedeki illerin 62 ilçesinde ve 10 bin 190 köyünde çok ciddi yıkıma sebep olan depremlerin halen devam ettiğini belirtti.
Deprem bölgesinde ve çevresinde büyüklükleri 4,5 ve 6'nın üzerine çıkabilen artçı sarsıntıların yol açtığı tedirginliğin sürdüğüne işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:
"İçinden geçtiğimiz sürecin normal bir durum olmadığını ülkemizdeki ve dünyadaki tüm bilim insanları söylüyor. Gerçekten de Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır. Yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği olan depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen görev şudur: Evvela deprem öncesi altyapısıyla yollarıyla hastaneleriyle okullarıyla konutlarıyla iş yerleriyle güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Depremin ardından ise olabilecek en hızlı ve etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmak, yıkımları telafi etmektir. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek kadar büyük ilerleme kaydetmiştir."
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi
Bakan Karaismailoğlu: Biz işimizi gayet iyi biliyoruz

'Deprem fırtınası hepsinden büyük bir acıyı yaşattı'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafızaların yoklanması halinde kendi neslinin 1966'da Muş Varto, 1970'te Kütahya Gediz, 1971'de Bingöl, 1975'te Diyarbakır Lice, 1976'da Van Muradiye, 1983'te Erzurum Narman, 1992'de Erzincan, 1999'da Marmara, 2011'de Van, 2020'de Elazığ Sivrice ve İzmir depremlerini bizzat hatırladığını dile getirdi.
Bunların dışında orta ve küçük çaplı, çoğu maddi hasara ve bir kısmı can kaybına da yol açan yüzlerce depreme daha maruz kalındığını anlatan Erdoğan, "Seliyle heyelanıyla yangınıyla kuraklığıyla daha farklı afetlerle de sıkça yüzleştik. Terörden sığınmacı akınına, siyasi ve sosyal kaos denemelerinden darbe teşebbüslerine kadar tabii olmayan ama her biri ayrı bir felaket mahiyetindeki diğer sınamaları da bunların üzerine eklememiz gerekiyor. Ama 6 Şubat'ta 11 ilimizi birden vuran; bilhassa Kahramanmaraş, Hatay ve Adıyaman'ı adeta yerle yeksan eden deprem fırtınası milletimize hepsinden daha büyük bir acıyı ne yazık ki yaşattı." değerlendirmelerinde bulundu.
Depremin, yaklaşık 500 kilometrelik çapa sahip bir alandaki 14 milyon insanı doğrudan etkilediğine dikkati çeken Erdoğan, "Üstelik bu felaketle ağır kış şartlarının etkili olduğu bir günde karşı karşıya kaldık. Bir yandan depremin yıktığı altyapının ve yaşanan karmaşanın getirdiği zorluklar, diğer taraftan hava şartları bizi gerçekten zorladı." diye konuştu.
Son tespitlere göre depremde yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı 203 bin 958 binada, 583 bin 628 bağımsız bölüm olduğunu kaydeden Erdoğan, bunların yüzde 98'inin 2000 öncesi yapılan binalardan oluştuğunu, sadece yıkık durumdaki bina sayısının 31 binin, bağımsız bölüm sayısının 89 binin üzerinde olduğunu ifade etti.

'Bahanelerin arkasına asla sığınmıyoruz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'deki tüm arama kurtarma ekiplerini, dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin de çok önemli bir kısmını deprem bölgesinde topladıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Buna rağmen ancak 35 bin arama kurtarma görevlisine ulaşabildik. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu personelimizin sayısı 271 bin, iş makinası sayısı 15 bin, uçak sayısı 78, helikopter sayısı 115, gemi sayısı 38'dir. Diğer kurumlarımız gibi Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de tüm imkanları, bölgedeki ve bölge dışından takviye olarak gelen on binlerce personeliyle bu çalışmalara katıldı. Ülkenin dört bir yanından intikal eden gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan, depremzedelerimizin imdadına koştu. Normal şartlarda ideal bir arama kurtarma ekibi 80 kişiden oluşurken, bu sayının en küçük birimde bile 20 kişiden aşağı olmaması gerekiyor. Bir başka ifadeyle bölgeye gönderdiğimiz tüm arama kurtarma personeliyle ideal olarak 437 binaya, asgarisinden 1750 binaya aynı anda müdahale edebilecek kapasiteye ulaştık. Bu rakamlar, değil ülkemizde dünyanın tamamında etki alanı, yıkım gücü ve can kaybı itibarıyla böylesine geniş çaplı bir felakete aynı anda müdahale edebilecek sayıda profesyonel arama kurtarma ekibi bulmanın mümkün olmadığına işaret ediyor. Nitekim bu hakikati, ülkemize gelen yabancı ekipler ve uzmanlar da açıkça ifade ettiler. Tabii ki biz, ne bunların ne de başka bahanelerin arkasına asla sığınmıyoruz. Felaketin haberini alır almaz şartları sonuna kadar zorlayarak yapılabilecek her şeyi yapmanın gayreti içinde olduk."
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Adıyaman'dan helallik istiyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte Olağanüstü Hal Bölgesi, afet bölgesi ve mücbir sebep ilanlarını yaparak hukuki altyapıyı kurduklarını; AFAD'ın yanı sıra belediyeler, sivil toplum kuruluşları, polis, jandarma, asker, sağlıkçılar, öğretmenler, madenciler, ormancılar, karayolcular, din görevlileri, savcılar ve gönüllüleri, sahada ihtiyaç duyulacak herkesi seferber ettiklerini vurguladı.
Uluslararası yardım çağrısına cevaben bölgeye intikal eden dünyanın 90 farklı ülkesinden ekipleri de hızla devreye aldıklarını ifade eden Erdoğan, "Elbette buna rağmen kimi eksiklikler, aksaklıklar ve gecikmeler yaşanmıştır. Ama herkes şahittir ki var gücümüzle ve olabilecek en hızlı şekilde depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Ülke olarak her ne kadar birileri kabul etmese de asrın felaketi diye nitelenen 7.7 ve 7.6 ve sonrasında gelen büyüklüğü 6.6'ya kadar çıkan 11 bin 400 sarsıntı yaşadık. Bölgede 62 ilçede ve 10 bin 190 köyde çok ciddi yıkımlara neden olan depremleri yaşamaya devam ediyoruz. Büyüklükleri 4'ün, 5'in üzerine çıkabilen tedirginlik sürüyor. Sürecin normal olmadığını tüm bilim insanları söylüyor. Türkiye bir çeşit deprem fırtınasına tutulmuş durumdadır.
Yaşadığımız coğrafyanın bir gerçeği olan depremleri engelleyebilmemiz mümkün değildir. Bize düşen görev, evvela deprem öncesi altyapısıyla, yollarıyla, hastaneleriyle, konutları, işyerleriyle, güvenli yerleşim yerleri inşa etmek, hazırlık yapmaktır. Ardından ise en etkin acil yardım çalışmalarını yürütmek, yaraları sarmaktır. Her iki konuda da ülkemiz son 20 yılda geçmişle mukayese edilemeyecek ilerleme kaydetmiştir.
Ülkemizdeki tüm arama kurtarma ekiplerinin, dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin de önemli bir kısmını deprem bölgesinde topladık. Bölgede görevlendirdiğimiz toplam kamu görevli sayısı 271 bin. Türk Silahlı Kuvvetlerimizle tüm imkanlarıyla bu çalışmalara katıldı. Gönüllülerle neredeyse yarım milyon insan depremzedelerimizin imdadına koştu.
Bu rakamlar değil ülkemizde dünyanın her yerinde böylesine geniş çaplı felakete müdahale edebilecek ekip bulmanın mümkün olmadığına işaret ediyor. Ülkemize gelen yabancı ekipler de bunları ifade ettiler. Biz bahanelerin arkasına sığınmıyoruz.
Kimi eksiklikler, aksaklıklar yaşanmıştır ama herkes şahittir ki var gücümüzle yardıma koştuk. Birilerinin insanlarımızla birlikte devletin de enkaz altında kalmasını ellerini ovuşturarak beklediğini biliyoruz.

'Felaket tellalları bölgeye kaç kez gitti?'

Acilen yapılması gereken tüm işler yapılınca bunlar da eski kimliklerine büründüler. Bütün bu vaveylayı koparanlar, bu sirk cambazları, felaket tellalları, acaba bölgeye bugüne kadar kaç kere gittiler? Şahsım ve Cumhur İttifakı olarak bölgeye 2 kez gittik.
Bugün yavru muhalefet çıkmış yargıyı bizim yönlendirdiğimizi, bizim adeta yön verdiğimiz söylüyor. Ya ayıptır. Türkiye'de Erdoğan'ın bu konuda nasıl davrandığını Rabbim bilir. Sen önce kendini düzelt. Bu millet inşallah 14 Mayıs'ta gereğini yapacaktır. Bu tür kuru sıkı atanlara da prim vermeyecektir.
Birileri için oturdukları yerden atıp tutmak, ağzına geleni söylemek kolay. Onlar deprem bölgesine gidip sadece poz verip dönecek, sadece kameralar önünde yaşanan acının istismarını yapacaktır. Çünkü bunların sırtında insanların vebali yok.
Biz söylediğimiz her şeyi yapmakla, yaptığımız her şeyin hesabını vermekle mükellefiz.
6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi
Akşener: Deprem bölgelerinde kadınlardan gelen talebi söylüyorum; tuvalet, tuvalet, tuvalet

'Helallik istemek zaafiyetimiz değil, milletimizle aramızdaki samimi muhabbetin ifadesidir'

Enkazları kaldıracağız, yaraları saracağız, yıkılanların yerine daha iyisini yapacağız, gönülleri alacağız, insanımızın önüne yeni bir gelecek sereceğiz.
Helallik istemek bizim zaafiyetimiz değil, milletimizle aramızdaki samimi muhabbetin ifadesidir. Milletimizle böyle bir gönül bağı olmayanlar adeta deprem turisti edasıyla bölgeden gelip geçenler, bu hasbi muhabbetin manasını kavrayamaz. Onun için dikkat ederseniz deprem anından beri bu kifayetsiz muhterislerin hiçbirini muhatap almadık, cevap vermeye tenezzül etmedik. Şu anda biz can derdindeyiz, onlar mal derdinde. Aramızda böyle bir fark var.

'Söylenen her şeyi not ediyoruz'

Bunları yaparken söylenen her şeyi, takınılan her tutumu, oluşturulmak istenen her algıyı, şimdilik -rahatsız oluyorlar gerçi ama, söyleyeceğim- not ediyoruz. Vakti gelince bu notları açıklayacağız.
Şimdi tek gündemimiz depremdir. Depremin yol açtığı acılardır. Bunların telafileridir. Sözümüzü sadece millete söylüyoruz. Vatandaşımızın mağduriyetini giderene kadar başka bir şey ile ilgilenmeyeceğiz. Bu zor günlerde bile iç hesaplaşmadan başlarını kaldıramayıp ülkenin gerçek gündemine dönemeyenleri milletimize havale ediyoruz.
POLİTİKA
Kılıçdaroğlu: Kızılay, nasıl olur da çadır ticareti yapar?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesinde yapılacak olan konut projelerini şöyle açıkladı:
Hatay'da 145 bin 650 konut, 15 bin 224 köy evi
Maraş'ta 83 bin 18 bin 681 köy evi
Malatya 62 bin konut 16 bin 714 köy evi
Adıyaman 43 bin 400 konut
Osmaniye'de 11 bin 600 konut ve 1598 köy evi
Diyarbakır 6 bin konut 634 köy evi
Elazığ'da 4500 konut 588 köy evi
Şanlıurfa'da 3 bin konut 700 köy evi
Adana'da 1800 konut 293 köy evi
Kilis 1250 konut 1681 köy evi yapacağız.

'6 Şubat depremlerinin izlerini en kısa sürede sileceğiz'

"Biz yaparız, biz laf üretmeyiz, iş üretiriz. Bunu yaptıklarımızla zaten ispat ettik" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Her seferinde bize başaramazsınız dediler ama biz verdiğimiz sözleri yerine getirdik. İnsanımızın bize olan inanç ve güvenini boşa çıkarmadık. 6 Şubat depremlerinin izlerini kısa sürede inşallah sileceğiz. Deprem bölgesini dayanışma içerisinde ayağa kaldıracağız.

'Fay hattında yapılaşma olmayacak'

Artık hiçbir şekilde yatay ve bölgenin kültürüne uygun özgün mimariden taviz vermeyeceğiz. Fay hattında yapılaşma olmayacak. Zemine uygun yerlerde ise düşük yoğunluklu az katlı sağlam binalar inşa edilebilecek.
DÜNYA
'İmar Affı kapsamında 7.2 milyon kaçak yapıya ruhsat verildi'

'Afet Yeniden İmar Fonu kuruyoruz'

Öte yandan Erdoğan, Afet Yeniden İmar Fonu kurulacağını açıklayarak, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planladıklarını ve ilk toplantılarını cuma günü yapacaklarını bildirdi.
Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
Afet riski bakımından ülkemizin 20 yıl öncesiyle bugünkü fotoğrafı arasındaki fark herkes için gayet açıktır. Eğitimden sağlığa, güvenlikten adalete, tarımdan sanayiye kadar ülkemize yaptığımız tüm hizmetler bugünler için bir hazırlıktır. Türkiye'de bütünleşik afet yönetimi dediğimiz anlayışla 2009'da AFAD'ı kuran biziz. AFAD'ın ve diğer STK'ların pek çok afette, insani krizde gösterdiği çalışmaları yakından takip ettik. Sivil yardım kuruluşlarına, bunlara yapılan hakaretleri de asla unutmadığımızı, kayıtlarımıza aldığımızı ifade etmek istiyorum.
Deprem bölgesindeki yıkık, yıkılacak, hasarlı binaların 6 Şubat itibariyle geçmişe dönük tüm borçlarını siliyoruz. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Malatya illerini tamamıyla Gaziantep'in İslahiye ve Nurdağı'nda elektrik ve doğalgaz faturalarını 3 ay süreyle erteliyoruz. Deprem sonrası şehirlerimizin hızla ayağa kalkabilmesi için 'Afet yeniden imar fonu' kuruyoruz.

'Sivil yardım kuruluşlarına yapılan hakaretleri kayda alıyoruz'

Sivil yardım kuruluşlarına yapılan hakaretleri asla unutmadığımızı kayda aldığımızı belirtmek istiyorum. Hem felaket öncesi hazırlıkları hem de felaket sonrası ortaya çıkacak maliyetleri vatandaş merkezli yürütmeye çalışacak yeni bir vizyona ihtiyacımız var. Seçim konusu olmayan bu konunun politik malzeme yapılmasına kesinlikle karşıyız.
Ülkemizin deprem ve diğer tabii felaketlerle iç içe yaşadığı gerçeğini unutmadan 'Coğrafya kaderdir' tespitini kabulleniş değil, çıkış noktası haline getiriyoruz. Engellerin tamamını bir afet olarak görmemiz gerekiyor. Yeni bir stratejik ortak akıl oluşturmak istiyoruz. Bu konunun polemik malzemesi yapılmasına karşıyız.
TÜRKİYE
Kızılay Başkanı Kınık'tan 'yarışmayan bir insanı yenemezsin' notuyla paylaşım

'Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturacağız'

Ülkemizin deprem, sel, orman yangını, maden kazası gibi öncelikli risk alanlarını belirliyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekeleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye Ulusal Risk Kalkanı modeli çalışmasının koordinasyonunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum yönetecektir.
Bizim son 20 yılda sadece kentsel dönüşüm projeleriyle güvenli konut seferberliği başlı başına devrimdir. İstanbul'da 93 bin konutun dönüşümü sürüyor. Ancak bu gayretimizin her adımında yaşadığımız zorlukların siyasi ve hukuki engelleri sizler biliyorsunuz.
EYT görüşülerek kabul edildi. Milyonlarca vatandaşımıza hayırlı olsun.
Yorum yaz