Özfırat’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Kendisi de enkaz altındaydı
Evim yıkıldı ben altında kaldım. Ben enkazdan çıktığımda hayatını kaybetmiş insanları görünce şükretmeye utanır duruma geliyorsunuz. Bu kadar yakınınız ölmüş ve hiç birinin cenazesine gidememişsiniz.. Bu bana çok acı geldi. Bu kadim şehir Antakya’nın, medeniyet kültürünü tekrar ayağa kaldırmamız lazım. Bir laf vardır, şehir size adını verir diye. Nerelisiniz dediklerinde, şuralıyım dersiniz ama siz şehre ne verdiniz diye sorduklarında hiç kimse bir şey söyleyemez. Şimdi sıra bizde. Biz şehre tekrar adını vermek zorundayız. Medeniyetler Korusu’nu o kadar çok seven insan varmış ki herkes bizi arıyor ve nasıl yardımcı olabiliriz değil lütfen İBAN atın diyorlar çünkü 200 kişi bir yere savrulduk. Kimimiz Mersin’de, kimimiz Ankara’da kimimiz İstanbul’da. Depremde kostüm ve müzik aletlerimiz gitti, aslında bakarsanız her şeyimiz gitti. Tüm eksikliklerimizi tamamlayıp depremde zarar gören vatandaşlarımız için konser vermek istiyoruz.
19 gündür aynı kıyafeti giyiyorum ama benden çok daha kötü insanları gördükçe bir şey talep etmeyi etik görmüyorum. Depremzedelere acımayın, onlara sahip çıkın çünkü onlar acınacak insanlar değiller. Bugün onların yarın bizim başımıza gelebilecek bir olay bu. Depremzede gördüğünüz zaman yazık deyip geçmeyin, birlikte bir yemek yiyin, bir kıyafet alın. Depremzedelere sahip çıkın ki yarın sizin başınıza geldiğinde de o size sahip çıksın.