EKSEN

‘Amerikalılar Çin balonu haberleriyle yatıp kalktı, uzaylılar bir olasılık olarak konuşuldu’

Serra Karaçam’a göre, Çin’le gerilimin hep gündem olduğu ABD’de halk Çin balonuyla yatıp kalktı. UFO iddialarının ciddiye alındığını söyleyen Karaçam ‘uzaylıların bir olasılık’ olarak konuşulduğunu aktardı. Karaçam, Ohio’daki çevre felaketinde ise vinil klorür testlerinin temiz çıktığının açıklanmasına karşın insanlardaki güvensizliğe dikkat çekti.
Sitede oku
Türkiye Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsılırken ABD’de de 3 Şubat’tan bu yana ‘Çin balonu’, UFO’lar ve Ohio’da vinil klorür taşıdığı söylenen trenin raydan çıkmasıyla oluşan kaza gündemi belirledi. Biden yönetimi Çin’in tıpkı ABD’nin dünyanın dört bir yanına bıraktıkları gibi bir meteoroloji balonu olduğunu söylediği balonu vururken, Ohio kazasıyla eşzamanlı olarak ABD semalarında ‘tanımlanamayan cisimlerden’ hareketle UFO tartışmalarının gündemi kaplaması dikkat çekti. Sonunda bu cisimlerin özel şahıslar ve balon klüplerine ait küçük balonlar olduğu anlaşılmış görünüyor.
ABD’de bu gündemin nasıl ele alındığı, yansıdığı ve tartışıldığını New York merkezli gazeteci Serra Karaçam ile konuştuk

‘Balon haberleriyle yatıp kalktılar, uzaylılar bir olasılık olarak konuşuldu’

Serra Karaçam’a göre, Amerikalılar, ‘istihbarat toplama’ amaçlı olduğu iddialarıyla 4 Şubat’ta Çin’e ait meteoroloji balonunun vurulmasının ardından balon gündemiyle yatıp kalktılar. Ardından gelen ve ‘UFO’ tartışmaları yaratan küçük balonların anlaşılamadığını söyleyen Karaçam, ‘uzaylıların’ bir olasılık olarak konuşulduğunu aktardı:

“ABD’de Çin ve balon hikayesi depremle kesişti. Amerikalılar bir süre balonla yatıp kalktılar. İlk balonun ardından daha küçük olan balonlar gündeme geldi. Dün de Başkan Biden, son nesnelerin Çin’in casus balon programı ya da herhangi bir ülkeden gelen gözetleme aralarıyla bir bağı olmadığını söyledi. Dolayısıyla balon haberleri ne olduğu belli olana kadar sürebilir. Çünkü araştırmalar sürüyor. Uzaylılar üç olasılıktan biri olarak konuşuluyordu. Elon Musk da (Endişelenmeyin, sadece birkaç arkadaşım uğradı...) ifadelerinin yer aldığı bir tweet attı.”

‘Amerika’da her zaman Çin ile bir gerilim gündemde’

Çin’in güçlü rüzgarlarla sürüklendiğini belirttiği, bilim insanlarının ise yukarı aşağı hareket dışında manevra kapasitesi bulunmayan meteoroloji balonuyla ilgili ABD’deki algıların farklılığını aktarırken, durumun Çin ile ilişkilerin bozulmasını etkilemesi kaygıları bulunduğunu öne sürdü:
“Çin’in balon programı, hem ticari hem askeri kapasiteleri olabilen bir balon olarak görülüyor. Diğerleriyle alakalı ne olduğunun bilinemeyeceği aktarılıyor. Dolayısıyla Çin’in balonunun da rüzgardan dolayı yön değiştirmiş olabileceği, ilişkilerin bozulmaması için de hassas davranıldığı söyleniyor. Atlantik’te bu hareketlilik, hava koşulları nasıldı? Bunu bulmak için de oldukça beklendi. Bu balon kıtalararası gezdi. Bununla ilgili Çin ile ilişkiler nasıl olacak kaygısının öne çıktığını görüyoruz. ‘Neden balonu hemen indirmedik?’ diye eleştirenler de oldu. Ona da yerdeki insanların korunması gösterildi. ‘Denizi geçsin, aşağıya toz veya başka zarar verici şeyler düşme ihtimali var’ gibi açıklamalar yapıldı. Amerika’da her zaman Çin ile bir gerilim gündemde. Bu da bir başlık daha oluşturmuş oldu.”

‘Şüpheler geçmedi ama yetkililer hava ve suyun güvenli olduğunu duyurdu’

ABD balonları tartışırken, Ohio eyaletinde zehirli kimyasallar taşıyan bir trenin 3 Şubat’ta raydan çıkması sonucunda ‘ABD’nin Çernobil’i diye anılan çevre felaketi meydana gelirken, bunun medyada manşetlere taşınmaması eleştiriliyor. Karaçam, kaygılar karşısında ABD’li yetkililerin hava ve suyun güvenli olduğunu söylediklerini ancak endişeleri gideremediklerini kaydetti:
“Yetkililerin açıklamalarıyla artık her şey düzeldiği yer alıyor. Su ve havada zehirli bir madde bulunmadığı açıklanıyor ama insanlar buna inanmıyor. Dün çevre koruma ajansından bir isim bölgedeydi, bölge sakinlerini güvende tutmaya odaklandıkları konusunda güvence vermeye çalıştı. Bu olayın yaşandığı Doğu Filistin denilen bölge, Ohio’nun Pensilvanya’ya yakın bir bölgesi. Pensilvanyalı Temsilciler Meclisi üyesi bir isim olayı takip ediyor. En çok o koşturdu. Baş ağrıları, gözde kızarıklıklar gibi sağlık sorunları bildiriliyor. Ama çevre koruma ajansı hava ve suyun güvenli olduğunu duyurdu. Şüpheler geçmiş değil. Evlerin tahliyesi emri verilmişti, 8 Şubat’ta kaldırıldı. Bu insanların bakımı, sağlanacak destek de tartışılıyor. Belli bir alandaki evlere desteğin sürmesi kalanların bundan yararlanmaması gibi uygulamalar var, tartışılıyor.”

‘Bir muhabire izinsiz giriş suçlaması yöneltildi, sonra geri çekilmek zorunda kalındı’

Zehirli vinil klorür maddesiyle ilgili test yapıldığı ve hava ile suyun temiz olduğunun açıklandığını söyleyen Karaçam, ancak insanlarda yetkililere yönelik inançsızlığa dikkat çekti. Karaçam’a göre bunda kaza ile ilgili bir basın mensubunun gözaltına alınması girişimi de etkili oldu:
“Diğer taraftan Nexstar Media Ohio merkezli kurumun muhabiri bu olayda tutuklandı. Kendisine yöneltilen suçlamalar sonradan düşürüldü. İlk etapta bu olay büyük bir baskıya yol açtı. Medyanın ne kadar yer verdiğinden ziyade yetkililer yereli durduracak uygulamalara yönelmekle suçlandı. Çünkü videolar kanıt açısından önemli yer teşkil ediyordu Bir muhabire izinsiz giriş suçlaması yöneltildi. Amerika’da bu ikinci adımda duvara tosluyor. Gazetecileri durdurmak o kadar kolay değil. Çünkü hakları var. Dolayısıyla suç duyurusundan sonra muhabirin faaliyetinin o kategoride görülemeyeceği yazıldı. Geri adım atılmış oldular. Bütün bunların üst üste gelmesi, bir şeylerin üstünün örtüldüğü, insanların medyaya yansıtılmamasının sağlandığı izlenimine yol açtı. İnsanlar cevap istiyorlar, bilmiyorlar. Şu anda vinil klorür ve hidrojen klorür için test yapıldı ve tespit edilemediği aktarıldı. Suyu sağlayan kuyuların güvenli olduğu aktarıldı. Ama yine de şişelenmiş su kullanımına devam ettiği biliniyor. Çünkü inanmıyorlar. Diğer taraftan ulaştırma bakanına tepkiler var, bölgeye gitmediği, günlerce olayla ilgili konuşmadığı için. O da Twitter’dan açıklama yapıp Trump döneminde tren frenleriyle ilgili regülasyonların kaldırılmasından, yasanın değiştirilmesinden şikayet eti. Suçu buraya atması ters tepti.”

‘Her şeyde Trump’ı suçluyorlar’

Ohio’daki çevre felaketinde eleştiriler yükselse de sınırlı bir kesim tarafından yansıtıldığını aktaran Karaçam, Demokrat kanadın ‘her şeyde Trump’ın suçlamasına’ karşı tepkilerin de yükseldiğini dile getirdi:
“Her şeyde Trump’ı suçluyorlar. Aynı Türkiye’de deprem olayı için de söyleyebiliriz, olayın siyasileştirilmesine yönelik tepki burada da oldu. Demokratlardan da o sebeple çok fazla destek gelmedi. Ulaştırma bakanına ‘Kendi döneminde olan şeyi onun üzerine atma’ denildi. Can kaybı ve sağlık riski olması, hemen gerekenlerin yapılmaması, insanların otellerde kalması, tahliye edilecek bölgenin küçük tutulması gibi olaylar tepki çekti. Ama regülasyonlarla ilgili tekrar gözden geçirilen şeyler olacak. Diğer taraftan şirket, trenin raydan çıkmasından kimin sorumlu olduğuna bakıyor. Marjorie Taylor Greene Trump’ın hedef alınmasına çıkıştı. Bu tür şeyler oldu. Ama birkaç radyo sunucusu, sporcular, çevre aktivisti arasında oldu. daha büyük isimlerden çok fazla bir protesto duymadık.”
Yorum yaz