Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'in 5 Şubat 2003'te BM Güvenlik Konseyi'nde yaptığı, devrik lider Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına sahip olduğu iddiasıyla ABD'nin Irak'a girmesinin önünü açan ve Ortadoğu'nun kaderini değiştiren konuşmanın üzerinden tam 20 yıl geçti.
Sputnik'e 20 yıl önce yaşanan ve tarihin akışını değiştiren konuşmayı değerlendiren Iraklı siyasetçi Cabari, "5 Şubat 2003'te, ABD'nin Irak'ı işgalinden önce, BM önünde modern tarihin en büyük ve en kanlı oyunu oynandı. Birçok kişi, maalesef bunun gerçek olduğuna inandı. Amerikalılar Irak'a iftira attı ve Powell bunu ancak ölümünden önce itiraf etti. İktidardaki hiçbir politikacının veya bürokratın ABD'nin Irak'ta işlediği suçları asla kabul etmeyeceği de aşikar" dedi.
ABD liderliğindeki Batı'nın, Irak'a saldırmayı uzun süre ve titiz bir şekilde, 1988'de İran-Irak savaşının sona ermesinden itibaren planladığını anlatan Cabari, "Saddam'ın önemli bir bölgesel oyuncuya dönüşen güçlü Irak'ı ABD'nin işine hiç gelmiyordu. Kendilerini cezadan muaf hissettikleri için harekete geçmeye karar verdiler. Yüksek bir kalkınma düzeyine ulaşan ve somut siyasi ağırlık kazanan herhangi bir Arap ülkesinin hemen Batı'nın hedefi haline geldiği iyi bilinmektedir. Irak, ordunun silahsızlandırılmasını ve küçültülmesini talep eden ABD ile uzlaşmayı reddetti" diye konuştu.
'Irak, Amerikan demokrasisinin gerçek yüzüdür'
Irak'ın Amerikan demokrasisinin gerçek yüzü olduğunu söyleyen Cabari, "ABD, Irak örneğinde, bölgedeki hiçbir ülkenin Amerika'nın pençesinden kaçmasına izin vermeyeceğini açıkça gösterdi. ABD'nin stratejisi basit: Araplar güç toplayamayacak, Arap olmayanlar bölgeye hakim olacak. Türkiye, İsrail, İran'ın nüfuzundan da bu belli oluyor" ifadelerini kullandı.
ABD için Irak işgalinin kolay bir gezintiden ibaret olmadığının altını çizen Cabari, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ülkemize yönelik halı bombardımanı 42 gün sürdü, kara harekatı ise sadece 4 gün sürdü. Bu sırada ABD ordusu, birkaç muharebede Irak ordusunun şiddetli direnişiyle karşılaştı. Öncelikle Khafaje ve Nasiriyah'taki muharebeleri hatırlamak istiyorum. Ünlü Amerikan tankları mezarlığı burada ortaya çıktı. ABD ordusu, sahadaki askerlerinin ve teçhizatının çoğunu kaybetti ve ardından müzakere talebinde bulundu."
'Hem Irak hem de tüm Arap dünyası için 'dönüşüm anı' oldu'
Bağdat Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürü Manaf el Musavi, Powell'in konuşmasını hem Irak hem de tüm Arap dünyası için 'dönüşüm anı' olduğunu söyledi.
Musavi, "Colin Powell'ın BM Güvenlik Konseyi'ndeki yalanları çok pahalıya mal oldu, ki bu sadece Irak için geçerli değil. Bu, Ortadoğu'da değişiklik yapma planının uygulanmasındaki ilk adımdı. Bu, 2000'li yıllarda Batı'da çokça konuşulan 'yeni Ortadoğu' planıydı. Irak'ın işgali daha büyük bir oyunun sadece ilk kısmıydı. Bugün, 20 yıl sonra, Ortadoğu'daki tüm Amerikan eylemlerinin başarısızlığı aşikar hale geldi. 'Yeni Ortadoğu' projesi, birkaç yıl sonra gelen 'Arap Baharı' ve IŞİD terör devletini kurma girişimleri başarısız oldu. Irak'ı, ardından Suriye, Libya ve Yemen'i yerle bir edip yeniden inşa etmeye çalıştılar. Fakat sadece yok etmeyi başardılar ama toplamayı başaramadılar" dedi.
Her şeye rağmen ABD'nin Powell'ın sözlerinin sıradan bir bahane olduğunu kabul etmek zorunda kaldığını söyleyen Musavi, "Ancak bunu cani bir hata olarak görmüyor. Plan böyleydi" diye ekledi.