Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık eski askerler Levent Göktaş, Fikret Emek, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Nuri Gökhan Bozkır, eski istihbaratçı Enver Altaylı, Aydın Köstem ve tutuksuz sanık Mehmet Narin katıldı.
Hablemitoğlu'nun eşi Şengül Hablemitoğlu ve kızları da mahkeme salonunda hazır bulundu.
Duruşmada, cinayetin azmettiricisi olduğunu ileri sürülen eski istihbaratçı Enver Altaylı savunmasına başladı.
Altaylı, 79 yaşında yorgun ve hasta olduğunu belirterek, haksız ve hukuksuz şekilde bu dosyada tutuklu yargılandığını savundu.
İddianamede, "cinayete azmettirme" suçundan cezalandırılmasının talep edildiğini hatırlatan Altaylı, "İddianameye bakıldığında, ne zaman, nerede Levent Göktaş'ı azmettirdiğim anlaşılmıyor. Levent Göktaş ve Aydın Köstem'i nerede ne zaman hangi fiilim ile azmettirmişim belli değil." ifadelerini kullandı.
'Bu namussuzca bir iftira'
Davaya "siyasi saikle monte edildiği"ni ileri süren Altaylı, mahkemeden adalet beklemediğini, adil bir karar çıkacağına inanmadığını söyledi.
Altaylı, "Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili zerre bir bilgim ve katkım yoktur. Eğer varsa Allah'ın laneti benim ailemin ve çocuklarımın, torunlarımın üzerine olsun. Bu namussuzca bir iftiradır." ifadelerini kullandı.
Altaylı, hakkındaki tanık beyanlarının yalan olduğunu iddia ederek, savunmasına şöyle devam etti:
"5 yıl hücrede tutuldum. Siyasi malzeme olarak bu davaya dahil edildim. Bu metne 'iddianame' demek doğru değildir. Savcının hayal gücünü test ettiği bir metindir. Hablemitoğlu'nun katledilmesine ilişkin hiçbir bilgim yoktur. Halil Şıvgın, 2016'da benimle ilgili birtakım beyanlarda bulunmuştur. O dönem Almanya'daydım. Soruşturmayı yürüten başsavcıvekilini aradım. Frankfurt'tan gelip ifade verdim. Bu meselelerle ilgili donanımlı biri olduğumu anladığı için benimle 2,5 saat konuştu, notlar aldı. Gelmeyebilirdim. Alman vatandaşıyım, dünyanın her tarafında dostlarım var, onların yanına gidebilirdim."
Uzun yıllar Türk istihbarat birimleri içerisinde görev aldığını aktaran Altaylı, Çin ve Rus istihbarat teşkilatlarının Türkiye ve Orta Asya'daki Türk cumhuriyetleri üzerine çalışma yöntemlerini anlattı.
Altaylı, Çin ve Rusya'nın Türkiye'nin Orta Asya Türk cumhuriyetleri üzerindeki etkisini kırmak için yıllarca istihbarat faaliyetinde bulunduğunu, kendisinin de bu durumu deşifre ettiği için hedef olduğunu savundu.
Duruşmaya verilen öğle arasının ardından Altaylı'nın savunmasına devam edilecek.
İddianamenin ayrıntıların ne var?
İddianameye göre, FETÖ, örgüt aleyhinde çalışmalar yapan Necip Hablemitoğlu ile ilgili dönemin sözde "Türkiye imamı" Mustafa Özcan'ı görevlendirdi.
Özcan da Hablemitoğlu'nun önünün kesilmesi için FETÖ hükümlüsü eski istihbaratçı Enver Altaylı'ya durumu anlattı.
Altaylı, Mustafa Özcan'ı, Hablemitoğlu ile görüştürmesi için dönemin sağlık bakanına ulaştı ancak her seferinde Hablemitoğlu, bu talebi geri çevirdi.
Bir zaman sonra Hablemitoğlu'nun MİT müsteşarı olacağına dair duyumlar üzerine yeniden devreye giren örgüt, onu öldürmesi için o dönem müsteşar olmak isteyen bir diğer isim Levent Göktaş'a ulaştı.
FETÖ'nün teklifini kabul eden Göktaş, bunun için emrinde görev yapan eski askerler Ahmet Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek ve Nuri Gökhan Bozkır'a suikast talimatını verdi.
Bozkır, Hablemitoğlu'nun evinin olduğu sokakta keşif yaptı, ardından yurt dışı görevi kapsamında Kazakistan'da bulunan Mumcuoğlu, iz bırakmamak için KKTC üzerinden Türkiye'ye gelerek 18 Aralık 2002'de Hablemitoğlu'nu evinin önünde başından vurarak öldürdü.
Daha önce yargılandığı davada "FETÖ üyeliği" ve "casusluk" suçlarından 23 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan eski istihbaratçı Enver Altaylı, Hablemitoğlu cinayetinin azmettiricisi olduğu gerekçesiyle "ağırlaştırılmış müebbet" hapis cezasıyla yargılanıyor.