6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremi

Hande Fırat: AK Parti'de hedef, güvenli şehirleri 'Hemen şimdi' sloganıyla tüm Türkiye’ye yaymak

Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, "Hatay için hemen şimdi, Maraş için hemen şimdi, Türkiye için hemen şimdi" başlıklı köşe yazısında AK Parti'nin seçim öncesinde yürüttüğü çalışmaları ve deprem yönetimine ilişkin planlamaları aktardı.
Sitede oku
Hande Fırat'ın 24 Şubat tarihli yazısında şu ifadelere yer verildi:

"'Asrın felaketini Türkiye Yüzyılı dayanışması ile yeneceğiz...' Bir aksilik daha yaşanmazsa AK Parti’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimler öncesinde her kademede yapılan toplantılarda, bu bakış açısı ön plana çıkmış durumda. Slogan ise hazır, hatta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bir kere deprem bölgesinde kullandı: 'Hatay için hemen şimdi, deprem bölgesi için hemen şimdi, İstanbul için hemen şimdi.' Hedef yeniden yapılanma ve güvenli şehirleri 'Hemen şimdi' sloganıyla tüm Türkiye’ye yaymak."

'Tüm Türkiye için bilim kurulu oluşturulacak'

Toplantılarda olası İstanbul depremine hazırlık için birçok başlık ele alınıyor. Öncelikle şunun altını çizeyim, edindiğim bilgilere göre sadece İstanbul değil, başta deprem bölgesi ve tüm Türkiye için pandemi dönemindekine benzer bir bilim kurulu oluşturulacak. Sürpriz isimlerin yer alacağı bilim kurulunda deprem uzmanlarının yanı sıra aynı zamanda tedarik zinciri uzmanları gibi isimlerin de yer alması planlanıyor. AK Partili üst düzey isimler, “Erdoğan radikal adımlar atacak, bunların hepsinde de bilim ve teknoloji ne diyorsa o ön planda olacak” ifadesini paylaştılar. Gelelim İstanbul üzerine konuşulan planlardaki başlıklara:

'İstanbul'a mikro kentler, kritik sektörlerin başka alanlara kaydırılması'

"Olası İstanbul depremi için hızlı bir çalışma başlatılması gündemde. Mikro şehirlerin kurulması konuşuluyor. Şile-Kandıra arası ile İzmit-Kandıra arasına depreme dirençli evlerin inşası ile ikişer milyonluk şehirlerin kurulması üzerinde duruluyor. Bu hatların aynı zamanda yeni yapılan Anadolu otoyoluna yakınlığı da avantaj olarak görülüyor. Ekonomik açıdan kritik sektörlerin de yine bu alanlara kaydırılması gündemde. 1999 Gölcük depreminde de görüldüğü gibi deprem açısından en tehlikeli hat E-5 Karayolu’nun etrafındaki alan. Bu nedenle bu hat üzerinde nüfus ve yerleşim alanlarının seyreltilmesi görüşü hâkim. Bu alanlar yeşil alan olarak dizayn edilecek."

'Üniversitelere arama kurtarma fakültesi, müteahhitlere yeni belge ve yeni mevzuat'

"Geçtiğimiz günlerde Türk Time’da Talat Atilla’nın köşesinde, gazeteci arkadaşlardan rica, duyurulmasına destek olunması talebiyle “Deprem üzerine lise ve üniversite kurulmasını öneriyorum” içerikli bir yazı okumuştum. AK Parti’nin masasında deprem üniversitesi ya da lisesi yok. Ancak çok ciddi spesifik adımlar var."

"Atılacak adımlar konusunda toplantılarda gündeme gelen yeni adımları şöyle sıralayabilirim" diyen Hande Fırat, şu maddeleri kaleme aldı:
Arama kurtarma ekipleri yetiştirmek için iki yıllık fakülte kurulması.
Bu fakültenin çeşitli uzmanlık alanlarına ayrılması.
Orman yangınlarına karşı mücadelede birçok ülkede de bulunan itfaiye akademilerinin kurulması.
Önüne gelenin müteahhit olmasının önüne geçilecek. Bunun için de yeni bir akreditasyon belgesi üzerinde çalışma yapılabileceği söyleniyor.
Müteahhitlikten denetime, zemin etüdünden yerel ve merkezi yönetimin sorumluluklarına, mevzuata kadar bir dizi değişikliğin üzerinde duruluyor.
Üzerinde durulan başlıklardan biri de Afet ve İklim Bakanlığı kurulması. Ancak bu konuda henüz kesin bir karar verilmiş değil.
Fırat, şöyle devam etti:
"Felaketin vurduğu kentlerden doğal olarak göç oldu. Ancak hükümet kentlerin yeniden inşa sürecinin ardından, depremzedelerin güvenli evlere yani şehirlerine dönmesi gerektiğini düşünüyor. Bunun için de yeni bir dizi proje üzerinde çalışılıyor. ‘Yeni işyerim’ projesi bunlardan biri... Asgari ücret alanlara, devlet desteği ile daha yüksek maaş verilmesi gibi düzenlemeler üzerinde de çalışılıyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı özellikle Hatay konusunda hassas. Burada çok kültürlü, çok mezhepli yapının korunması gerektiğine dikkat çekiliyor. Hatay’ı Hatay yapan değerlerin korunması, tarihi eserlerin restorasyonu, demografik yapının bozulmaması kırmızı çizgi olarak görülüyor."
Yorum yaz