‘Sadece konut değil, kent planlaması da yapılmalı’
“Şu an orada depremzede vatandaşlarımızın bir an önce konutlara kavuşması için mümkün olduğunca hızlı hareket etmek lazım. Ama bu mümkün olduğunca hızlı hareketin içinde şu yok; bilime aykırı, jeolojik etütler, zemin etütleri yapılmadan, uygun plan kurgusu dahilinde inşa etmeden buralarda sadece binalar kurarak bu kentleri ayağa kaldıramayız. Biz meslek camiası olarak şunun özellikle altını çiziyoruz; depreme güvenli kentler yaratmak zorundayız. Ancak bu kuracağımız kentler bizim bundan sonrasında yüzlerce yıl yaşayacağımız mekanlar olacak. Dolayısıyla günlük yaşam standartlarının da burada birçoğunun burada kurgulanması lazım. Bunun planla yapılması lazım. Ticaretin, sanayinin, ulaşımın, haberleşmenin, eğitimin, sağlığın hepsinin düşünülmesi lazım. Konut üzerinden gidersek hakikaten bir yerde oluşturulmuş yatakhane siteler kuracağız. Ama kent kurgusu ortadan kalkmış olacak. Kenti bütüncül olarak yeniden ayağa kaldırmamız lazım. Bu kent afetlere karşı dirençli olacak, nitelikli olacak, yaşanabilir kentler olacak. Bunların olması lazım.”
‘İnsanlar yakınlarının yanında, kentlerini de kaybetti’
“İnsanlar yakınlarını kaybettiler. İkinci aşamada kentlerini, mahallelerini, sokaklarını kaybettiler. Doğal olarak o eski yaşam alanlarını talep edeceklerdir. Önlemli alan dediğimiz belli mühendislik müdahaleler ile yapılaşabileceğimiz alanlar uygun alanlar ve uygun olmayan alanlar ortaya çıkacak. Bütün bunlar çıktıktan sonra da halkımızın talepleri tabii ki en insani ihtiyaçlardır eski yerlerini talep etmesi. Ama bütün bu veriler ortaya çıktıktan sonra uygun yerlerde bu kentlerin kurulması gerekiyor. Bunun içerisinde dönüştürülerek yapacağımız yerler olacak, tamamen yapılaşamayacağımız yerler olacak veya aynen koruyacağımız yerler de olacak. Bunun içerisinde kentleri bir anda toptancı bir şekilde alıp bir yerden bir yere taşımanın yapılabilecek en büyük hatalardan birisi olacağını düşünüyoruz biz de.”
‘Fay hattı tek başına temel belirleyici değil’
“Fay hattı da tek başına temel belirleyici değil. Deprem fay hattının yarattığı enerji zemin ile yüzeye ulaşıyor. Yani; depremin şiddeti, zeminin özelliği ve binanın kalitesi. Bu üçlü içerisinde siz gerekli çalışmaları yapamazsanız ve fay hattında yaratılan kırığın yüzeydeki enerjisine dayanabilecek bina kurgusu ve şehir kurgusu yaratamazsanız ilk başta yaşadığımız bunca hayat kaybıyla karşılaşıyorsunuz. Daha sonrasında da daha öncesinde kurduğunuz kentler bu depreme hazırlıklı olmadığı zaman da hayatta kalanlar için de yaşam çok zor hale geliyor. Şu anda yaşadığımız görüntülerde de o tür sıkıntıları görüyoruz. Bu noktada mesela deprem toplanma alanlarının olmaması, belirli kamu binalarının zamanında yeterince güçlendirilmemiş olması bu anlamdaki o depremin sonrasında koordinasyonu ve iaşelerin dağıtılması noktasında önemli bir husus. Bu konu ile ilgili yeterli hazırlıkları yapmadığımızı görüyoruz.”