Jens Stoltenberg’in sözlerine göre Çin, Ukrayna’daki gelişmeleri yakından izliyor ve gelecekteki kararları etkileyebilecek dersler çıkarıyor.
Stoltenberg, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile ortak basın toplantısında, “Bugün Avrupa’da olan yarın Asya’da da olabilir” ifadesini kullandı.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, Sputnik’e açıklamasında, NATO’nun “soğuk savaş” zihniyetini ve diğer ülkelere yönelik boş suçlamaları bırakma zamanının geldiğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:
"NATO bir yandan üye ülkelerden askeri harcamaları artırmalarını ve askeri güç oluşturmalarını talep etmeye devam ederken diğer yandan Çin’le ilgili sorumsuzca eleştirilerde bulunuyor. Bu, çifte standardın tipik bir örneği. Çin, barışçıl kalkınma yoluna bağlı, barış ve güvenlik açısından en iyi göstergelere sahip ülke. Hiçbir ülkeyi işgal etmedik ve hiçbir zaman vekalet savaşları yapmadık. Aynı anda dünyanın dört bir yanında askeri operasyonlar yürütmüyor, diğer ülkeleri güç kullanmakla tehdit etmiyoruz. NATO’nun yapması gereken “soğuk savaş” zihniyetini ve ideolojik önyargıyı bırakmak ve her yerde çatışmaları körüklemek ve Çin tehdidini abartmak yerine, Avrupa ve dünyanın istikrarı için oynadığı rolü ciddi düşünmek."
Nanjing Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Doç. Gong Hongle, Sputnik’e açıklamasında, NATO’nun tamamen ABD’nin söylemini tekrarlayarak giderek daha sık bu ülkenin elinde stratejik araç olarak kullanıldığını belirterek, “Çin, Asya-Pasifik bölgesinde ABD için ‘rahatsız edici’ hale gelince, Washington’un hemen caydırıcılık aracı olarak NATO’yu devreye sokması şaşırtıcı değil. Batılı siyasetçilerin bölge ülkelerine seyahatleri sıklaştı, yeni ittifaklar oluşmaya başladı, askeri tatbikatlar yoğunlaştı ve Washington, Tayvan'a karşı maceralı adımlar atmaya başladı” dedi ve ekledi:
“Halihazırda NATO büyük ölçüde ABD stratejisinin çıkarlarına hizmet ediyor” diyen Hongle, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örneğin ABD'nin teröre karşı savaşa katılmasını veya Afganistan'a asker göndermesini ele alalım. Soğuk savaş sona erdikten sonra NATO’yu dönüştürme sürecinde, ABD ittifakı yavaş yavaş kendi aracı haline getirdi. Çin ve ABD arasındaki gerilimli jeopolitik ilişkiler bağlamında, Washington NATO’nun yardımıyla Asya-Pasifik bölgesindeki güvenlik meselelerine müdahale etmeye başladı. NATO son iki yılda Asya’daki ABD müttefikleriyle her zamankinden daha fazla etkileşimde bulunuyor. Örneğin Japonya ve Güney Kore’ye resmi heyetler gönderiyor ve sık sık Çin’i suçluyor. NATO’nun mevcut söylemi tamamen ABD’nin söylemine uyuyor. Başka bir deyişle ABD’nin NATO’yu stratejik araç olarak Çin-ABD rekabetinde kullanması şaşırtıcı değil.”