Fransa'da emeklilik yaşını 62'den 64'e çıkarmayı amaçlayan emeklilik reformuna karşı ülke genelindeki gösterilere milyonlarca kişi katılıyor. Ülkedeki çok sayıda sendikanın çağrısıyla 19 Ocak’ta başlatılan ve ülke genelinde 200’den fazla noktada düzenlenen gösterilerin ikincisi de 31 Ocak’ta yapıldı.
Emeklilik reformuna karşı ülke genelinde eğitim, toplu taşıma, havacılık, enerji ve kamu gibi sektörlerin çalışanları grev yaptı. Paris, Lille, Toulouse, Nice, Nantes, Rennes gibi kentler de dahil 300'den fazla noktada gösteri düzenlendi.
Başkent Paris’teki gösterilere polisin sert müdahalesi olurken 30 kişi de gözaltına alındı.
CGT, Paris'teki gösteriye 500 bin, ülke genelindeki gösterilere toplam 2,8 milyon kişinin katıldığını açıkladı.
Başbakan Borne: Tartışmaya kapalı
Tüm bu protestoların odağındaki Fransız hükümeti ise geri adım atmamakta kararlı görünüyor. Fransa Başbakanı Elisabeth Borne, 29 Ocak’ta yaptığı açıklamada, emeklilik reformunun 'tartışmaya kapalı' olduğunu belirtti.
Borne, 10 Ocak'ta, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un seçim vaatleri arasında yer alan emeklilik reformunun içeriğini açıklamıştı. Buna göre; emeklilik yaşının 62 olduğu ülkede, 1 Eylül'den itibaren yasal emeklilik yaşının kademeli olarak her yıl 3 ay yükseltilerek 2030'da 64'e çıkarılacak, 2027'de emeklilik maaşının tamamını alabilmek için 43 yıl prim ödeme şartı olacak.
Grev ve protestolar devam edecek
6 Şubat'tan itibaren Ulusal Meclis'te görüşülecek emeklilik reformu kapsamında sendikaların grev ve protestoları da devam edecek.
Fransa'da enerji sendikaları, 6-7-8 Şubat için grev kararı alarak sektör çalışanlarını hükümetin tartışmalı emeklilik reformuna karşı protestoya çağırdı.
Farklı sendikalar da 7 ve 11 Şubat tarihlerinde de Fransızları sokağa inmeye çağırdı.
Öte yandan enerji krizi ve hayat pahalılığına yönelik protestolar da sürüyor.
Artan elektrik ve hammadde fiyatlarından dolayı zor günler yaşadıklarını belirten fırıncılar, 24 Ocak’ta, Fransa’nın başkenti Paris’te sokağa indi.
‘Eylemler daha çok sisteme karşı bir başkaldırı’
Fransa’nın en büyük işçi sendikası CGT’nin (Genel İş Sendikası / Confédération Général du Travail) bölge temsilcisi İskender Aslan, Fransa’da gerçekleştirilen ‘emeklilik reformu’ protestolarını Sputnik’e değerlendirdi.
Fransız hükümetinin pandemi döneminde aldığı kolaylıkları karşısında Avrupa Birliği’ne (AB), emeklilik reformu konusunda verdiği sözü yerine getirmek istediğini ifade eden Aslan, protestoların içeriği hakkında şunları söyledi:
“Emeklilik reformunun yanı sıra ülkede alım gücünün çok düşmüş olması da etkili oluyor. Sarı Yelekliler olarak bilinen eylemcilerinin de katılmasıyla alım gücü eylemleri emeklilik reformu eylemlerine dönüştü. İsmi emeklilik reformu eylemleri olsa da daha çok burada halkın hayat pahalılığına başkaldırışı denebilir. Bu protestolarda, hükümetin pandemi döneminde 40 büyük şirkete vermiş olduğu yardımlar eleştiriliyor ve emeklilik reformu için bu paradan kullanılabileceği dile getiriliyor. Özetle eylemler daha çok sisteme karşı bir başkaldırı gibi gözüküyor.”
‘Hükümet reformu geçirmek için kararlı görünüyor’
“Önümüzde bu tasarının senatoya gidene kadar 3 aylık bir süresi var. Bu süre içinde bütün sendikalar bu eylemleri sürdürecek. Hükümet de doğal olarak bu eylemlerin artması ve sertleşmesi üzerine sert müdahaleye devam edecektir. Ama genelde eylemler sakin geçiyor, Paris civarındaki aşırıcılık yanlısı grupların eylemlerine müdahaleler sert oluyor” bilgisini de paylaşan Aslan, eylemlerin kitlesine dair ise şunları söyledi:
“Fransa’daki siyasi partilerin altyapılarını sendikalar oluşturur. Bütün sendikalar da eylemi destekliyor. Hükümet veya patron yanlısı sendikalar da reforma karşılar ama onlar daha cılız olarak destekliyor. Onlar eylemden çok hükümetle konuşarak kararları hafifletmek düşüncesindeler. Sendikaların büyük çoğunluğu da bu durumun kabul edilebilir olmadığını, insanlar zaten zor durumda yaşarken daha fazla çalışmaya zorlamanın iyi olmadığını ifade ederek sokağın da desteğiyle reformu durdurmaya çalışıyorlar. Ancak hükümet reformu geçirmek için kararlı görünüyor.”
Aslan, Fransız halkının büyük çoğunluğunun Ukrayna’ya verilen desteği onaylasa da dış ülkelere yapılan yardımlar yerine kaynakların ülke içinde kullanılmasından yana olduğunu da aktardı.