AKŞAM POSTASI

Tezcan Karakuş Candan: Tek tipçi bir anlayışla deprem bölgeleri yeniden inşa edilmemeli

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Her bölgenin kendi özgünlüğü var tek tipçi bir anlayışla deprem bölgeleri yeniden inşa edilmemeli” dedi.
Sitede oku
Deprem bölgelerini ziyaret eden TMMOB Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, izlenimlerini Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.
Candan, “Bütün Türkiye’de tek tip imar yönetmeliği uygulanıyor. Her bölgenin kendine ait özgünlüğü var, her bölgenin kendi coğrafyasının getirdiği bilimsel veriler var. Tek tip modelle şehirlerin yeniden inşası hata olur” ifadelerini kullandı.
Candan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Öncelikle bina yaptığınız yerin sağlam olması gerekiyor, yer seçiminizin doğru olması gerekiyor. Bu bölgelerde yer seçiminin doğru olmadığını da görüyoruz. Fay hatlarında yer seçim yerleri var, bunlar yerleşime açılmış. Bölgeye binalar yapılırken imar 2-3 kat verilmiş ama sonra 6 kata çıkartılmış. Deprem bölgelerinde yapılacak iki katlı evleri kentsel dönüşüm adı altında oranın derecesini değiştirip 6 kata çıkartmışsınız. Bu oraya fazladan yük bindirmek demektir. 6 kata izin verdikten sonra uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesi gerekiyor ve daha önce bu denetimleri yerel yönetimler yapıyordu kamu denetimiydi ama 1999 depreminden sonra denetim işi özelleşti, yapı denetim firmaları yapmaya başladı. Birkaç yıl öncesine kadar müteahhit kendi yaptığı yapıyı denetleyecek firmayı kendi seçiyordu ama bu sistemin bu şekilde çalışmasını iktidar koordine ediyordu.
Toplumumuzda devletin bilgi eksikliğinden kaynaklı tapı bilgisi ve kültürü de yok. Mutfağı çok iyi, manzarası çok iyi ama dayanıklılığını tartışmıyor. Dolayayıyla eğitim sürecinin olması gerekiyor. İSİAS OTEL’le ilgili KKTC’deki meslektaşlarımız bizlere ulaştı muhtemelen Magusa belediye başkanı da olmak üzere burada bir hukuksal süreç başlatacaklar. Bizlerden tespitlerle ilgili yardım istediler. Yapı üretim sürecini denetlememe, İSİAS OTEL’deki gibi iktidar ilişkileri veya otelin ismini arama motoruna yazdığınızda karşınıza çıkan bir dolu sıkıntılı durum var. Sistem başından sonuna kadar çürümüş ve aslında bu çürümüşlük çöktü enkaz olarak. İnsanlar da sistem de bu enkazın altında kaldı. Deprem aslında yeni bir yol ve rota çiziyor, bu coğrafyada deprem var dolayısıyla yeni yerleşimlerinizi bunu göz ardı etmeden, dikkate alarak yapmanız gerekiyor ama Cumhurbaşkanı ben ay sonunda inşaata başlayacağım, yıl sonunda evleri teslim edeceğim diyor. Böyle bilimsel bir bakış açısı olamaz. Yaptığınız zaten yanlıştı şimdi aynı suda ikinci kes yıkanmaya çalılıyorsunuz. Önce analizler yapılacak, zemin mekaniği ve zemindeki hareketliliğinin en küçük noktasına kadar hesaplanacak. Bazı bölgelerde 10 kat verdiğiniz binalara belki artık 10 kat bina yapamayacaksınız belki iki kat bina yapabileceksiniz. Bütün Türkiye’de tek tip imar yönetmeliği uygulanıyor. Her bölgenin kendine ait özgünlüğü var, her bölgenin kendi coğrafyasının getirdiği bilimsel veriler var. Deprem riski var yağış riski var ama bunların hiçbiri dikkate alınmıyor her bölgede tek imar yönetmeliği uygulanıyor.
Ankara, İstanbul’da ve Hatay’da aynı yönetmelik geçerli olabilir mi? Her yer de aynı yönetmelik. Mevzuat da yanlış bakış akışı da yanlış. Yapı denetim firmalarının özelleştirilmesi kar-ticaret yaklaşımı bu noktaya getiriyor. Biz bunun kamu denetimi olarak yapılmasını, yapım denetim bürolarının olmaması gerektiğini söylemiştik kanun çıkarken. Sonuçta kendilerini geçindirmeye çalışan kurumlar olmuş oluyor. İmzacı teknik eleman çalıştırıyorlar. Diplomasını kiralayan asgari ücret bile vermeyen insanları çalıştırıyorlar. Sistemin kendisinin yanlış olduğunu biz hep söyledik. Firmayı kuran kişinin önceliği para kazanmak. Kamu adına yapmış olduğunuz bir denetimde para hesabı yapabilir misiniz? Bunun için kamu tarafından yapılması gerekiyor.
Belediyede çalışırken bütün denetimleri biz kendimiz yapıyorduk. Hafriyat aşamasında inşaata başlanıp başlanılmadığını, ne kadar toprak çıkacağını ve toprağın nereye döküleceğine kadar hepsini belediye kontrol ediyordu. Temel atılırken temel vizesi, beton atılırken beton vizesi, demir bağlanırken demir vizesi. Bize az para veriyordu ya da çok para veriyordu gibi bir şey demiyorduk çünkü ücretinizi kamudan alıyorsunuz. Meslek etiğine göre denetlemiş oluyorsunuz. Kamuda da eksik değerler olabilir ama sonuçta bir kamu denetimi vardı. Yapı denetim firması, para yetmeyince ucuz mühendis çalıştırdık, denetlemedi diyor. Sistem zaten baştan yanlış kurulmuş.
Yorum yaz