Yunanistan-Türkiye ilişkilerinin yeniden başlaması ne kadar olası? Müzakere sürecinin tekrar başlaması mümkün mü? Doğu Akdeniz'de deniz sınırlarının belirlenmesi ve hidrokarbon üretimi ile ilgili sorunları çözmek için ne gibi adımlar atılabilir?
Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (İMEMO RAN) Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nin kıdemli araştırma görevlisi Doç. İrina Svistunova, 1999 yılındaki deneyime dikkat çekerek, Yunanistan'ın Türkiye’deki insani yardım faaliyetlerine katılımının gerçekten de Türk-Yunan ilişkilerinin yeniden başlaması için bir şans olabileceğini söyledi.
Svistunova, “Türkiye ve Yunanistan daha önce depremin vesile olduğu bu tür olumlu bir deneyim yaşadı. Bu 1999'daydı. Yunanistan, depremin sonuçlarının ortadan kaldırılmasında Türkiye'ye yardım sağlamıştı. Bu da iki ülkenin diğer konularda da diyalog kurmasına yardımcı olmuştu. Dolayısıyla bugün de Yunanistan'ın insani yardım faaliyetlerine katılımı, Türk-Yunan ilişkilerindeki gerilimi çözmek için bir şansı olabilir. İki ülkenin de yöneticileri, komşu olduklarının ve her tür durumdan ancak müzakere yoluyla bir çıkış yolu bulunabileceğinin gayet iyi farkında. Gerginliğin tırmanması tarihi sorunları çözmez” dedi.
İki ülke arasındaki müzakere sürecinin yeniden başlatılmasını amaçlayan en olası adımlar arasında, deniz sınırlarının belirlenmesi sorununun çözümüne yönelik girişimler olabileceğine vurgu yapan uzman, “Türkiye ve Yunanistan'ın deniz sınırları meselesini çözmeye yönelik müzakerelere devam etmeleri olası. Bu müzakereler en son bir yıl önce yapıldı ve ardından ilişkilerin bozulması nedeniyle kesintiye uğradı. Tarafların sınırların belirlenmesi ilkelerine yaklaşımları farklı olduğundan, sorunun çözümü için karşılıklı birtakım tavizler verilmesi gerekiyor. Bu konunun ikili düzeyde çözülemeyecek bir sorun olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.
Ancak hidrokarbon üretimiyle ilgili sorunların çözümünde durumun çok daha karmaşık olduğuna dikkat çeken Svistunova, “Hidrokarbon üretimi ile ilgili durum daha da karmaşık çünkü bu sürece üçüncü ülkeler de dahil oluyor. Bu alandaki Türk-Yunan çelişkilerini çözümü için Kıbrıs sorununun çözümünde ilerlemeye ihtiyaç var ve böyle bir olasılık şimdilik görünmüyor” ifadelerini kullandı.