Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programına, TELE1 Muhabiri Engin Açar, Deprem Bilimci Prof. Şener Üşümezsoy, Jeofizik Mühendisi Prof. Eşref Yalçınkaya ve Yazar Erendiz Atasü konuk oldu.
Deprem bilimci Prof. Şener Üşümezsoy, önemli birtakım değerlendirmelerde bulundu. Üşümezsoy hem Kahramanmaraş Depremi’ni hem de İstanbul’un beklediği depremi anlattı. Üşümezsoy, ‘99 depremini bilen Japonlar geldi, Marmara’daki o fay 7’lik deprem yapmaz dediler. Bir gemi geldi, fayın 60 kilometresinin kırıldığı ortaya çıktı. Naci Görür, en fazla 7 büyüklüğünde olur. İki fay ayrı ayrı kırılırsa 7’den de küçük olur dedi’ ifadelerini kullandı.
Prof. Eşref Yalçınkaya: ‘Yeni veriler geldikçe modeller değişiyor’
Programa daha sonra Jeofizik Mühendisi Prof. Eşref Yalçınkaya konuk oldu. Yalçınkaya, önemli olanın yapı stokunun kalitesi olduğuna ısrarla vurgu yaptı. Yapı stoku sağlam olmazsa deprem küçük de olsa büyük de olsa yıkılacağına dikkat çeken Yalçınkaya, 7,6 olarak İstanbul’da beklenen deprem iddiasıyla ilgili olarak, ‘Zaman içinde elinizdeki veriler Marmara’da tek parça kırılabilecek faydan söz ediyordu. Bu çok güçlüydü. Dolayısıyla büyüklük 7,6’ya erişti. Fakat gelinen koşullarda şu an bu fayın bazı parçalarında aslında beklendiği kadar çok gerilme birikmediği, bunların bir kısmını gerilme biriktirmeden hareket ettiği yönünde savlar ortaya çıkmaya başladı. Dolayısıyla insanlar modellerini değiştiriyorlar’ diyerek neden sürekli farklı büyüklükte depremlerden bahsedildiğini anlattı.
Engin Açar: ‘Çocuk, genç, yaşlı herkes kendi çabalarıyla ısınmaya çalışıyorlar’
Bölgeden bağlanan TELE1 Muhabiri Engin Açar, depremin merkez üssü Samandağ’dan bildirdi. Açar, ‘Hatay’daki binaların tamamı kullanılamaz durumda. Çok büyük bir ihmal olduğunu gördüm. Dün iki farklı noktada iki deprem oldu. Maalesef hayatını kaybedenler, yaralananlar var. İki hafta geçti barınma adına yapılan hiçbir şey yok. Çocuk, genç, yaşlı herkes kendi çabalarıyla ısınmaya çalışıyorlar’ diyerek bölgenin en büyük sorununun barınma ve ısınma olduğunu aktardı.
Erendiz Atasü: ‘Neoliberal politikaların imara yansıması korkunç oldu’
Son olarak yayına bağlanan Yazar Erendiz Atasü, özelleştirmelere dikkat çekerek imar affına tepki gösterdi. Özelleştirmelerin başladığı zaman birçok insanın bunu heyecanla karşıladığını ve bunun bir sonucu olarak da imara yansımasının bugünkü tabloyu doğurduğuna işaret eden Atasü şu ifadeleri kullandı:
‘Tabii ki muhalifler, eleştirenler vardı ama genel olarak Türkiye’de özelleştirmeler sevinçle karşılandı. O kadar para hırsına yönelik, başka hiçbir şeyi düşünmeden böyle bir özelleştirme kaosuna yakalanmıştı ki Türkiye… Kızım Bilkent İktisat’ta öğrenciyken şeker fabrikalarının satılmasının kârlı bir iş gibi sunulduğunu öğrendim. Ünlü bir ekonomist gelmiş, konferans veriyor. Kızım da ‘Peki savaş durumunda şeker üretemezsek ne olacak’ diye sormuş. Konuşmacı da o kadar hayattan kopuk, sadece kendi konusunun içerisinde sınırlı bir insan ki; şekersiz insan hayatının süremeyeceğine dair ortaokulda edinmesi gereken biyoloji bilgisi yok kafasında. Çok hayret ediyorum. Şeker ve tuz insanı yaşatır. Çoğu zarar verir ama yokluğunda aç kalır, ölürsün. Neoliberaller iktisat bilimini öyle bir hâle getirdiler ki, Türkiye böyle bir şey yaşadı. Bunun imara yansıması korkunç oldu. Nüfus artışı oldu. Binalar yapılacak tamama ama sen bir deprem ülkesisin. 99 depreminin üzerinden yıllar geçti, jeologlar feryat ediyor dinleyen yok. Durmadan imar affı, kimin adına affediyorsun?’