Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Moskova'da akreditasyon almış yabancı medya yöneticileri ile buluşmasında Kuzey Akım ve Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hatlarında meydana gelen patlamalara değindi.
Rus diplomat, “Aynı şimdi ‘Rus sorununu’ nihayet çözmeye çalıştıkları gibi, Almanya'nın öngörülebilir tarihsel perspektifte asla herhangi bir bağımsız rol oynamaya çalışmaması için ‘Alman sorununu’ da çözmek istediler. Bu nedenle Almanya’nın her şeyden önce Alman ekonomisinin büyümesini geride bırakan kesinlikle kabul edilebilir, rekabetçi fiyatlarla ucuz, güvenilir Rus enerji kaynakları sayesinde önde gelen bir Avrupa gücü olarak büyümesine izin vermediler” diye konuştu.
‘Seymour Hersh’in soruşturmalarının örtbas edilmesi ABD'nin medyayı kontrol etme arzusudur’
Pulitzer ödüllü ABD’li gazeteci Seymour Hersh’in ABD’nin Kuzey Akım boru hatlarındaki patlamalarla olası alakası ile ilgili soruşturmalarının örtbas edilmesini yorumlayan Lavrov, “Şimdi aynı (İngiliz yazar) George Orwell’de olduğu gibi, Batılı hükümetlerin medyayı kontrol altında tutma arzusundaki çalışmalarında bir eğilim görüyoruz. Hersh'in Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 patlamalarına ilişkin çok spesifik, olgusal teşhirine Batı'da verilen tepkiye bakmanız yeterli bir örnek olur” vurgusunu yaptı.
Hersh’in soruşturmasını sadece gerçeklere dayalı bir sansasyon olarak nitelendiren Lavrov, ABD’li gazetecinin sözlerinden ve soruşturmalarından vazgeçmeyen, aksine onları günbegün doğrulayan ciddi bir gazeteci olduğu halde çalışmalarına Batı medyasında herhangi bir tepki verilmediğini ifade etti.
‘İsveç ve Danimarka, ABD'nin gaz boru hatlarındaki patlamalarla ilgisini geçiştiremeyecek’
Danimarka ve İsveç’in Rusya Başbakanı Mihail Mişustin’in Kuzey Akım boru hatlarındaki patlamalarla ilgili yazdıkları mektuplara altı aydır yanıt vermediklerine dikkat çeken Lavrov, “Bunun kabalık olduğunu düşünüyorum. Fakat bu kabalık ile, ABD liderliğindeki kolektif Batı'nın bu sabotajın, bu terör eyleminin organizasyonundaki sorumluluğunu örtbas etme girişimlerinin tamamen başarısız olması gizleniyor” açıklamasında bulundu.
‘Batı'da Rus medyasına yönelik baskı, özel harekattan çok önce başladı’
Lavrov, Elysee Sarayı'nın Russia Today (RT) ve Sputnik'e akreditasyon vermemesini örnek olarak göstererek, Avrupa ve ABD'de Rus medyasına yönelik baskıların özel harekattan çok önce başladığını söyledi.
“(Batılı devletler) sansür uyguluyor, bilgi alanlarını alternatif bakış açılarından koruyorlar, her türlü muhalefet tezahürüyle mücadele ediyor. Gazetecilerimizi Kremlin'in sözcüleri olarak yaftalayarak medyadan silmeye çalışıyorlar” diyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
“RT ve Sputnik'in AB'deki en büyük ofisleri etrafında çirkin bir tepki gelişti. Onlara uygulanan sansür ve ayrımcılığın özel askeri harekatla herhangi bir alakası yok.”
Elysee Sarayı'nın daha birkaç yıl önce medya kuruluşları değil de Rus propaganda araçları oldukları bahanesiyle RT ve Sputnik’e akreditasyon vermeyi reddettiğini anımsatan Lavrov, “Rus, Rusça yayın yapan medyanın ortadan kaldırılmasına ilişkin bu çizgi, tüm Batılı ülkelerin AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) çerçevesinde medya özgürlüğü ve tüm AGİT ülkelerinin nüfusu için bilgiye eşit erişim sağlama konusunda üstlendiği yükümlülükleri kaba bir şekilde ihlal ediyor” vurgusunu yaptı.