VERİ MAÇ

Spor Hukukçusu Bağlan’dan Fenerbahçe kararına tepki: Hukuken değerlendirebilmek mümkün değil

Spor Hukukçusu Aysu Melis Bağlan, Fenerbahçe ve Beşiktaş takımlarının maçlarını oynadığı stadyumlardaki sloganların ardından, Kayserispor-Fenerbahçe maçına sarı lacivertli taraftarının alınmama kararını hukuki yönden değerlendirdi.
Sitede oku
Deprem felaketinin ardından ara verilen Süper Lig müsabakaları tekrar başladı. İstanbul Kadıköy’de oynanan Fenerbahçe-Arabam.com Konyaspor ve Dolmabahçe’de oynanan Beşiktaş-Fraport TAV Antalyaspor maçlarının bazı anlarında tribünlerden ‘hükümet istifa’ şeklinde tezahüratlar yapıldı.
Bunun üzerine Kayseri İl Güvenlik Kurulu hafta sonu yapılacak Yukatel Kayserispor-Fenerbahçe maçına Fenerbahçe seyircisinin stadyuma alınmayacağını kararlaştırdı.
Spor gündeminde tartışmalara sebep olan karar, Serhat Ayan, Çağlar Öner ve Ata Arslan’ın sunduğu Veri Maç programında ele alındı.

Aysu Melis Bağlan: Hukuken değerlendirebilmek mümkün değil

Programa telefon bağlantısıyla katılan spor hukukçusu Aysu Melis Bağlan şu şekilde değerlendirdi:
‘Anayasaya göre birey olma hakkını toplum olarak kullanmakta da bir sakınca yok. Herkesin vicdan terazisinde bir aksaklık olmuyor mu burada? Depremzedelere yardım ederken tribün birliği muhteşem, Trabzonspor’un Basel ile oynadığı müsabakada bütün renkler kardeş görüntüler verip herkes birbirini desteklerken muhteşem, o zaman toplumumuzun bugünkü fotoğrafını verebildiğimiz ve kendimizi ifade edebildiğimiz bir yerde hükümeti eleştirdiğimiz zaman hoşa gitmeyen bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla kamu vicdanını rahatlatmayan bir uygulamaya sebep oluyor. Fenerbahçe’nin ‘garip bir karar’ dediği açıklaması çok yerinde çünkü hukuken değerlendirebilmek gerçekten mümkün değil. Bilinir ki, her hafta müsabaka sonunda gerek görülürse eğer çeşitli disiplin cezalarından bahsedilir. Örneğin çirkin ve kötü tezahürat varsa kişilere özel mi ceza verilecek yoksa bloklar halinde tribünlerin tamamına mı ceza verilecek; senelerdir bunu tartışıyoruz. Bugünkü olaya baktığımızda, çirkin ve kötü tezahürat şeklinde değerlendirilmemiş. Sadece Türk futbolunun saygınlığını zedeleyecek ve futbolun marka değerini düşürecek şeylerle ilgili disiplin hükümleri var. Yani bu durumun hukuki bir karşılığı yok.’

‘Birlikte heyecanlanıp, sevinip, şaşırıp ve üzülebildiğimiz tek yer tribün kaldı’

Stadyumlar yaşayan müzeler olduğunu dile getiren Bağlan, sözlerine şöyle devam etti:
Biz şimdiki zamanın içerisinde bu toplumu hep birlikte oluşturuyoruz. Bizi ne üzüyor, hoşumuza ne gidiyor, neyden uzaklaşmak istiyoruz; bütün bunları aslında hepimiz bir şekilde düşünüyoruz. Fakat son 20 yılda birlikte yaşama kültürümüz ne yazık ki o kadar zayıfladı ki maçlara sık giden biri olarak söylüyorum, birlikte heyecanlanıp, sevinip, şaşırıp ve üzülebildiğimiz tek yer tribün kaldı. Tribün dışında bütün bu duyguları 40 bin kişi ile aynı anda hissedebildiğimiz hiçbir yer kalmadı. Dolayısıyla bu tip ifade ediş biçimi elimizden alındığında, belki fiziksel depremi geride bıraktık ama şu an toplumsal depremin öncülerini yaşıyoruz.’
Yorum yaz